Metrobüs onayı ve yeni taksi taleplerini engelleyen “sihirli el”in kim olduğunu merak ettiklerini belirten İmamoğlu, “Buradan sayın Valimize, UKOME’ye temsilci gönderen kurumların bütün yetkilisi olan bakanlıklara, Cumhurbaşkanlığı’na sesleniyorum: İstanbulluyu mağdur etmeyin. İstanbulluyu mağdur ederseniz, İstanbullu sizi tanımaz. Bunu unutmaz. Yapmayın. İnanın boş işler. 16 milyon İstanbulluyu mağdur etmek, siyaset falan değil. ‘Ben bu şehri çok seviyorum, Hatta bu şehre aşığım’ diyen herkesin, sorumlulukla yerine getirmesi gereken davranış biçimi budur. Herkesten aynı anlayışı bekliyoruz. Geçmişte yapılan hatalara hesap sorulmasının önüne engel olmayın. Soruşturmalarımızı alıp, İçişleri Bakanlığı müfettişinin eline verip, aylardır orada beklemesine fırsat vermeyin” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) öz kaynaklarıyla kentin metrobüs filosuna kattığı 160 otobüsün alımı için imza töreni düzenlendi. Edirnekapı’daki İETT Garajı’nda gerçekleştirilen imza törenine katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, metrobüs filosunun yenilenmesinin zorunluluk olduğunun altını çizdi. “Ne yazık ki, 2009 ile 2019 yılları arasında, stratejik bir planlamayla çalışmalar yapılarak, ön görülen bir takım yenilemeler, yenilikler ya da atılması gereken adımlar, belediyemizde yoğunlukla ihmal edilmiştir” diyen İmamoğlu, “Bu çok üzücü bir tespittir. Hiçbir aklı başında yönetici bunu söylemek istemez. Ama söylemek zorundayız. Niye? Böyle. Ve bugün, ortalama 10 yaşına gelmiş ve kilometresi de ortalama kilometresi de 1 milyon 150 bine dayanmış, hatta bazı araçlarımızın 1 milyon 700 bin kilometreye dayanmış bir durumda filoyla metrobüs hattında hizmet veriyoruz. Teknik olarak, metrobüs hattında 1 milyon kilometreyi aşmış otobüslerin burada çalışmaması ve yenilenmesi gerekiyor. Bunu ben söylemiyorum. Teknik arkadaşlarımızın yorumu bu şekildedir” şeklinde konuştu.
“MECLİSİN ONAY VERDİĞİ SÜREÇ NİÇİN BEKLETİLİR?”
“Dolayısıyla adım atmak ve bu süreci hızlandırmak istedik. İBB Meclisi’nden 300 otobüsün alınmasıyla ilgili, yaklaşık 1 yıl önce, 90 milyon Euro’luk bir borçlanma yetkisi, oy birliğiyle geçti. Ne yazık ki, 9-10 aydır bu, Ankara'da, Cumhurbaşkanlığı’nda bekletiliyor. Tek bir cevap, tek bir yorum dahi yok. Meclisten oy birliğiyle çıkan, herkesin ortak kanaatle, ortak akılla onay verdiği bir süreç, niçin bekletilir? Halkımızın vicdanına, İstanbul halkının yorumuna bırakıyorum. Niçin? Çünkü biz, otobüslerimize, metrobüs müşterilerimize, ‘Sen hangi partiye oy verdin’ diye bakmıyoruz ki. Biz, 16 milyon İstanbulluya hizmet ediyoruz. Bizden öncekiler de 16 milyon İstanbulluya hizmet ettiler. Dolayısıyla bu hizmetlerin en sağlıklı bir biçimde verilebilmesi, hizmetin aksatılmaması, vatandaşlarımızın tüm güvenliklerinin en iyi şekilde sağlanabilmesi adına, hizmetin devamlılığı adına atılan her adımın siyaset üstü bir biçimde değerlendirilip, kararların verilmesi gerekir. Siyasi çekişmeler uğruna, İstanbulluların sıkıntılarını giderecek birtakım uygulamalara ve kararlara engel olunmamalı. Çok net.”
“KİM BU SİHİRLİ EL?”
“SORUŞTURMA DOSYALARININ BEKLETİLMESİNE FIRSAT VERMEYİN”
“Vay efendim, O yapıldı, bu yapıldı, yok efendim bakım şirketi, yok şu yok bu. Tüm bu sözlerin, muhalefet tarafından yapılan tüm bu ortaya atılan iddiaların tanımı iki kelime: Kuru gürültü. Bildiğiniz kuru gürültü. Bakın biz burada, Bursa'da yapılan Otokar ve Akia firmasının yaptığı otobüsleele ilgili imza atacağız. Ne olduğunu bilmediğimiz, 65 milyon Euro’luk, bugünkü parayla neredeyse 1 milyar liraya koşan bir çöplük için imza atmayacağız. Ya da nasıl alındığını dahi bilmediğimiz, içinde onlarca soru işareti olan ve hatta yıllardır soruşturmalarıyla ilgili net bir karar ve kanaat alınamayan bir işe imza atmayacağız. 16 milyon insanın gözünün önünde, şeffaf bir biçimde, açık ihaleyle yapılan bir süreçte -teşekkür ediyoruz her iki firmaya- yaklaşık maliyetin de altında fiyat vererek ve öz sermayemizle alımını yapacağımız bir işe imza atıyoruz. Dolayısıyla tarifi tek: Kuru gürültü. Kuru gürültü yapmayın; bu işleri örnek alın. Kuru gürültü yapmayın; geçmişte yapılan hatalara hesap sorulmasının önüne engel olmayın. Soruşturmalarımızı alıp, İçişleri Bakanlığı müfettişinin eline verip, aylardır orada beklemesine fırsat vermeyin. Kuru gürültü yapıp; bizim Meclis’ten oy birliğiyle onay verilen bir kararın bekletilmemesi için mücadele verin. Kuru gürültü yapmayın.”
“KURU GÜRÜLTÜ YAPANLARA DİYORUM Kİ; KEYFİNİ ÇIKARIN”
İLK TESLİMAT YILBAŞINDA