SAMANYOLUHABER.COM- ANALİZ
Ankara’nın ortasında güpegündüz düzenlenen suikastın, parti içi çekişme nedeniyle yapıldığı iddia edilmişti. Ancak olayın hiç de öyle basit bir sebebe dayanmadığı ve Ateş’in Narkoterör kurbanı olduğu ortaya çıktı.
Sinan Ateş’e yönelik sis perdesini gazeteci Cevheri Güven, Youtube kanalında yayınladığı “Yiğit Yezid’den korkmaz” başlıklı videosuyla araladı. Güven, Sinan Ateş’in Olcay Kılavuz’un Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde, uyuşturucu çeteleriyle bağlantı kurduğunu tespit ettiğini ve bunları Bahçeli’ye verilmek üzere raporlaştırdığını anlattı. Ayrıca Ateş’in bu raporu ve elde ettiği bilgileri, Sedat Peker’e de gönderdiğini ifade etti.
Güven’in açıklamaları, Sinan Ateş’i öldüren uyuşturucu sabıkalısı Eray Özyağcı ile diğer çete üyelerinin basit birer kiralık katil olmadıklarını gözler önüne serdi. Suikast soruşturmasında şu ana ikisi özel harekat polisi olmak üzere 17 kişi tutuklandı ve bunlardan 14’ünün uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde ticaretinden sabıkalı olmaları dikkat çekti. Tutuklanan polislerden birinin de uyuşturucu sabıkasının olduğu anlaşıldı. Uyuşturucu sabıkalısı polis…
Suikastı gerçekleştiren çetenin lideri Dodo lakaplı Doğukan Çep, emniyetteki ifadesinde, “Sinan Ateşi ocak başkanıyken bize sahip çıkmadı. Yargıtay’da temyiz aşamasındaki bir dosyam için yardım istedim ancak yardımcı olmadı. Bunun kızgınlığı ile korkutmak ve gözdağı amaçlı olayı planladık. Öldürülme amacımız yoktu” şeklinde ifade vermişti. “Öldürme kastımız yoktu” sözlerinin yalan olduğunu da ortaya koydu Cevheri Güven. Zira organizasyon çok genişti, polisler katillere silah eğitimi vermişti ve bu katiller Ateş’i öldürene kadar kurşun yağdırmıştı.
Ancak Doğukan Çep’in “Sinan Ateşi ocak başkanıyken bize sahip çıkmadı. Yargıtay’da temyiz aşamasındaki bir dosyam için yardım istedim ancak yardımcı olmadı” şeklindeki sözleri, her ne kadar suikast ihalesini Olcay Kılavuz ve MHP yönetimindeki diğer isimlerden aldıkları hususunu gizleme amacı taşıyor olsa da en az onun kadar vahim bir gerçeği meydana çıkardı.
Doğukan Çep, 2013 yılında Maltepe Gülsuyu'nda uyuşturucuya karşı yapılan bir yürüyüşte, sosyalist genç Hasan Ferit Gedik’i ateş açarak öldürdüğü için 34 yıl hapis cezası almış ve 6 yıldır aranan firari bir isimdi. Uyuşturucu torbacılarının çete lideriydi. İşte o Doğukan Çep, Sinan Ateş’i Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde kendilerine sahip çıkmadığı ve Yargıtay’daki cinayet dosyasına yardım etmediği için öldürdüklerini söyledi.
Doğukan Çep, olayı şahsi bir husumet gibi yansıtmaya çalışsa da, sebep şahsi değil, fakat itiraf ettiği üzere uyuşturucu ticareti ile bağlantılıydı. Sinan Ateş, kendisinden önceki Ülkü Ocakları genel başkanı olan kişinin aksine, uyuşturucu satan çetelere ve torbacılara sahip çıkmadı. Kimdi o kişi? 2012 - 2018 yılları arasında 6 yıl boyunca Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapan ve şu an MHP Mersin Milletvekili olan Olcay Kılavuz. Bahçeli’nin Ülkü Ocakları Genel Başkanı iken aynı zamanda milletvekili yaptığı şahıs.
Uyuşturucu çetelerinin, torbacıların hamisi olan Olcay Kılavuz, Sinan Ateş’in öldürülmesi organizasyonunda da aktif görev aldı. Cinayetten 4 gün önce İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret edip birlikte çektirdikleri fotoğrafı sosyal medya hesaplarından paylaştı. Suikast şüphelisi Tolgahan Demirbaş'ın polis tarafından gözaltına alınmaması için elinden geleni yaptı, hatta polislere hakaret etti. Cevheri Güven’in açıklamasına göre, Demirbaş, Olcay Kılavuz’un garsoniyer olarak kullandığı evde yakalanmıştı.
Türkiye son 3-4 yıldır sürekli uyuşturucu baronlarıyla ve çeteleriyle anılır oldu. Sedat Peker’in ifşaatları, Güney Amerika ülkelerinde Türkiye’ye sevk edilirken yakalanan tonlarca uyuşturucu, Mehmet Ağar’ın çöktüğü Yalıkavak Marina’dan yapılan sevkiyatlar, Başbakanlığa ait Ata uçağının uyuşturucu nakliyesinde kullanılması, pudra şekerciler vesaire. Onlarca örnek sıralanabilir.
Daha geçen Kasım ayının son haftasında, AKP Karlıova Belediye Başkanı Veysi Bingöl’ün yeğeni Diyar Bingöl ile MHP Karlıova İlçe Başkanı Şevket Demir’in yeğeni Serdar Demir, Erzincan'da polisin uyuşturucu taşıdıkları şüphesiyle takibe aldığı araçta, 17 kilo 400 gram skunk ile 4 kilo 313 gram kubar esrar maddesi ile yakalanmıştı.
Sinan Ateş’in parti içi çekişme ve liderlik kavgası için değil, uyuşturucu baronlarının tekerine çomak soktuğu ve uyuşturucu rantına engel olduğu için öldürüldüğünün ortaya çıkması, Türkiye’nin sadece mafya diktatörlüğü değil, aynı zamanda bir Narkoterör koalisyonu tarafından yönetildiğini gözler önüne serdi.
Erdoğan - Bahçeli - Perinçek Narkoterör Koalisyonu, Türkiye’yi uyuşturucu baronlarının istedikleri gibi at koşturup cirit attığı ve tekerlerine çomak sokanı ise siyasetin, polislerin ve torbacıların birlikte düzenledikleri suikastla ortadan kaldırabildikleri bir ülke haline getirdi.
Maalesef Türkiye artık, ağızlarını her açtıklarında “Kuran, Ezan, Vatan, Millet, Bayrak” sloganları atan “İslamcı”, “Ülkücü”, “Vatansever” Narkoterör Koalisyonu ve onların torbacıları tarafından yönetiliyor.