Skandal bir kararla Bank Asya yönetimini değiştiren BDDK Başkan Vekili Mutalip Ünal’ın Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda müfettiş olduğu dönemde Halk Bankası’nda verilen usulsüz kredilerin üzerini örttüğü ortaya çıktı. Ulaşılan belgelere göre, Halk Bankası’nda bazı işadamlarına 1996-2001 döneminde toplam 1,1 milyar TL usulsüz kredi verilmiş.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkan Vekili Mutalip Ünal ile ilgili yeni bir skandal ortaya çıktı. Ünal’ın Başbakanlık Teftiş Kurulu’nda müfettiş olduğu dönemde, Halk Bankası’nın 1996-2001 yılları arasında verdiği usulsüz kredilerin üzerini örttüğü tespit edildi. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den sonra TBMM’de kurulan Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nun raporuna göre, Başbakanlık müfettişleri, bankanın 10 holdingde yoğunlaşan 1,1 milyar TL’lik kredi usulsüzlüğünü akladı. Ünal’ın da aralarında bulunduğu Teftiş Kurulu’nun üzerini örttüğü usulsüz krediler 1997’den 2001’e kadar hızla katlandı. 2001 yıl sonu itibarıyla 1,1 milyar TL olan takip rakamı, bugün faiziyle birlikte 3,5 milyar lirayı buluyor.
MUTALİP ÜNAL USÛLSÜZLÜKLERE GÖZ YUMDU
BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in beyin ameliyatı olmasının ardından kurumda başkan vekilliğine getirilen Mutalip Ünal, onlarca hukuksuz karara imza attı. Ünal, hükümet tarafından Bank Asya’ya el konulması yönündeki talimatın ardından 3 Şubat’ta bankanın yönetim kurulunu değiştirdi. Buna gerekçe olarak ise bazı banka ortaklarının mal varlıklarındaki belirsizlikleri gösterdi. Banka ortaklarının BDDK’ya evrakları teslim etmesine rağmen önce evraklar alınmadı. Sonra ise uzun bir süre işleme konulmadı. Bank Asya skandalı ile adı gündeme gelen Ünal’ın ANAP, DSP ve MHP arasında (ANASOL-D) kurulan 57. Hükümet döneminde Halk Bankası üzerindeki milyarlarca TL’lik usulsüzlüklere göz yumduğu ve dosyaların kapatılması yönünde rapor hazırladığı belirlendi.
1,1 MİLYAR LİRA USÛLSÜZ KREDİ VERİLMİŞ
Ulaşılan belgelere göre, Halk Bankası’nda bazı işadamlarına kredilerin usulsüz verildiğine ilişkin ihbarın üzerinde BDDK 3 kişilik bir murakıp ekibi görevlendiriyor. Bankalar Yeminli Murakıpları (BYM) Halk Bankası’nın 1997 ve 2001 yılları arasında verdiği kredileri mercek altına aldı. Yapılan araştırmalarda bankanın 1997’de 12 trilyon 458 milyar, 1998’de 53 trilyon, 1999’da 150 trilyon, 2000 yılında 375 trilyon 947 milyar ve 2001’de ise 1 katrilyon 110 trilyon TL usulsüz kredi verdiğini tespit etti. Ayrıca yapılan araştırmalarda 1996-2001 tarihleri arasında bankanın kredi, tahsis, ödeme, tahsil ve tasfiye işlemlerine ilişkin çok sayıda yönetim kurulu toplantısının, toplantı yeter sayısı ve karar sayısı ile yapılmadığı ortaya çıkarıldı.
KARARLAR İMZALANMADI
Ayrıca kararların da toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanmadığı belirlendi. Yapılan denetimlerde ayrıca Halk Bankası üzerinden verilen kredilerin esnaf ya da sanatkârlardan ziyade hükümete yakın 10 büyük holdinge kullandırıldığının da altı çizildi. Ayrıca bankaca verilen harici garanti mektuplarının da bazı firma ve gruplar üzerinde yoğunlaştığı belirlendi. Yapılan incelemelerde de kredi verilen şirketlerin bilançolarının iyi bir seyir izlemediği aktarıldı. Murakıplar, bu raporlarda yer alan usulsüz kredilerle ilgili bankanın yönetimi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ancak, bu suç duyuruları sonrasından banka yöneticileri hakkında bir yargılama izni vermedi.
'TAMAMEN GENEL VE SUBJEKTİF'
Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhur-başkanlığı’ndan tepki aldı. Cumhurbaşkanlığı YDK’nın tepki süreci şöyle gelişti: Başbakanlık, Teftiş Kurulu (BTK) Yüksek Denetleme Kurulu’nda (YDK) görevli 3 müfettiş görevlendirdi. YDK müfettişleri, Bankalar Yeminli Murakıpları’nın iddialarını incelemeye aldı. Başbakanlık YDK müfettişleri, Bankalar Yeminli Murakıpları’nın Halk Bankası ile ilgili iddialarını yeniden incelemeye aldı. Yapılan denetimlerde murakıpların görüşleri olumlu bulundu. Ancak 26, 27 ve 28. Temennilerle ilgili olarak sorumlu kişiler açısından itirazda bulunuldu. Yönetim kurulunun da soruşturmaya dahil edilmesi istendi. Bunun yanı sıra banka personelleri ile ilgili olarak yapılacak herhangi bir işlemin olmadığı aktarıldı. Buna gerekçe olarak ise murakıp raporlarındaki somut ifadelerin aksine firmanın istihdam sayısı, sektördeki yeri gibi tamamen genel ve subjektif değerlendirmelere yer verildi.
CUMHURBAŞKANLIĞI TEFTİŞ KURULU’NA İTİRAZ ETTİ
Halk Bankası tarafından kredi verilen şirketlerle ilgili detaylı incelemede bulunulmadı. Raporda sübjektif değerlendirmeler bulunularak hem banka yönetimi hem de kredi veren personel soruşturmanın dışında tutuldu. Fakat, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu Başbakanlık Teftiş tarafından hazırlanan rapora tepki gösterdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer DDK müfettişlerini görevlendirdi. Müfettişler bankanın hesap hareketlerini inceledi. Çalışma sonrası Halk Bankası’yla ilgili 30 Temmuz 2001 tarihli yeni bir rapor kaleme alındı. Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerinin yaptığı incelemelere itirazda bulunuldu. Söz konusu raporda şu bilgilere yer verildi: “Başbakanlık YDK Temennileri çerçevesinde yasal zorunluluk sonucu Bankalar Yeminli Murakıplarınca düzenlenip savcılıklara intikal ettirilen Bankanın 1996 yılına ilişkin işlemleri ile ilgili raporlar bankanın bağlı olduğu Devlet Bakanı’nın izin vermemesi nedeniyle işleme konulamamıştır.
'YÖNETİCİLER HAKKINDA SORUŞTURMAYA GEREK YOK...'
İşleme konulmayan dosyalar savcılıktan geri istenmiş ve Başbakanlık’tan alınan olur çerçevesinde tekrar Başbakanlık müfettişlerine incelettirilmiştir. Sonucunda da 14/99-152/33 sayılı rapor tanzim edilmiştir.” Ayrıca DDK Raporu’nda Başbakanlık müfettişleri ile ilgili de bazı eleştirilerde bulunuldu. Raporda, BTK tarafından yapılan incelemelerde 46 sabit No’lu firmaya kullandırılan kredilerle ilgili şu bilgiler verildi: “… raporda firmaya kullandırılan kredilerden dolayı banka yöneticileri hakkında soruşturma açılması isabetli görülmediği gibi neredeyse ilgili firmalar tamamen aklanmıştır…” Cumhurbaşkanı DDK raporunda ayrıca murakıp raporlarının objektif olmadığı gerekçesi gösterilerek Başbakanlık YDK müfettişlerinin söz konusu iddiaların yargıya intikalinin önüne geçmek için yeni raporlar yazdığına dikkat çekiliyor. Bununla birlikte YDK raporları aracılığıyla da söz konusu iddiaların işleme konulmadığı kaydediliyor. Raporda, söz konusu çalışmalarda yeminli banka murakıplarının da suçlanarak dosyaların yargıya intikalinin geciktirildiğine vurgu yapılıyor.
ZAMAN