CNN International sunucusu Becky Anderson'ın sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sürecinden dış politikaya birçok başlıkta değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki pazar yapılacak seçimlerde de ben inanıyorum ki halkım güçlü Türk demokrasisini gösterecek. (İlk turda) yüzde 90'a varan güçlü bir seçmen katılımı oldu. Bu çok çok önemli bir katılım. Dünyada pek benzeri yok. Bu seçimlerden de temennim odur ki inşallah milletim bizi yanıltmayacak." dedi.
"İlk turdaki adaylardan Sinan Oğan'ın ikinci turda kendisine destek verip vermemesinin ne kadar önemli olduğu ve destek durumunda karşılık olarak bir teklifte bulunup bulunmayacağı" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:
"Ben bu tür pazarlıkları hiç sevmem. Bugüne kadar da hiç bu tür pazarlıklara girmiş birisi değilim. Kaldı ki bu seçim bitmiş bir seçim. Bu seçimden sonra da artık bu işin kaderini belirleyecek olan halkımın bizzat kendisidir. Halkım burada bu işin kaderini belirlerken, 21 senedir Türkiye'ye hizmette kim nasıl başarılı olduysa, inanıyorum ki onun yanında yer alacaktır. Şu anda bir tarafta Erdoğan var, bir tarafta Kılıçdaroğlu var. Erdoğan'ın referansı eser ve hizmetlerdir. Ama Sayın Kılıçdaroğlu'nun referansı nedir? Benim vatandaşım bunu soracak. Senin referansın ne, ne yaptın, bu ülkeye hizmetiniz nedir diye benim vatandaşım soracak. Erdoğan'ın referansı belli. Seninse hiçbir şeyin yok. Bunun neticesinde de benim vatandaşım istikrar ve güvenden yana oyunu kullanacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin sürekli olarak "Biz gelince Türkiye'deki mültecileri tekrar Suriye'ye göndereceğiz" dediğini de belirterek, "Tabii buna katılmak mümkün değil. Ama ben şunu söyleyeyim, Türkiye'deki STK'ler şu an itibarıyla Suriye'nin kuzeyinde ciddi manada konutlar yaptılar, yapıyorlar. Peki bu konutları niye yapıyorlar? Bu konutları Türkiye'deki mültecilerin tekrar kendi topraklarına, kendi yurtlarına dönmesi için yapıyorlar ve bu süreç başladı. Şimdi biz yeni bir adım daha atıyoruz. Hatta 1 milyona yakın mültecinin kendi topraklarına dönmesi için Suriye'de konut yapımıyla ilgili bazı projeler de hazırladık. Bunlar gayet güzel projeler. Bu projelerle birlikte de Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine, kendi topraklarına dönmesini sağlayacağız." diye konuştu.
"Yeniden seçilirseniz gönüllü olan mültecilerin en azından 1 milyonunun belli bir dönemde dönebileceğini mi söylüyorsunuz?" sorusunu ise Erdoğan, "Belki daha da fazla olacak. Çünkü şu anda orada yaptığımız altyapı yatırımları bundan daha fazlasını alabilecek konumda. Projeyi o şekilde yönlendirdik, o şekilde adımları attık ve o insanlar seve seve kendi topraklarına, kendi ülkelerine dönecektir." diye yanıtladı.
Erdoğan, "Ben gelince bütün Suriyelileri ülkelerine göndereceğim" yaklaşımının Türkiye'de prim yapmayacağını belirterek, "Çünkü bu insanların içerisinde çok kalite insanlar var; doktorlar var, mühendisler var, hukukçular var, hemşireler var. Böyle 'Ben bunları kovacağım, topraklarına göndereceğim' gibi bir politika olmaz. Her şeyden önce insan endeksli bir yaşamı, insan endeksli bir yönetim biçimini kabulleneceksiniz. Aynı durum sizin başınıza da gelebilir. Geldiği zaman ne yaparsın diye sorarlar. Bunun için de Batı'ya bak, Amerika'ya bak, bu insanlar nasıl dünyadan, değişik yerlerden bu tür mültecileri almışlar, bunlara bakacağız. Bir dünya ülkesiysek, bir dünya devletiysek bu konuda hassasiyeti de çok iyi gütmeliyiz." diye konuştu.
"Bu çalışmalar temenni ederim ki aramızdaki bu kopukluğu giderir"
"Bu konuyla ilgili benim bazı açıklamalarım oldu. Esed ailesiyle hukukum vardı. Ailece görüşürdük. Bu denli bir konumdaydık. Daha sonraki bazı gelişmeler sebebiyle maalesef bu yakın ilişkilerimizde bir kopma oldu. Bu kopma bizi de üzdü. Son dönemde ise Sayın Putin'le olan dostluğum sebebiyle biz bu kapıyı açabiliriz dedik. Tüm mesele özellikle Suriye'nin kuzeyindeki terör mücadelesinde dayanışma içerisinde olmamız lazım. Eğer bunu başarabilirsek burada bizim barışmamıza yönelik herhangi bir engel göremiyoruz dedik.”
Sunucunun, birkaç ay önce Esed'in "Eğer Türkiye askerini Suriye'nin kuzeyinden çekerse kendisiyle görüşürüm" dediğini ifade etmesi üzerine Erdoğan, "900 küsur kilometre bir sınır var ve bu sınırlardan sürekli benim ülkeme terör tehdidi var. Eğer biz orada askerimizi bulunduruyorsak bunun tek sebebi terörle mücadeledir.” dedi.
Sunucunun "Yani Türk askerini oradan çekmeyeceksiniz" demesi üzerine Erdoğan, "Hayır, şimdi öyle bir düşüncemiz yok. Çünkü terör tehdidi devam ediyor." diye konuştu.