15 Temmuz darbe teşebbüsünde Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda darbeci general Semih Terzi'yi öldüren astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili davaya iki aylık aradan sonra bugün devam ediliyor.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 18 sanıklı davanın bugünkü celsesi, sanıkların 9'u ankara dışındaki cezaevlerine gönderildiği için sadece diğer 9 sanıkla görüldü. Kalan sanıklar ise duruşmaya SEGBİS'le katıldı.

Duruşma, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın emir astsubayı Makbul Uluğ'un tanıklığı ile başladı.

O gece Genelkurmay'dan Mahir Eser'in diğer emir astsubayını arayıp, "Biz komutanımızı koruyamadık. Siz Zekai Paşa'yı koruyun" dediğini, izinli olan Kamil astsubayın bunu kendisine iletince kendisinin alkollü olduğunu düşündüğünü belirten Uluğ, daha sonra Zekai Paşa'yı aradığını söyledi.

Yapılan görüşmelerden sonra Ümit Bak ve Mehmet Ali Çelik'in hain olduğu kanaatine vardıklarını anlatan Uluğ, Başkan Fahrettin Yıldız'ın sorusu üzerine şunları söyledi: "Zekai Paşa Semih Terzi'yle görüşelim deyince bağladım. Semih Terzi 'sesin gelmiyor ama sen anlat' diye dalga geçti. Komutan direkt aramış. Onunla da aynı şekilde konuşmuş."

Uluğ, o gece şehit Ömer Halisdemir'le 8 defa görüştüklerini belirtirken, "Karargah içinde ne olup bittiğini öğrenmeye çalıştık. Semih Terzi'nin geldiğini öğrenince de o tarihi görevi verdi" dedi.

Sanık Fatih Şahin'in avukatı Çiğdem Koç, Zekai Aksakallı'nın Semih Terzi'yi GATA'ya götürenler için, "Onlar hain, derhal kontrol altına alın" talimatı verdikten sonra bir "hain" olan Fatih Şahin'i niye aradığını sordu. Uluğ, hatırlamadığını söyleyince Av. Koç görüşme saatini hatırlattı. Bunun üzerine Uluğ, "O gün Ümit Bak, Mehmet Ali Çelik de haindi. Gece boyunca olarla da görüştük. Teslim olmalarını söylemek için aramış olabilir" dedi. Bunun üzerine söz alan Fatih Şahin şunları anlattı: "Bana söylediği sadece Mihrali Atmaca'nın timinin nizamiyeden girenlere ateş ettiği, ona ulaşmam gerektiğiydi. 'Ulaşmaya çalışırım' deyince Zekai Paşa, 'bak benimle görüşebildiğine göre ona da ulaşabilirsin' dedi. Başüstüne komutanım dedim."

"ATMACA VE EKİBİ DOĞRUYU GÖRDÜ"

Bir sanık avukatının, "Zekai Paşa Semih Terzi'nin Ankara'ya geldiğini kimden öğrendi?" sorusuna "hatırlamıyorum" karşılığını veren Makbul Uluğ, darbecileri kimin enterne ettiği ve darbenin ertesi ÖKK'nın güvenliğini Mihrali Atmaca ile timinin sağlayıp sağlamadığı sorusunu da "Mihrali Atmaca ve ekibi sonra doğruyu gördü, yaptıklarının yanlış olduğunun farkına vardı. Mihrali Atmaca timi komutanın katında değil, dışında güvenliği sağladı." ifadeleriyle cevapladı.

Davaya Başbakanlık adına katılan avukat Alaattin Varol, "Tanığa dövecek gibi soru soruluyor. Zorla cevap almaya çalışılıyor. Yemin etti. Yalan söylüyorsa suç duyurusunda bulunulur" diye itiraz edince tartışma yaşandı. Av. Çiğdem Koç, bir tanığa istediği kadar soru sorma hakları olduğunu, Başbakanlık avukatının kendisine "ayar vermesini" kabul edemeyeceğini belirtip, tekrarı halinde gereğini yapacağını söyledi. Av. Varol ise, "Tehdit ediyorsunuz, hemen gereğini yapın" diyerek kendisine tepki gösterdi.

Sanık ve avukatların taleplerinin alınması aşamasında da Av. Çiğdem Koç şöyle konuştu:    

Fatih Şahin'e ne talimat vermiş de uymamış, karşı gelmiş? 'Hain, tutuklayın', hatta 'öldürün' dediği söyleniyor. Öldürün dediği birisini neden ertesi sabah arıyor? Bu talebimi reddedeceğınizi biliyorum, keşke reddetmeseniz. En önemli talebim tahliye değil, Zekai Aksakallı'nın dinlenmesidir. Ne özelliği var, niye hiçbir duruşmaya gitmiyor bilmiyorum, ama onun tanıklığı hayati önemdedir, derdimiz gerçeğe ulaşmak ise tabii... Bu Ömer Halisdemir'e de, diğer bütün şehitlere de haksızlıktır. TSK'nın tamamına saygısızlıktır. Zekai Paşa herhalde böyle bir saygısızlığa meydan vermez, gerçeklerin ortaya çıkmasını ister."                    

Bir sanık avukatının tahliye talebinde bulunurken yaptığı açıklamayı sanık yakınları alkışlayınca, Başkan Yıldız bir daha olmaması uyarısında bulunurken, Savcı Mustafa Manga, polislere izleyicilerin önünde, ayakta ve yüzü onlara dönük bir şekilde durmaları talimatını verdi.

Av. Emir Yakın da tahliye talebinde bulunurken mahkemenin önceki Başkanından söz edip, "Mükemmel bir hakimdi. Niye gittiğini anlamış değiliz." dedi.        

Sanık Mihrali Atmaca ise Fatih Şahin'i suçlarken, cezaevinde ölüm tehdidi aldığıni öne sürdü. Zekai Aksakallı'ya yönelik eleştirileri de cevaplayan Atmaca, "Adam arkadaşının evinde oturup, darbeyi televizyondan izlemiyor, darbecilerden kurtulmaya çalışıyor" dedi.

Sanıklardan Mehmet Bilge, 15 temmuz'un senaryo olduğunu iddia edip, hem Semih Terzi, hem Ömer Halisdemir'in otopsi raporlarının gerçeği yansıtmadığını savundu. Bilge, Halisdemir ailesinin avukatı Tuğba Durmaz Eker'e hitaben, "Bunlardan haberiniz var mı Tuğba hanım" diyerek şunları anlattı: 

"Ömer Halisdemir'e otopsi yapılmadı, veya yapıldı ama istenmeyen kısımlar traşlandı. Önden giren mermileri saklıyorlar. Kaçtığı istikametten ona 6-7 el ateş açıldı. Sabah ben inceledim, en az 7-8 yarası vardı. Prosedürlerin gereğini yapsaydınız, benim yalan söyleyip söylemediğimi anlardınız. Ailesi kusura bakmasın, Ömer Halisdemir delik deşikti. Önden giren bir mermiyle ilgili ayrıca bir kanıtım var ama onu daha sonra söyleyeceğim.

Aileyi ayakta uyutuyorlar, biraz olayın üzerine düşsünler. En kısa sürede çıkacağımıza inanıyorum. Niye derseniz, merak etmeyin, yeni bir darbe planımız ya da kaçma planımız yok. Bu yaşıma kadar siyasal islamcıların, yalancıların kazandığını görmedim. Bunun tek sebebi 'ilahi adalet' diye bir emniyet sübabının olmasıdır. Semih Terzi ve Ömer Halisdemir hakkında sahte rapor düzenleyenlerle ilgili dava açılsın."

Hem Başbakanlık avukatı, hem Halisdemir ailesinin avukatı itiraz edince, Mahkeme Başkanı Fahrettin Yıldız araya girip Mehmet Bilge'ye tahliye talebinin olup olmadığını sordu. Bilge, "Yok, etmiyorum" dedikten sonra Ömer Halisdemir'e adli otopsi yapılmasını ve bunun kamera kaydıyla tespit edilmesini istedi.

Halisdemir ailesinin avukatı Tuğba Durmaz Eker, Bilge'nin söyleminin Fethullah Gülenin talimatıyla oraya atılan kontrollü darbe iddialarıyla örtüştüğünü, örgütsel amaca hizmet ettiğini belirterek darbeci Semih Terzi'nin avukatlığını yaparak bir yere varamayacaklarını söyledi.

Sanıklardan Halit Çelik de tahliye talebi olmadığını bildirdikten sonra Savcı Mustafa Manga mütalaasını verdi. Tüm sanıkların tutukluluk halinin devamını isteyen Manga, TBMM ve Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya katılım talebinin kabulü yönünde görüş bildirildi.

Duruşmaya 10 dakika ara veren mahkeme, tüm sanıkların tutukluluğunun devamına karar verirken, gelecek duruşmada çapraz sorguya geçileceğini bildirdi.

Ayrıca Fatih Şahin'in avukatı Çiğdem Koç ile Mehmet Bilge'nin taleplerini de reddeden mahkeme, duruşmayı 12 Eylül'e erteledi.