Erdoğan kentsel dönüşüm projesine 250 konutla destek veren Galatasaray’a teşekkür etti. Diğer kulüplere de çağrı yapan Erdoğan, “Galatasaray Spor Kulübü’nü bu 250’lik ilk adımla tebrik ediyorum. Tabi Kayseri’yi bir kenara koymak doğru olmaz. Kayseri bakalım bu işe kaç konutla katılacak? Ama diğerlerini de Fenerbahçe, Trabzon, Beşiktaş’ı da bekleyeceğiz. Bakalım kaç konutla bu yarışın içinde yer alacaklar. Hayırda yarış bu başka bir şey değil. Bu kadar tribünlerden paralar geliyor. Öyleyse bunların bir kısmını buralara aktaralım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın törende yaptığı açıklamalar şöyle:
“Sadece ülkemizin değil insanlık tarihinin en yıkıcı afetlerinden birini yaşadık. Depremden hemen sonra afetzede illerimizi farklı nedenlerle ziyaret etmiş, devletimizin tüm imkanlarıyla yanınızda olduğunu ifade etmiştik. Sahadaki sıkıntıları takip ettik, depremzedelerin ihtiyaçlarını tespit ettik. Ağır tablo karşısında asla ümitsizliğe kapılmadık. İnsanlarımızı yeni yuvalarına kavuşturmak için hemen kolları sıvadık.
Şu ana kadar 180 bin konutun ihalesi yapıldı. Yerinde dönüşüm projesini başlattık. Hibe ve uygun şartlarda kredi desteği içeren projemiz büyük bir teveccüh ile karşılandı. Yerinde dönüşüm ile sadece inşaatlar hızlanmayacak; istihdam artacak, konutlar daha az maliyetle hayata geçirilecek. Depremin yıktığı şehirlerimizi daha ferah bir şekilde inşa edeceğiz. 15 Ağustos’a kadar çadırda kalanları konteynere yerleştireceğiz.
Çarpık ve sağlıksız kentleşmenin yaygın olduğu illerde kentsel dönüşümün önemine dikkat çektik. Şimdiye kadar TOKİ binalarıyla ilgili hiçbir sıkıntı yaşanmadı. Bu süreçte Türkiye’deki sığ muhalefet anlayışının ülkemize ödettiği bedelleri görme fırsatı bulduk. Kentsel dönüşümle ilgili ne zaman adım atsak CHP karşımıza dikildi. Kentsel dönüşüme rantsal dönüşüm diyerek projelere kara çaldılar. Mülk sahiplerini tehdit ettiler. Kendilerine yakın meslek grubu ve odalar vasıtasıyla projeleri mahkemeye götürdüler. Kentsel dönüşüm projelerini durdurmak için söylenmedik yalan atılmadık iftira bırakmadılar.
Biz bunları beceriksizliklerine yorduk ama son seçim sürecinde meselenin bu kadar masum olmadığını anladık. Burada işbilmezlik değil halk düşmanlığı vardır. Bunların gözünde seçmen tıpış tıpış oy verdiği, kendilerini kayıtsız şartsız desteklediği zaman önemlidir. Afetzedelerimize olmadık hakaretlerde bulundular. Necis dilleriyle hedef aldılar. Pek çok edepsizliği ve ahlaksızlığı sergilemekten icap duymadılar. Mağdur ettikleri kardeşlerimizden bir kez olsun özür dilemediler.”