Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim-Aralık 2023 dönemini kapsayan gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verilerini açıkladı. Buna göre, Türkiye ekonomisi 2023'ün dördüncü çeyreğinde yüzde 4 büyüdü. Türkiye 2023 yılının tamamında ise yüzde 4,5 oranında büyüme sağladı. Böylelikle yüzde 4 civarındaki beklentilerin üzerinde bir gerçekleşme olmuş oldu. Türkiye ekonomisi, 2023'ün ilk çeyreğinde yüzde 4, ikinci çeyreğinde yüzde 3,9 ve üçüncü çeyrekte yüzde 5,9 büyüme kaydetmişti. Türkiye 2022 yılında ise, yüzde 5,6 oranında büyümüştü.
"Faiz etkisini nisandan sonra göreceğiz"
DW Türkçe'ye konuşan Prof. Dr. Işın Çelebi, ekonomik göstergelerdeki değişimin etkisinin 6-9 ay içerisinde ortaya çıktığına işaret ediyor. Çelebi, "Dolayısıyla Haziran 2023'te başlayan faiz artışlarının maliyetlere ve üretime etkisini 2024'ün Nisan ayından itibaren görmeye başlayacağız" diyor.
Türkiye ekonomisinin son 5 yıldır önemli bir büyüme performansı gösterdiğine dikkat çeken Prof. Çelebi, "Türkiye için ortalama yüzde 5'lik büyüme, kendi potansiyeline uygun bir büyüme olarak görülebilir. Üstelik başta Almanya olmak üzere, Türkiye'nin en önemli ihracat pazarlarında durgunluk yaşanırken, yüzde 4'ten fazla büyüyebilmek önemli bir başarı" diye konuşuyor.
Dış ticarette ilk ayın tablosu olumlu
Büyüme verisinden bir gün önce açıklanan 2024'ün ilk dış ticaret verilerine göre, Türkiye dış ticarette 2024'e iyi bir giriş yaptı.
TÜİK ile Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle genel ticaret sistemi kapsamında üretilen geçici dış ticaret verilerine göre; ihracat 2024 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3,5 artarak 19 milyar 991 milyon dolar oldu. İthalat ise yüzde 22 azalarak 26 milyar 218 milyon dolar olarak gerçekleşti. Buna göre, Ocak ayında dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,4 azaldı.
Böylelikle dış açık 14,29 milyar dolardan, 6,23 milyar dolara gerilemiş oldu. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2023 Ocak ayında yüzde 57,5 iken, 2024 Ocak ayında yüzde 76,2'ye yükseldi.
Özellikle son dönemde Türkiye ihracatının ithalatı karşılama oranında ciddi bir artış yaşandığına dikkat çeken Işın Çelebi, Avrupa ülkelerinin Türkiye'nin genç tüketici nüfus avantajına daha fazla ilgi göstermesi gerektiğini söylüyor. Çelebi, "Ekonomide durgunluk yaşayan Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusuna ihtiyacı giderek artıyor. AB'nin Türkiye’nin bu şartlarda bile büyümesini iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum" diyor.
Kişi başına gelirde rekor artış
TÜİK verileri, üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH'nın, 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 75,0 artarak 26 trilyon 276 milyar 307 milyon TL olduğunu ortaya koyuyor.
Kişi başına GSYH 2023 yılında cari fiyatlarla 307 bin 952 TL, ABD doları cinsinden ise 13 bin 110 olarak hesaplandı. TÜİK verilerine göre, işgücü ödemeleri 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 116 arttı.
İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payı ise 2022'de yüzde 26,3 iken, bu oran 2023 yılında yüzde 32,8'e çıktı.
"Büyüme vatandaşa refah getirmiyor"
Ancak Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme verilerinin toplumdaki yoksulluğu yansıtmadığını, refah düzeyini artırmadığını düşünenler de var.
DW Türkçe'ye konuşan Prof. Dr. Aziz Konukman, Eylül ayında hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program'da (OVP) 2023 sonu için kişi başına düşen gelirin 12 bin 415 dolar olarak öngörüldüğünü hatırlatıyor.
Bugün açıklanan büyüme verilerinde ise 2023 sonu itibarıyla kişi başına düşen gelirin 13 bin 110 dolar olarak gerçekleştiğine işaret eden Prof. Konukman, "Nasıl oluyor da kişi başına düşen gelir hükümetin bile öngörüsünü aşıp 13 bin doların üstüne çıkıyor? Vatandaş böyle bir gelir artışı yaşamadı. Bu yüksek enflasyonun hesaplamalara etkisi sadece" diye konuşuyor.
"1,5 milyon EYT'liye verilen maaş etkiledi"
Ortaya çıkan bu tabloda yüksek enflasyon ile birlikte dolar kurunun hükümet tarafından baskılanmasının ve EYT düzenlemesinin etkisi olduğunu dile getiren Prof. Konukman, "Kişi başına düşen gelirdeki bu artışta maaş almaya başlayan 1,5 milyon EYT'linin de etkisi var, ancak TÜİK verilerinde bu ayrıntıyı göremiyoruz. Dolayısıyla gelir pastası büyüdü ve kişi başına gelir arttı derken, buradaki enflasyon etkisini ve 1,5 milyon EYT'linin de sisteme girdiğini unutmamak gerekiyor" şeklinde konuşuyor.
Bir önceki çeyreğe göre iş gücü ödemelerinin büyüme içerisindeki payının yüzde 32,2'den yüzde 29,7'ye düştüğüne de dikkat çeken Konukman, şunları söylüyor:
"Daha birkaç ay önce açıklanan OVP'de 2023 sonu için milli gelir 25,5 trilyon TL olarak hesaplanmıştı. Oysa bugün bakıyoruz ki, üç ayda ne olduysa milli gelir 26,3 trilyon TL'ye çıkmış. Yani öngörülenden neredeyse 1 trilyon TL fazla gelir olmuş. Yüksek enflasyon nedeni ile rakamlarda yaşanan bu yükselişler Türkiye'nin zenginleştiği, vatandaşların refah düzeyinin arttığı anlamına gelmiyor."
Gelir dağılımında bozulma sürüyor
TÜİK'in ocak ayı sonunda açıkladığı gelir dağılımı araştırması, Türkiye'de gelir dağılımında düzelme değil, bozulmanın devam ettiğini gösteriyor.
TÜİK verilerine göre, Türkiye'de en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, geçen yıl bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49,8'e yükseldi. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 5,9'a geriledi.
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1'e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı ise, 2023'te bir önceki yıla göre 0,018 puan artışla 0,433 olarak tahmin edildi.
"Enflasyonla mücadele büyümede fren etkisi yaratacak"
Peki 2023'te beklentinin üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisi için 2024 yılı nasıl geçecek?
Prof. Dr. Işın Çelebi, bu soruya "2024 zor bir yıl olacak" yanıtını veriyor. Özellikle yılın ikinci yarısında ekonominin daralacağını dile getiren Prof. Çelebi, şu görüşleri dile getiriyor:
"Enflasyonla mücadele büyümede fren etkisi yaratacak. Türkiye henüz enflasyonla mücadelede kayda değer bir mesafe alamadı. Nisan ayından sonraki dönem hem vatandaşlar hem de şirketler için zor bir süreç olacak. Ben 2024 yılında büyümenin yüzde 2,5-3'e gerileyeceğini öngörüyorum."