Türk Lirası'nın yılbaşından bu yana yüzde 20'nin üzerinde değer kaybettiği bir ortamda faiz indirimlerinin gerekçesi olarak ‘cari dengede kalıcı iyileşme' hedefi gösteriliyor. Oysa bir ülkede cari dengede kalıcı iyileşmeler olabilmesi için üretkenlik artışlarına ihtiyaç olduğuna dikkat çekiliyor.
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, faiz indirimlerinin üretkenlik üzerinde bir etkisi olmasının mümkün olmadığını anlattı.
TCMB faizi indirdikçe TL'nin değer kaybetmeye devam edeceğini öngören Yılmaz, kurdaki artış sonucunda Türk mallarının dolar cinsinden biraz ucuzlayabileceğini, bunun da ihracatı biraz artırabileceğini, ancak cari açık azalma eğilimine girse de bunun kesinlikle kalıcı bir etkisinin olmayacağını söyledi.
HIZLANARAK ARTACAK
Yılmaz, şöyle devam etti: “Merkez Bankası'nın faiz indirimi sonucunda yaşanan kurdaki artış, Türkiye'de enflasyonun daha da artmasına yol açacak. Kurdaki artış ara mal ve hammadde ithalatına bağımlı olan Türkiye'de üretim maliyetlerini hızla artıracaktır. Hali hazırda 12 aylık üretici enflasyonu yüzde 45; son dönemdeki kur artışlarının ardından bunun daha da artması kaçınılmaz. Ekonominin yüzde9-10 büyüdüğü bir ekonomide üretici fiyat artışları perakende fiyatlarına daha kolay yansıtılacak ve tüketici enflasyonu da hızlanarak artacak.”
ÇİLLER KOLTUĞU KAPTIRDI
Bu şartlarda popülist politikaların ülkeye fayda sağlamayacağı gibi iktidara da faydası olmayacağını ifade eden Yılmaz, 1994'te benzer politikaları daha kötü koşullarda uygulayan Tansu Çiller'in partisi Doğru Yol'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyaset sahnesine çıktığı 27 Mart 1994 seçimlerini kaybettiğini hatırlattı.
2022 ENFLASYONU YÜZDE 30’LARI BULUR