Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir televizyon programında saz çalan Halkların Demokratik Partisi(HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a 'popstar' benzetmesinde bulundu. İsim vermeden Demirtaş'a yüklenen Erdoğan, "Hani ben diyorum ya bir popstar çıkardılar. Doğru söylemiş miyim? İyi saz çalıyormuş, öyle diyorlar. Sesi de güzelmiş, öyle söylüyorlar. Hayırlı olsun. 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döküp 50 kişinin ölümüne sebep olan bu değil miydi?" dedi.
Erdoğan, Nevşehir'de düzenlenen toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan, Siirt'te okuduğu şiir nedeniyle hapis cezası aldığında kendisine 'muhtar bile olamaz' diyenlerin, milletin oylarıyla önce Başbakan sonra Cumhurbaşkanı seçilmesiyle şahsını Menderes'in akıbetiyle tehdit ettiklerini öne sürdü.
'O HESAP GÜNÜN SAHİBİNDE ORADA RÜŞVET GEÇMEZ. ORADA YOLSUZLUK YOK'
Okuduğu şiir yüzünden siyasi hayatının bitirilmek istendiğini söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Milletim beni Başbakan yapınca, Cumhurbaşkanı yapınca bu defa da Menderes'in akıbetiyle.. Yüzde 52 ile seçilmiş cumhurbaşkanı'na idam' başlığını attılar, üzerine de benim resmimi koydular. Bir de kurnazlık yapıyorlar; 'biz böyle bir şey yapmadık'. Dürüst olun dürüst. Adam gibi adam olun. O dolarlarınız, o paralarınız, o sermayeleriniz, o şirketleriniz sizi hiçbir zaman bilesiniz ki o büyük hesap gününde o hesaptan kurtarmayacak. O büyük hesap günü ebedi alemdir. Orada hesaplar şaşmaz. O hesap günün sahibinde orada rüşvet geçmez. Orada yolsuzluk yok. Orada terazi çok dürüst tartar. Bu da yetmedi, ne yaptılar; yurt dışını devreye soktular. Biz Türkiye'nin kazanımlarını korumak, Türkiye'nin önünü açmak için meydanlara çıkınca da 'vay efendim Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı.' Yahu elbette meydanlara çıkacağım. Türkiye'nin kazanımlarını göz göre heba edilmesine müsaade edemeyiz ki. Ben bunu vatandaşıma anlatmam lazım. Cumhurun başkanıyım. Cumhur beni bu göreve götürürken ne dedi? 'Haklarımıza sahip çıkacaksın' dedi. Bunu anlatmam lazım."
'BİZ BU MEYDANLARDAN GELDİK'
Meydanlara çıkmasını engellemek isteyen muhalefet partilerinin Yüksek Seçim Kurulu'na yaptığı müracaatların tek tek reddedildiğini anlatan Erdoğan, "Bakıyorsunuz CHP'si, MHP'si, terör örgütün temsilci var. O da Yüksek Seçim Kurulu'na müracaat ediyor. 'Tabii ret, ret ret. Yahu bunlar ne anayasa biliyor, ne şu, ne bu. Zannediyorlar ki böyle dersek sustururuz. Biz bu meydanlardan geldik, bu meydanlardan Allah'ın izniyle çıkmayacağız. Benim bir tarafım var. Nedir o? Millet. Ben milletin tarafıyım, her partiye eşit mesafedeyim. Tamam, ama herhalde benim de gönlümde bir aslan yatıyor. O da ayrı bir konu. Bu sözlerimi ifade etmekten kimse beni alıkoyamaz." şeklinde konuştu.
'SİYASET MÜHENDİSLİĞİ ANA MUHALEFETİN GENLERİNDE VAR'
"Darbecilere, vesayetçilere, bölücülere, paralellere karşı milletimin ülkemin hakkını sonuna kadar savunacağım." diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "İşte bak şimdi konuşuyorlar. Şimdi bu paralelciler, ne yaptıklarını görüyorsunuz. Şimdi yeni Türkiye'nin inşası için, yeni anayasa için, başkanlık sistemi için düşündüklerimi ben milletimle paylaşacağım. Bu benim milletime karşı sorumluluğumun gereği. Tabi böyle olunca bunlar ittifaka girdiler. Aslında bu ittifak en başından beri vardı. Ama ilk defa bu kadar genişledi, bu kadar kendini belli etti. Bölücü örgütle paralel örgüt bir oldu. Yanlarına Ermeni lobisini, New York Times gazetesini de aldı, Türkiye'de siyaseti dizayn etmeye çalıştılar. Yutmaz. Siyaset mühendisliği ana muhalefetin zaten genlerinde var. Milliyetçi olduğu iddiasındaki parti de geçmişine ve tabanına ihanet pahasına bu ittifakta yerini aldı. Kendisine prens olarak da bölücü örgütün güdümündeki partiyi seçtiler. Hep birlikte onun için çalışıyorlar. Hani ben diyorum ya bir popstar çıkardılar. Doğru söylemiş miyim? İyi saz çalıyormuş, öyle diyorlar. Sesi de güzelmiş, öyle söylüyorlar. Hayırlı olsun. 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döküp 50 kişinin ölümüne sebep olan bu değil miydi? Bir yandan da milleti tehdit etmekten geri duymuyorlarmış. Bölücü örgütün ve paralel yapının desteklediği parti barajı aşamazsa kriz çıkarmış, erken seçime gidilirmiş. Kim söylüyor bunu? Bir yanda milliyetçi olduğu iddiasındaki partinin genel başkanı söylüyor. Böyle bir yanlış olabilir mi, bunu nasıl söylersin? Bu ülkenin güvenlik güçlerini tepeden tırnağa nasıl yok farz edersin? Bu ülkede hukuka, yasalara ters hareket edenler gerekli muameleyi görür. Kimlerin nerelerde bir araya geldiğini görüyor musunuz? Nevşehir bu oyuna izin verir mi?" CİHAN