Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) yönetimi, İtalya merkezli Hacking Team adlı şirketin verilerinin deşifre olmasıyla Türkiye`nin de casus yazılım satın aldığının ortaya çıkması üzerine, duruma tepki için yazılı açıklama yaptı. Emniyet Genel Müdürlüğü`nün (EGM) yasadışı bir yöntem kullanarak suç işlediğine dikkat çekilerek, bu casus yazılımların nerelerde kullanıldığının derhal açıklanması ve sorumluların yargıya teslim edilmesi istendi ve "Casus devlet istemiyoruz" vurgusu yapıldı.
EMO açıklamasında, Türkiye'de yasadışı telefon dinlemeleri, elektronik takipler, sahte deliller, fişlemeler nedeniyle tartışmalara yol açan 'gözetim/denetim toplumu ve kişisel hak ihlalleri' konusunun, İtalya merkezli Hacking Team adlı şirketin verilerinin sosyal medyada açığa çıkarılmasıyla başka bir boyuta taşındığına işaret edildi. Emniyet Genel Müdürlüğü`nün 2011 yılından beri bu şirketle iş ilişkisi içinde olduğu, bu yıl da şirketle sözleşmenin uzatılmasına yönelik girişimlerde bulunulduğu, 'paralel' tartışmalarının ardından bu yazışmaları yapan polis memurları ve e-posta adreslerinin değiştirildiği, uzaktan kontrol sistemi denilen yasadışı bir yöntemin Türkiye`de kullanıldığının ortaya çıktığına dikkat çekildi.
AKP'NİN GÖZETİM/DENETİM TOPLUMU KURGUSU
EMO yönetiminin açıklaması şöyle devam etti: "İtalya merkezli Hacking Team (Hack`leyen Takım) adlı şirketin ele geçirilen sosyal medya hesabının adı 'Hacked Team' (Hack`lenen Takım) olarak değiştirilerek, bu hesap üzerinden tüm dünyaya yayılan gönderilerle; resmi kurumların da içinde olduğu kuruluşlara casus yazılımlar, virüsler pazarlandığı belgelerle açıklanmış oldu. Şirkete ait 400 Gigabyte`ın üzerinde veri paylaşımı içinde Türkiye`nin Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla bu şirketle yaptığı anlaşma ve yazışmalara ilişkin bilgiler de yer aldı. Böylece AKP iktidarı döneminde 'askeri vesayetten kurtulma' görüntüsü altında inşa edilen otoriter devlet yönetiminin yeni bir parçası deşifre oldu. AKP`nin Fethullah Gülen Cemaati ile girdiği kavganın ardından 'Paralel Örgüt' iddiasıyla ifşa ettiği ve 'kendisinin kandırıldığı' imajıyla yasadışı süreçlerden uzak göstermeye çalıştığı, faşizan yönetimin altında işletilen 'gözetim/denetim toplumu' kurgusunun bir ayağının RCS (Remote Control System) denilen Uzaktan Kontrol Sistemi olduğu ortaya çıktı."
'SAHTE DELİL YARATABİLEN BU YAZILIM...'
RCS, hedef kullanıcıya gönderilen bir e-postanın ekinde yer alan başka bir dosyanın içine gizlenerek gönderilebildiği; e-postayı alan kişinin ekteki dosyayı açtığında bilgisi olmadan sistemine kurulabildiğine dikkat çekilen EMO açıklamasında, "Bu yazılım, belirlenen hedef kullanıcıların bilgisayarlarına ya da telefon/tablet gibi akıllı cihazlarına uzaktan yerleştirilerek; cihazların içindeki dosyalar kopyalanabilmekte, cihazlara sahibinin bilgisi dışında dosyalar yüklenebilmektedir. Sahte delil yaratabilen bu yazılım, bizzat yerleştiği cihazın mikrofon, kamera gibi sistemlerini uzaktan yapılan istemler doğrultusunda da kullanabilmektedir. Kullanıcının e-postalarından girdiği İnternet sitelerine, konum bilgisinden kişisel parola ve hesap bilgilerine varıncaya kadar tüm iletişim bilgileri ele geçirilebilmektedir. Hatta belli bir konuma gelindiğinde dinleme ve izlemenin başlatılması talimatı da verilebilmektedir." tespiti aktarıldı.
AKP'NİN 'PARALEL ÖRGÜT' SUÇLAMASIYLA ŞİKAYET ETTİĞİ...
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) açıklamasında şunlar kaydedildi: "Ortaya çıkan bilgilerden bu şirketle ilişkilerin 2011 yılından beri devam ettiği, şirketle yapılan yazışma ve şirketten taleplerin 17 Aralık yolsuzluk dosyalarına ilişkin süreçte arttığı, Emniyet Teşkilatı`nda AKP`nin Cemaat`i temizleme ve kadrolaşma girişiminin ardından da bu şirketle ilişkilerin yeni bir e-posta ve yeni polis görevlileri aracılığıyla sürdürüldüğü, sona eren sözleşmenin yenilenmesi için Şubat 2015 tarihinde girişimlerde bulunulduğu anlaşılıyor. Tüm bunlar, AKP`nin 'Paralel Örgüt' suçlamasıyla şikayet ettiği gözetim ve denetim uygulamalarını yasadışı da olsa kullanmaktan imtina etmediğini göstermesi açısından manidardır. Özellikle sipariş edilen dosyalar arasında göze çarpan 'BerkinElvan.docx' dosyası ile, Gezi Direnişi`ni 'AKP`ye Darbe' yaftasıyla yasadışı göstermeye çalışan iktidarın, bu direnişin ve topluma uygulanan acımasız şiddetin sembolü olan Berkin Elvan konusunda duyarlı kesimleri hedef aldığı anlaşılıyor. Özellikle iktidar temsilcilerinin de kullandığı 'Kabataş`taki deri eldivenli üstü çıplak adamların, başı örtülü kadına saldırmalarından camide içki içilmesine' varan kışkırtmaya dönük yalanlar dikkate alındığında; casus yazılım aracılığıyla kirli propagandanın sürdürülmek istendiği düşünülmektedir."
"EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YASADIŞI YÖNTEM KULLANARAK SUÇ İŞLEMEKTEDİR"
Mevcut dinleme ve izlemeye ilişkin yasal mevzuata göre ancak hakim kararıyla veya izinli bir biçimde Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından dinleme yapılabileceğine işaret eden EMO yönetimi, "Kişilerin bilgisayarlarına ve benzeri cihazlarına uzaktan sızma, belgelerini inceleme yetkisi yasal değildir. Yani sızan bu belgelere göre; suçlularla mücadele için var olan Emniyet Genel Müdürlüğü, yasadışı bir yöntem kullanarak suç işlemektedir. Bu yazılım hangi amaçla satın alınmış, nerelerde kullanılmış, kimler hedef alınmıştır? Bugüne kadar bu tür yazılımlar için ne kadar harcama yapılmıştır? AKP`nin kadrolaşma konusunda gösterdiği hızı, ortaya çıkan bu belgeler için de göstermesini ve derhal bir açıklama yapılmasını; sorumluların yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz." çağrısında bulundu.
Açıklamada,"Türkiye'nin ve insanların elektronik iletişim ve kullanım özgürlüğünün garanti altına alınabilmesi için virüs ve casus yazılımlara karşı görece çok daha korunaklı olan özgür yazılım tabanlı sistemlere hızla geçiş yapılmasını öneriyoruz." talebi aktarıldı.
CİHAN