Erdoğan/AKP’nin belirgin bir şekilde açıkça suç olan, ayrımcılık, nefret suçu, gibi suçları işleyerek muhaliflere ve Gülen Cemaati’ne karşı başlattığı operasyonlar ne zaman başladı?

Hemen herkes bu soruya 17-25 Aralık operasyonlarından sonra cevabını verecektir. Hayır, bu doğru değil. Daha önce söylem düzeyinde olan Gülen Cemaati ve muhaliflere yönelik operasyonlar, yani eylem düzeyine geçme işi Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra başladı.

Erdoğan’ın nefret söylemi içeren meydanlarda söylediği ifadelerine de dikkat edilirse açık adres gösteriyordu, ancak isim vermeden yapıyordu bu işi. Konu mahkemeye gittiğinde Erdoğan’ın avukatları “Erdoğan Gülen’i kastetmedi, o üstüne alındı” diye savunma yaptı.

Bir başka veri. Erdoğan’ın dokunulmazlığı olmayan çok yakınları, bu kavgada açıkça neden taraf olmuyor?

Bütün bunlar bize bir şeyi gösteriyor. Erdoğan/AKP liderliği kendisini ve çevresini garantiye alıyor. Onların bir gün hukuk karşısında hesap vereceğini bildiği için, açıkça suç işlemelerine izin vermiyor.

Kendisi de Cumhurbaşkanı olduğu için, başka hiçbir suçtan yargılanmayacağını düşünerek hareket ediyor.

Peki, Erdoğan’ın hukuksuz kavgasını kim sürdürüyor? Hürriyet’i kim basıyor örneğin? Hürriyet’i basanlar arasında neden Bilal Erdoğan değil de Abdurrahim Boynukalın vardı?

Bir soru daha. Açıkça suç unsuru içeren Sümeyye Suikastı haberlerini neden Erdoğan’ın damadının gazetesi değil de Şems Ethem’in gazeteleri bastı?

Erdoğan’ın kavgasına müdahil olanlar küçük bürokratlar, atanmış savcılar, ve proje mahkemelerin hâkimleri ve savcılar ile Erdoğan’ın varlığından beslenen müteahhit lobisi ile gazeteciler.

Bu kavgada suça karışanları yakından incelediğinizde Erdoğan’ın birinci derecede akraba çevresinin neredeyse hiç karışmadığını göreceksiniz. Çünkü onlar devir değiştiğinde bu suçların hesabını vereceklerini biliyor.

Erdoğan da Cumhurbaşkanı olduğu için kendisine dokunulmayacağını düşünerek hareket ediyor. Eğer böyle olmasaydı en hafifinden ayrımcılık ve nefret suçu içeren bu operasyonları Başbakan olduğu dönemde yaptırırdı.

O hâlde ne yapmalı? Erdoğan’ın zulmünü durdurmak için bu hukuksuzluğun arkasındaki temel figüre dokunulamıyor, çevresi de bilerek bu işlere karışmıyorsa kimden nasıl hesap sormalı?