Algı operasyonları fakirin sofrasına ekmek koymuyor. AKP’ye yakın medya tarafından ballandıra ballandıra piyasaya sürülen “yeniden dengelendik, şimdi şahlanacağız” masalı buhar oldu, uçtu.
Son bir haftada yayınlanan tahminler ve Reuters anketi resesyonun 2019 boyunca süreceğini, 2020 yılında da çok mütevazi bir toparlanma yaşanacağını gösteriyor.
Analiz şöyle devam ediyor:
"Ben bankacılık sisteminin içler acısı haline bakarak, bu toparlanmayı da şüpheyle karşılıyorum.
Fon bu yıl Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2.5 daralmasını beklediğini açıkladı. Türkiye için bu yılki GSYH beklentisini yüzde 0.4 büyümeden yüzde 2.5 daralmaya düşüren IMF, gelecek yıl için büyüme tahminini de yüzde 2.6’dan yüzde 2.5’e revize etti. Yeni Ekonomi Programının (YEP) karmaşık konular ile başa çıkmak için bir çerçeve sağladığını ifade eden IMF, “Oluşturulan bu çerçeveye karşın makroekonomik istikrarın korunması için geniş kapsamlı ve güvenilir bir politika karışımına ihtiyaç var” değerlendirmesini yaptı. Raporda, “Kamu-özel sektör ortaklığı harcamalarının rasyonelleştirilmesi ve bu alanda daha fazla şeffaflık mali çıpanın desteklenmesine yardım eder” ifadeleri kullanıldı.
Moody’s, hali hazırda kendi projeksiyonlarının hükümetin projeksiyonları ile çeliştiğini belirterek, “Biz yılın tamamında yüzde 2.0 daralma bekliyoruz. Biz aynı zamanda enflasyonun yıl sonunda yüzde 17’ye gelmesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Moody’s Türk Lirası’nda yinelenen değer kaybının bu tahminler için yukarı yönlü risk yarattığını da vurguladı.
Hükümetin, kötüleşen ekonomik ortama ve açıklanan yeni harcama planlarına rağmen, YEP’te ortaya koyduğu bütçe açığının GSYH’nın yüzde 2’sinden az olacağı hedefini de şu ana kadar değiştirmediğinin görüldüğüne dikkat çeken Moody’s, kendilerinin GSYH’nın yüzde 3.3’ü seviyesinde bir açık olmasını ve geçici yüksek enflasyonun etkisi ile borç değerlerinin daha da zayıflamasını beklediklerini belirtti.
Bu yılın ilk çeyreğinde daralma beklentisi bir önceki anketteki yüzde 2.1 daralmadan yüzde 3.4 daralmaya, ikinci çeyrek için ise yüzde 1 daralmadan yüzde 1.2 daralmaya revize edildi.
Bu beklentilere göre Türkiye ekonomisi ilk çeyrek itibariyle resmi olarak resesyona girecek ve resesyon üçüncü çeyrekte beklenen yüzde 2.1’lik büyümeye kadar sürecek. 2019 yılında yüzde 0.3 daralacağız.
Büyümenin 2020 yılında ise yüzde 2.7 ile bir önceki anketteki yüzde 3’ten aşağı revize edildi. 2021 tahminleri ise yüzde 4 seviyesinde yatay kaldı.
Önce bu tahminlerin ne anlama geldiğini anlatayım size. Türkiye’nin genç işsizliği azaltması için yılda en az yüzde 4 GSYİH büyümesi kaydetmesi lazım. Bu orana en iyimser tahminle ancak 2021’de erişiyoruz. O döneme kadar işsizlik yüzde 17’ye yükselebilir.
İki, büyüme 2091’de negatif, 2020’de de mütevazi kalacaksa, şirketlerin borç sorunu içinden çıkılmaz hale gelir. Bankaların sırtına yıkılan “yeniden yapılandırılan” krediler batık krediye dönüşür.
İşte bu yüzden tahminler aşırı iyimser. Yine Moody’s kulak verelim ki kullandığı rakamlar Berat Albayrak’ın Reform Paketi sunumunda da yer alıyor:
Moody’s bankacılık sektörü önlemlerinin kredi destekleyici olduğunu ancak tahsili gecikmiş alacakların seviyelerine dair de belirsizliğin sürdüğünü bildirdi. Moody’s, “önemli özel bankaların grup 2 kredi ortalama rasyosunun yüzde 14 olduğunu düşünüyoruz. Bu, mart ayının sonunda yüzde 4.2 olarak açıklanan resmi tahsili gecikmiş alacak oranı artış potansiyeli için iyi bir gösterge.
Eğer batık kredi oranı bir yıl içinde BDDK tahmini olan yüzde 6 değil, yüzde 10-14’e erişecekse, bankalar batmaz, ama yeni kredi veremez hale gelir. Krediye mahrum kalan bir ekonomi de büyüyemez."