Takan, Başika'da görev yapan özel kuvvetlere mensup askerlerin bir bölümünün El Bab'a sevk edildiğini iddia etti. "Türkiye'den giden komandolarımızla birlikte Başika'dan gelen özel kuvvetlerimiz, ilçe merkezinde ÖSO güçlerine destek veriyor" diyen Takan, "Askeri kaynağımın şu cümlesi çok çarpıcıydı; Başika'dan gelen askerler 'biz neden buradayız' diye sorguluyorlar. Huzursuzlar..." iddiasında bulundu.
Takan'ın Yeniçağ'da "Türk askeri Başika'dan (çaktırmadan) çekiliyor..." başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
El Bab'dan dün sabah erken saatlerde, terör örgütü IŞİD'in bombalı araçla gerçekleştirdiği saldırı haberini aldığımda yüreğim hopladı. Bu satırların yazıldığı saatlerde can kaybı ve yaralılar konusunda bilgiler henüz tam netlik kazanmamıştı. Halbuki, siyasi iktidarın sözcüleri önceki gün El Bab'ın tamamen kontrol altına alındığını söylüyorlardı. Dün de havuz medyasının başlıklarında "El Bab bitti" diye yazıyordu...
Aslında, bugün biraz iç siyaset yazmaya niyetlenmiştim. Sabah gelen patlama saldırısını duyunca yeniden El Bab gerçeklerinin peşine düştüm. Bölgedeki askeri kaynaklara, yeniden, "El Bab'da kontrol tamamen sağlandı mı" sorusunu yönelttim. Aldığım bilgilere göre, El Bab'da kontrol tamamen sağlanmadı. Bombalı araç saldırısı da bunu gösteriyor. TSK, El Bab ilçe merkezinde kontrolü tam olarak sağlamaya çalışıyor. Ön planda ÖSO güçleri kullanılıyor. Yoğun bir EYP ve mayın temizliği gerçekleştiriliyor. IŞİD'in önemli bir gücü El Bab'ı terk etti ama binalar içinde sivil görünümlü IŞİD militanları hâlâ mevcut. Bunların bir çoğunun canlı bomba olma ihtimali yüksek. Çok temkinli hareket ediliyor
Bölgedeki askeri kaynaklara, Mehmetçiğin moral ve motivasyonunu sordum. Daha önce bu köşeden sizlere ilettiğim bilgilerde bir değişiklik olmadığını işittim. Fakat, öyle bir bilgiye ulaştım ki, şaşkına döndüm. Bomba haberi vermeden önce, "Başika" diyeceğim ve Irak ile aramızda büyük krize sebep olan bu konuda son güncel gelişmeleri hatırlatacağım;
Irak'ın Musul kentine yakın Başika kampında resmiyete göre TSK peşmergeye eğitim veriyor. Irak'tan gelen "Türk askeri Başika'dan çekilsin" tehditlerine karşı R.Erdoğan, Irak Başbakanı Haydar İbadi'yi çok sert eleştirmişti. Erdoğan, daha sonra 7 Ocak'ta Başbakan Binali Yıldırım'ı Başika kampı konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Irak'a göndermişti. Yapılan görüşmelerin ardından AKP iktidarının geri vites yaptığının ilk işaretleri de gelmeye başlamıştı. Başbakan Yıldırım, Türk askerinin Başika'daki varlığıyla ilgili "Tamamen barış sağlanınca, bu konuda Irak hükümetinin hassasiyetini de biliyoruz, burada işler yoluna girdiğinde gereken neyse yapılacak, bu kadar açık ve net" demişti. İki ülke arasında varılan mutabakata göre yayınlanan ortak bildiride, "İki taraf, Başika Kampı'nın bir Irak kampı olduğunu vurguladı" ifadesi yer almıştı. Binali Yıldırım'ın Irak'tan dönmesinin hemen ardından Irak'ın Ankara Büyükelçisi 'Başika krizi' konusunda Türkiye'yle anlaştıklarını belirterek kamptaki Türk askerlerinin Musul operasyonu sonrasında çekileceğini açıklamıştı. Büyükelçi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi, Musul operasyonunun üç ay içinde biteceğini de ileri sürerek şöyle demişti;
"Türkiye'nin de Irak topraklarında operasyon yapmasını istemiyoruz. Başika sorunu çözülürse diğer askeri iş birliği konularını da Türkiye ile görüşürüz. Türk askerinin Musul operasyonu sonrası Başika'dan çekilmesi konusunda anlaşıldı. Musul operasyonunun üç ay içinde bitmesi amaçlanıyor."
Büyükelçinin açıklamalarının ardından konuşan Savunma Bakanı Fikri Işık ise şunları söylemişti;
"Türkiye, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve üniter yapısına saygılı. Başika'daki Türk askeri varlığı bir keyfiyet değil zorunluluk. Bu sorun Irak ile dostane şekilde çözülecek. Türkiye'nin Başika konusunda önyargısı yok. Irak'ın da tereddüdü olmaması gerekiyor."
Başbakan Binali Yıldırım ile Münih'te görüşen çapulcu başı Barzani de kendisine sorulan soru üzerine, Başika Kampı'nın ilk olarak Irak güçlerinin IŞİD'e karşı eğitimi için düşünüldüğünü belirtmiş ve "Bu konu aslında Sayın Başbakan'ın Bağdat ve Erbil ziyaretleri sırasında çözümlendi" demişti.
Musul operasyonunun sürdüğüne dair haberlere yoğunluk verildi... Rakka'ya operasyon gündemin birinci sırasına girdi...
El Bab'a dönelim... Bölgedeki askeri kaynaklarıma, Mehmetçiği sorarken aldığım bilgilere bir de Başika'da görev yapan özel kuvvetlere mensup askerlerimizin bir bölümünün El Bab'a sevk edildiği eklendi. Türkiye'den giden komandolarımızla birlikte Başika'dan gelen özel kuvvetlerimiz, ilçe merkezinde ÖSO güçlerine destek veriyor. Askeri kaynağımın şu cümlesi çok çarpıcıydı;
"Başika'dan gelen askerler 'biz neden buradayız' diye sorguluyorlar. Huzursuzlar..."
Terör örgütü PKK'yı temizlemek için gerçekleştirilen meskun mahal operasyonları sırasında KKTC'den çekilen komando taburunun hikayesini bu köşeden duyurmuştum. Bunun yanlış olduğunun altını çizmiştim. Genelkurmay kaynakları, bunun geçici bir intikal olduğunu belirtip, görev tamamlandıktan sonra taburun KKTC'ye geri döneceğini bildirmişti. Ne oldu? Bilen yok!.. Türküdeki gibi, "Giden dönmüyor. Acep nedendir"!.. Operasyon bölgelerinde hiç dönmeyen, dinlenemeyen askerlerimiz var. KKTC'den askerimizin parça parça çekilmesine benzer bir senaryoyla Başika'da da karşı karşıya mıyız?..
İktidarın dört gözle beklediği Barzani'nin gelişi öncesinde Ankara adeta cadı kazanına dönmüş durumda... Barzani'nin referandum hediye paketinden 2 PKK'lı ismin daha çıkacağı iddia ediliyor. Tabii, her şey pazarlıklar sonucu netleşecek.
Bu arada, bir kez daha ısrarla altını çiziyorum. Afrin'e dikkat!.. PKK/PYD'nin saldırı iddiaları ile ilgili çok ciddi ve kritik bilgiler ulaşıyor Ankara'ya...
Rabbim, Mehmetçiğin yar ve yardımcısı olsun...