Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığıyla oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu’nun düzenlediği “2019 Yılında Türkiye Ekonomisi” konferansına, gittikçe can yakan ekonomik kriz damga vurdu.
Ekonomist Uğur Gürses, yorumuna “sular çekilince kimin mayosuz yüzdüğü anlaşılır” sözü ile başlayarak, Türk reel sektörünün 10 yıl öncesine göre yüzde 35 daha borçlu olduğunu söyledi. 2001 krizinde Anadolu sermayesinin bu kadar borçlu olmadığını, bol para döneminin siyasetteki hataları yorgan gibi örttüğünü anlatan Gürses, “Bankacılık sisteminden 21 milyar dolarlık çıkış var. 1994 ve 2001 krizilerinden daha sert etki yaptığını kredi bacağından görüyoruz. Ciddi bir kredi krizi var. Karşılıksız çeklerin sonradan ödenme durumu yüzde 30’lardan yüzde 5’e düştü. Ekonomi politikası ‘bize bir şey olmaz’ şiarı ile yürütülüyor. Sular çekildi ve biz mayosuzuz” dedi.
Yüzde 2 küçülme
Merkez Bankasının son yollarda ekonomide yaşanan yangınları söndürmekte çok geç kaldığını anlatan Gürses, piyasa dışı önlemlerin yaygınlaştığını, vergi indirimleri ile borç aflarının seçim yatırımı olduğunu, bu durumun ahlaki çöküntüyü artırdığını kaydetti.
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez, talepte müthiş bir gerileme olduğunu 2018 4. çeyreğinde eksi 2’den daha büyük küçülme olacağını belirterek, bu yılın ilk iki çeyreğinde de büyümede eksiler görüleceğini ifade etti. Türkiye’nin artık reel sektör kriziyle karşı karşıya olduğunu ve bu durumun bankalara yansıdığını kaydeden Eğilmez, bu durumda bankacılık sektörünün kendisini kurtarmasının çok zor olduğunu söyledi.
Hukuk düzeltilmeli
Eğilmez, “Bir ülke, vatandaşına yabancı parayla tahvil satar mı? Bu ciddi bir hukuk hatası. Kredi kartlarına gelen aflar kalıcı etkiler yaratıyor. İnsanlar ödememeye başlıyor. Bir İngiliz atasözü ‘kurallar ahmaklar uysun diye yapılır’ der. Hepimiz ahmak yerine konuluyoruz. Hukuk ve eğitim sistemini düzeltmediğiniz sürece ekonomiyi düzeltemeyiz” dedi.
Koç Üniversitesi Ekonomi Prof. Selva Demiralp da, Türkiye ekonomisini benzettiği arabanın artık yoldan çıktığını, Türkiye’nin önce direksiyon hâkimiyetini kazanması gerektiğini aktardı. Demiralp, “Bu kadar yüksek döviz borcu olan Türkiye’de kur şokunun şirketleri ne kadar etkilediğini bilmiyoruz. Merkez Bankası faiz indirirse ekonomi zarar görür” dedi.