Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde şu konuları anlattı:
* “Keramet” ihsan, lütuf, cömertlik mânâlarına gelen “kerem” kelimesinden türetilmiştir ve Allah’ın halk etmesiyle hak dostlarından sâdır olan fevkalâde hâl, söz, davranış, nazar, teveccüh ve tesir demektir.
* “En büyük keramet, arızasız ve aralıksız Kur’ân ahlâkıyla yaşamaktır ve Allah’a en yakın olanlar da zannediyorum işte bu ruhun temsilcisi olanlardır.”
* “Sırf Allah rızası için olan bir uhuvvet dairesindeki kardeşlerin ciddî ve samimî tesânüdünün de çok kerâmetleri olabilir.”
* Kardeşlik ve îsâr ruhunu sadece yeme, içme, giyme gibi hususlardan ibaret görmemek gerekir; belli bir makam, mansıp ve paye elde etme söz konusu olduğunda kardeşini kendine tercih etme de îsâr adına çok önemlidir.
* “Kardeşlik ruhuyla birbirine perçinlenmiş şahıslardan oluşan bir cemaatin şahs-ı manevîsi, bir veliyy-i kâmil hükmüne geçebilir ve pek çok inâyete mazhar olur.”
* Zaman, şahıs zamanı değil, şahs-ı manevî zamanıdır. Cenâb-ı Hak, eğer toplumu içinden bulunduğu badirelerden halâs eyleyecekse, o şahs-ı manevî velayetiyle -inşaallah- halâs eyleyecektir.