Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu'daki terör olaylarına ve operasyonlara ilişkin, "Bu olaylarda en büyük zararı bölgede ikamet eden vatandaşlar, esnafımız görüyor. Bölge insanı halkı terör örgütünün oyunlarına alet olmayı reddetmiştir. Bu onurlu duruşundan dolayı bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımı tebrik ediyorum." dedi.
Erdoğan, 17. Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu.
Milletin desteğini yitiren bir hükümetin bürokratlarını arzu ettiği şekilde çalıştırıp yönetemeyeceğini kaydeden Erdoğan, "Ülkemizde mevcut yönetim sistemi bu bakımdan oldukça sorunludur, sıkıntılıdır, tartışmalıdır." diyerek, şöyle devam etti: "Bunu 7 Haziran - 1 Kasım arasında çok açık net gördük. Adeta bürokratik oligarşi seçilmişe karşı tavır koydu. Niye ortada güçlü bir hükümet yok, ne olacağı henüz belli değil, gitti gidiyor havası ile birçok yerlerde dirseklerin farklı bir şekilde dönmeye başladığını ben de gördüm. Bu bürokratik oligarşi ülkelerin felakettir. Bu sadece Türkiye için geçerli değil. Bunları yaşadık. Eğer iktidarlar güçlü olmazsa bürokratik oligarşi iktidar olma gayreti içine girer. Ve ülkede her şey adeta durur. O ülkede sıçramayı, gelişmeyi bekleyemezsiniz. İşler durur, bütün bakanlıklarda durur. O ona pas atar, o ona pas atar. Futbolda olduğu gibi orta sahada top çevirirler, gol atmaya gelince gol yok. İşte muhtarlar bunu devirmelidir."
"MECLİSİMİZ DUYARSIZ KALMAYACAKTIR"
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Biz işte bu fotoğraftaki çarpıklıkları düzeltebilmek, millete daha iyi hizmet verecek bir sistemi kurmak için sürekli yeni anayasa, başkanlık sistemi diyoruz. Milletimiz başkanlık sistemini daha çok tartışsın, buna inansın ve ona göre; dünyanın en gelişmiş ülkeleri madem ki bugün başkanlık sistemiyle yönetiliyor, demek ki burada bir özellik var. Öyle ise biz bundan niye korkuyoruz, niye çekiniyor, niye kaçıyoruz. Dert başka!"
Erdoğan, "Bu konuda karar mercii önce TBMM, ardından milletimiz olacaktır. Ama artık milletimizin açık ve güçlü bir talebi haline gelmiş olan bu konuya Meclisimizin, Meclis'te temsil edilen siyasi partilerimizin daha fazla duyarsız kalamayacağı kanaatindeyim. Muhtarlardan bu meseleyi hem milletimiz hem de tüm partilerden siyasetçiler nezdinde gündeme getirmenizi, düşüncelerinizi kendileri ile paylaşmanızı bekliyorum. Türkiye'de demokrasi ne kadar güçlü olursa muhtarlarımız da o derece güçlü olur." ifadelerini kullandı.
"HADLERİNİ BİLDİRECEĞİZ"
Doğu ve Güneydoğu'da süren terör olaylarına da değinen Erdoğan, şunları söyledi: "Ülkemizin belli yerlerinde süren birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize, istiklalimize ve istikbalimize yönelik saldırılar konusunda devletinin ve milletinin değil, teröristlerin yanında yer alanlara, onların diliyle konuşanlara elbette hadlerini bildireceğiz. İstikrar ve güven ortamını tehlikeye atmaya dönük her çabanın karşısında ülkemizin ve milletimizin hakkını, hukukunu, çıkarlarını elbette savunacağız. Asıl bunları yapmazsak namus ve şeref sorgulamasını hak etmiş oluruz. Bizim abdestimizden şüphemiz olmadığı için namazımızdan da hiçbir tereddüdümüz, şüphemiz yoktur."
"BÖLGEDEKİ VATANDAŞLARIMIZI TEBRİK EDİYORUM"
Erdoğan, şöyle devam etti: "Doğu ve Güneydoğu'daki bazı ilçelerde, mahallelerinde, köylerinde yaşanan güvenlik sorunlarını yakından takip ediyoruz. Buralarda yaşanan hadiseler sadece birer güvenlik sorunundan ibaret değildir. Camilerimizi, okullarımızı, hastaneleri nasıl yaktıklarını görüyorsunuz. Ambulansları nasıl -affedersiniz- ateşe tuttuklarını görüyorsunuz. Bu olaylarda en büyük zararı bölgede ikamet eden vatandaşlar, esnafımız görüyor. Bölge insanı halkı terör örgütünün oyunlarına alet olmayı reddetmiştir. Bu onurlu duruşundan dolayı bölgede yaşayan tüm vatandaşlarımı tebrik ediyorum."
Vatandaşların zararlarının giderileceğini belirten Erdoğan, "Şehit olanları geri getirmek mümkün değil. Burada sivil vatandaş, askerimiz, polisimiz, korucularımız şehit oluyor. Bunları geri getirmek mümkün değil. Ama bu vatan bize kolay kolay kalmadı. Eğer namus ve şeref yoksunu bir insan serisi olsaydı biz bu toprakları teslim alamazdık. Güvenlik güçlerimiz sivillere zarar vermemek için çok hassas bir çalışmayla terör örgütünün mensuplarını etkisiz hale getiriyorlar. Terör örgütü her yere saldırarak tün insani ve ahlaki değerlerden yoksun olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Örgütün gerçek yüzünü vatandaşlarımız açıkça gördü." diye konuştu.
"TERÖRLE MÜCADELE SONUNA KADAR SÜRDÜRÜLECEK"
"Bir kez daha ifade ediyorum, bölücü terör örgütüyle mücadele sonuna kadar tavizsiz sürdürülecektir." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Artık ne bu örgütün ne de ipini onun eline teslim eden siyasi partilerin, sivil toplum görünümlü kuruluşların millet ve devletimiz nezdinde hükmü kalmamıştır. Terör örgütü mensuplarının ilçe ve mahalle merkezlerinden temizlenmesinin ardından bölge insanıyla birlikte el ele vererek yaraları saracak yeni bir dönemi hep birlikte inşa edeceğiz. Muhatabımız milletimizin, bölge insanının bizatihi kendisidir. Temmuz ayından bu yana yaşanan tecrübenin, bölge insanına, iradesine sahip çıkmanın önemini gösterdiğine inanıyorum. Ülkeye ve bölgeye hizmet etme gayesi taşıyanlarla ülkeyi ve bölgeyi yakıp yıkmaya çalışanlar arasındaki fark ak ile kara gibi çok kesin çizgilerle ortaya çıkmıştır. Yakılan her bina, kazılan her sokak başı, zarar gören her işyeri, eğitimi aksayan her evladımız, ekmeğinden olan her insanımız bu farkın en yakın şahididir." CİHAN