Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde hizmet verecek amfibi gemi Bayraktar'ın denize indirilme törenine katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Barış istiyorsak daima savaşa hazır olmalıyız. Bu anlayışla kendimiz, bölgemiz ve tüm dünyada barışı, huzuru, güvenliği daim kılmak için tüm unsurlarıyla ordumuzu güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Biz, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri de caydırmak için bu yatırımları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." dedi.
Tuzla'da bulunan Anadolu Deniz İnşaat Kızakları (ADİK) Tersanesi'nde gerçekleşen törende; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, ADİK yöneticileri, geminin yapımında görev alan personel ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mensuplarının yanı sıra çok sayıda davetli de hazır bulundu.
Bayraktar'ın indirilmesinden önce yaptığı konuşmada geminin Türkiye milleti ve tüm denizcilerimiz için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Bugün burada denize inişine şahitlik ettiğimiz Bayraktar gemimiz vesilesiyle, Barbaros Hayrettin Paşa'yı ve tüm denizcilerimizi bir kez daha tazimle, özlemle, rahmetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
'BAYRAKTAR GEMİSİ DENİZLERDEKİ GÜCÜMÜZE GÜÇ KATACAK'
Akdeniz'de, bugün yaşanan acı hadiseleri üzüntüyle takip ettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarihimizin ve medeniyetimizin bize verdiği görevleri, bugün de bihakkın yerine getirmenin çabası içindeyiz. Akdeniz'de, Ege'de hiçbir masumu kendi haline terk etmedik, hiçbir mazluma sırtımızı dönmedik." diye konuştu.
Sahil güvenliğimizle kendi kara sularımızda, donanmamızla da dünyanın dört bir yanında insanlığın huzuru, adaleti ve barışı için çalıştıklarını belirten Erdoğan, bugün denize indirilen Bayraktar gemisinin de denizlerdeki gücümüze güç katacağını vurguladı.
'TÜM BU GELİŞMELER, SAVUNMA SANAYİNDE ELDE ETTİĞİMİZ İLERLEMELERİN DENİZCİLİK ALANINDAKİ YANSIMALARIDIR'
Türkiye'nin ilk amfibi gemisini 2010 yılında denize indirdiğini, anlatan Erdoğan, "Milli Savaş Gemisi Projesi kapsamında üretilip 2011'de Heybeliada, 2013'te Büyükada gemilerinin donanmamıza teslim edildi. Tüm bu gelişmeler, savunma sanayinde elde ettiğimiz ilerlemelerin denizcilik alanındaki yansımalarıdır. Geçmişte, arzu ettiğimiz gemileri, uçakları, araç-gereçleri paramızla dahi almakta zorlandığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Savunma sanayimizin diğer unsurları gibi, gemilerimizi, denizaltılarımızı ve diğer ihtiyaçlarımızı kendi tasarımımız ve kendi üretimimiz olarak ülkemizde tedarik edebiliyor olmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin, 2002 yılında savunma sanayi ihtiyaçlarının yüzde 80'ini ithal etmek zorunda olduğunu, vurgulayan Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Bugün bu oranın yüzde 40'lara indirmeyi başardık. Temel savunma ihtiyaçlarımızın tamamını kendimiz tasarladığımızda ve ürettiğimizde, istiklalimize ve istikbalimize daha güvenli bakabilir hale geleceğimiz. Bilhassa Başbakanlığımıza, Milli Savunma Bakanlığımıza, Genelkurmay Başkanlığımıza, Kuvvet Komutanlıklarımıza, Savunma Sanayi Müsteşarlığımıza, firmalarımıza ve tabii elbette mühendislerimize ve işçilerimize, milletim adına şükranlarımı sunuyorum."
'YENİ PROJELERLE DONANMAMIZI GÜÇLENDİRECEĞİZ'
Çalışmaların kesintisiz şekilde sürdürüleceğini, bu alandaki projeleri devam ettirip yeni projelerle donanmamızı güçlendirme kararında olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Çalışmalarımızı, Yavuz Sultan Selim'in ve Gazi Mustafa Kemal'in şu güzel sözünü kendimize ilke edinerek yürütüyoruz. Ecdadımız diyor ki; 'Hazır ol cenge, eğer ister isen sulh u salah.' Evet… Barış istiyorsak daima savaşa hazır olmalıyız. Bu anlayışla kendimiz, bölgemiz ve tüm dünyada barışı, huzuru, güvenliği daim kılmak için tüm unsurlarıyla ordumuzu güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bundan hiç kimse rahatsız olmasın. Bu milletin tarihinde sömürgecilik ayıbı kesinlikle yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Biz, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri de caydırmak için bu yatırımları yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz." açıklamasını yaptı.
'ASKERİ GÜÇLE DESTEKLENMEYEN DİPLOMASİ SİZİ YARI YOLDA BIRAKIR'
Küresel sistemin, ekonomik kaosla birlikte jeopolitik bir yeniden yapılanma süreci içine girdiğini anlatan Erdoğan şunları dile getirdi: "Bu dönemi, ülkemiz ve milletimiz lehinde değerlendirebilmemizin en başta gelen şartı, güçlü bir orduya, güçlü bir savunma sanayine, güçlü bir yüksek teknolojiye dayalı üretim altyapısına sahip olmamızdır. Askerî güçle desteklenmeyen diplomasi, sizi yolda bırakır. Bu yüzden Türkiye'nin her alanda kendisini teçhiz etmesi, eksiklerini tamamlaması ve hedefine doğru tam yol ilerlemesi gerekir. ATAK helikopterlerimizi, MİLGEM gemilerimizi, ALTAY tanklarımızı, HÜRKUŞ uçaklarımızı, ANKA ve diğer insansız hava araçlarımızı, uydularımızı, KİRPİ ve diğer zırhlı personel taşıyıcılarımızı, füzelerimizi, roketlerimizi, tüfeklerimizi bir an önce eksiksiz olarak devreye almalıyız." CİHAN