Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı ile ilgili, "Hiç kimse bizden sınır güvenliğimizin sürekli ihlal edilmesine, egemenlik haklarımızın yok sayılmasına, hak ve hukukumuzun çiğnenmesine sessiz ve tepkisiz kalmamızı beklememeli." dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 31. İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) Açılış Toplantısı'na katıldı. Suriye sınırında bir Rus uçağının sınır ihlali yaptığı gerekçesiyle düşürülmesini değerlendiren Erdoğan, "Dün sabah saatlerinde hava sahamızı milliyeti belirsiz iki uçak Yayladağı Hatay bölgesinde sınır ihlali yapmamaları konusunda 5 dakika içerisinde 10 kez ikaz edilmiştir. Askeri makamlarımızın yaptıkları ikazlar üzerine bu uçaklardan biri tekrar Suriye'ye dönerken diğeri sınır ihlalini ısrarla sürdürmeye devam etmiştir. Bölgede devriye görevi yapan F16 uçaklarımız Türk Hava Kuvvetleri içerisinde sınır ihlali yapan uçağa ateş açmışlardır. İsabet alarak Suriye tarafına düşen uçağın bazı parçaları da sınırlarımız içine isabet etmiş ve bu sebeple 2 vatandaşımız yaralanmıştır. Daha sonra Rus yapımı olduğu bilinen uçağın Rusya Federasyonu'na ait olduğu bu ülke makamlarının açıklamasının ardından sonra anlaşılmıştır." ifadelerini kullandı.

"Olayın hemen arkasından BM Güvenlik Konseyi üyeleri ve NATO üyelerine gerekli bilgileri süratle ulaştırdık." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Orada 'DEAŞ'a karşı' oldukları söyleniyor. Bir defa Bayır Bucak Türkmenlerinin olduğu Lazkiye ve kuzeyinde DEAŞ terör örgütü yoktur. Kimse kimseyi aldatmasın. Şu anda DAİŞ terör örgütünün bulunduğu bölge Cerablus ve doğusudur, onun güneyidir. Çok uzun süredir böyle bir şeyin yaşanmaması için büyük çaba harcıyor ilgili tüm ülkeler nezdinde gerekli uyarılarımız yapıyoruz. Nitekim çeşitli tarihlerde ve çeşitli kanallarla komşumuza da bu konudaki hassasiyetimiz iletilmşitir. Düne kadar böyle bir olayın vuku bulmamasının sebebi Türkiye'nin sabrını zorlayarak ortaya koyduğu soğukkanlı ve iyi niyetli tavırdır. Türkiye gerilimin, krizin ve husumetin safında değil, her zaman barışın, diyaloğun ve diplomasinin yanında yer almıştır. Bundan sonra da biz bu tavrımızı koruyacağız. Hiç kimse bizden sınır güvenliğimizin sürekli ihlal edilmesine egemenlik haklarımızın yok sayılmasına hak ve hukukumuzun çiğnenmesine sessiz ve tepkisiz kalmamızı beklememeli." CİHAN