Diyarbakır'da 'karanlık dönem' olarak bilinen 90'lı yıllarda yaşanan olaylara benzer bir cinayet işlendi. 400 bin TL'ye yakın alacağı için şehre gelen işadamı İ.H.G., infaz edilerek kullandığı aracın içine atıldı. İşadamının cesedinin içinde olduğu aracı, bir gün sonra Diyarbakır-Mardin yolu üzerinde bulundu. Polis, aracı şüpheli diye yediemin otoparkına çekti. Otoparkta günlerce kalan aracın içindeki ceset çürümeye başladı. Araçtan koku yayılması ve sızıntı olması üzerine otopark görevlileri polise haber verdi. Yapılan incelemede, günler öncesinden kayıp ihbarı olan işadamının infaz edilerek cesedinin aracının içine atıldığı ortayı çıktı. Yapılan soruşturmada polisin aracı otoparka çekerken herhangi bir kontrol ya da plaka sorgulaması yapmadığı belirlendi. Olayla ilgili savcılığın soruşturması devam ederken işadamının ticari ilişkilerinden dolayı infaz edilmiş olabileceği değerlendiriliyor.
İŞADAMININ İÇİNDE İNFAZ EDİLDİĞİ ARACI YEDİEMİN OTOPARKINA ÇEKİLİRKEN NE KONTROL EDİLDİ NE DE PLAKASINI SORGULANDI
Güneydoğu'da özellikle 1990'lı yıllarda yaşanan olaylara benzer cinayetler işlenmeye başlandı. İşadamlarına tehdit mektupları gönderilenler artık yakalanamıyor, asayiş ve cinayet olayları aydınlatılamıyor. Diyarbakır'da başından vurularak öldürülen üç güvenlik görevlisi ile bir esnafın faili hala bulunamazken acı bir infaz daha yaşandı. Alınan bilgiye göre, olay şöyle yaşandı: Y.G., 19 Mayıs tarihinde saat 22.00 sıralarında Diyarbakır Emniyeti'ne başvurarak eşinden haber alamadığını ve hayatından endişe duyduğunu belirtti. Ancak emniyet 'şuan yapacak bir şey yok' diyerek herhangi bir işlem yapmadı. Sabah tekrar emniyete başvuran Y.G., eşinin S.B. isimli kişiden 350 - 400 bin TL alacağı olduğunu ve bundan dolayı sorun yaşamış olabileceğini, eşinin hayatından kaygılandığını belirttir. Bunun üzerine emniyet kayıp başvurusunu kabul etti. Aynı gün bir vatandaş Diyarbakır Emniyeti'ni arayarak Diyarbakır-Mardin karayolu çöp atık tesisinin yanında 64 FP 704 plakalı bir aracın dünden beri durduğunu ihbar etti. İhbar üzerine Diyarbakır Emniyeti olay yerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekibi gönderdi. Olay yerine gelen terör uzmanları, aracı bölgede bulunan yediemin otoparkına çektirdi ancak ne kontrol etti ne de plakasını sorguladı. Sorgulama yapılmadığı için de kayıp başvurusunu alan emniyet birimi olaydan haberdar olmadı.
EŞİ, EMNİYETE KOCASININ HAYATINDAN ENDİŞE ETTİĞİNİ BİLDİRDİ DİKKATE ALINMADI
Bu sırada defalarca emniyete gidip gelen işadamı İ.H.G.'nin yakınları bir sonuç almadı. Seçim çalışması için Diyarbakır'da bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'a ulaşan yakınları, işadamının hayatından endişe ettiklerini ve emniyetin gerekli hassasiyeti göstermediğini ileri sürdü. Bakan Yılmaz, Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü'ye kayıp işadamının bulunması için talimat verdi. Bunun üzerine iddialara göre Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürü Kerim Karaboğa, aileye 'işadamının şehirde araba kullanırken ve alışveriş yaparken görüldüğünü' söyledi. Bu sırada aracın çekildiği yediemin otoparkının görevlileri trafik polisini arayarak, 4 gün önce getirilen aracın içinden kan damladığını bildirdi. Olay yerine gelen polisler, kayıp işadamı İ.H.G.'nin çürümüş cesedini aracının içinde buldu. Emniyetin aileye verdiği 'yaşıyor, alış veriş yapıyor' bilgisinin gerçek olmadığı ortaya çıktı. Hastane morguna kaldırılan İ.H.G.nin cesedine otopsi yapıldı. Yapılan otopside cesette tek kurşun izi tespit edildi ancak çürüdüğü için detaylı otopsi yapılmasına karar verildi.
AİLE: KAYIP İHBARININ İLK SAATLERİNDEN İTİBAREN ÇALIŞMA YAPILMADI
İşadamı İ.H.G.'nin yakınları emniyetin, kayıp ihbarının ilk saatlerinden itibaren çalışma yapmadığını belirterek suç duyurusunda bulunmaya hazırlandığı öğrenildi. Skandal üzerine Diyarbakır emniyet yetkilileri, bulunan şüpheli araçların haber merkezine bildirilmesi ve sorgulamalarının yapılması talimatını verdiği öğrenildi. CİHAN