Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “sonunu tatlıya bağladık” sözleri ile özetlediği, Saray’daki iki saatlik “dolar-faiz” brifingin perde arkası netleşti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve danışmanlarının dolaylı olarak “vatan hainliği” ile suçladığı Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ve ekibi, dolar zirvesinde, faiz indiriminin maliyeti konusunda ayrıntılı sunum yaptı. Taraf'ın haberine göre, burada iki puanlık faiz indirimi ile birlikte dolar kurunun 3 TL’ye aşacağı ve bunun sonucunda da binlerce firmanın batacağı bilgisi verildi. Merkez’in, “kriz sunumu” Saray’ın toplantı salonunda buz gibi havanın esmesine yol açtı. Bu sözler üzerine, eleştirinin dozu düştü ve faiz indirimi için uygun ortam beklenmesi kararlaştırıldı. Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın, “Şubat krizinden daha kötü bir kriz yaşabiliriz efendim” sözleri, Saray’ın faizlerin düşürülmesi konusunda geri atmasında etkili oldu.
“SADECE BAŞÇI İSTİFA ETTİ”
Taraf’ın ekonomi yönetiminden edindiği bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Merkez Bankası yönetimine yönelik sarf ettiği, “Siz kime bağlısınız” sözleri, kavganın zirve yaptığı an oldu. Ve Başçı, bu sözler üzerine istifa etti. O dönemde, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın birlikte istifa ettiği öne sürülmüştü. İddiaların aksine Babacan’ın istifası hiç gündeme gelmedi. Sadece, Erdem Başçı istifa etti. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, istifadan vazgeçirmek için yoğun çaba sarf etti. Başçı’nın istifa dilekçesi kabul edilmediği içinde, “istifa haberleri” yalanlandı. Bu esnada, Cumhurbaşkanı Erdoğan, brifing için ikna edildi. Ve Başçı’nın da, brifingin ardından istifa konusunda karar vermesi istendi. Yani, Başçı’ya, “Son kez Cumhurbaşkanı ile görüş, ondan sonra istifana karar ver” denildi. O da, yoğun ısrarlar üzerine istifasından geri çekti.
SARAY’I “KORKUTAN” MALİYET HESABI
Başbakan Davutoğlu’nun ara buluculuğu ile, Saray’dan brifing için randevu alındı. Merkez Bankası brifing için iki ayrı sunum hazırladı. 130 sayfalık ilk sunum, kamuoyuna açıklandı. Ancak bir de, faiz indirimlerinin, dolar kuru üzerindeki etkisi ve sonuçlarını kapsayan ayrı bir sunum yapıldı. Bu sunum ise, kamuoyuna açıklanmadı. Bu kısımda, 1 puanlık faiz indiriminin dolar kuru üzerindeki etkisi, iki puanlık faiz indiriminin dolar kurunu nereye çıkaracağına yönelik hesaplar yer aldı. Ve, 2 puanlık faiz indirimi ile dolar kurunun 3 TL’nin üzerine çıkacağı, bunun da bankalar ve özel sektör üzerinde yıkıcı bir etkiye yol açacağı vurgulandı.
Merkez Bankası yönetimi, Türkiye’nin 7 Haziran seçimleri öncesinde, Şubat krizine benzer bir krizle karşı karşıya kalacağını belirterek, binlerce kişinin bu dönemde işsiz kalacağı vurgulandı. Bu hesaplar, salonda buz gibi havanın esmesine yol açtı. Brifingde, Merkez Bankası yönetimi soruları da yanıtladı. Bu açıkla-maların ardından, faiz indirimlerinin uygun ortam sağlanıncaya kadar ertelenmesi kararlaştırıldı. Yani, bir anlamda orta yol bulunmuş oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, bu durumu “sonucu tatlıya bağladık” şeklinde özetledi.
Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomi kurumları, yaşanan dolar krizinde, hane halkın döviz konusundaki eğilimlerini de mercek altına aldı. Bu çerçevede yapılan araştırmalarda ilginç sonuçlar çıktı. Ve vatandaşların 12 yıllık AKP döneminde ilk kez, dolara karşı aşırı duyarlı hale geldiği belirlendi. Bu dönemde bazı vatandaşların, kredi çekip dolar aldığı, bazılarının da konut ve araçların satarak döviz aldığı kaydedildi.
KRİZE, “ANAFOR” İSMİ VERİLDİ
Merkez Bankası yönetiminin, Saray’da verdiği brifing, gözlerin dolarla ilgili bir buçuk aydır yaşanan krize çevrilmesine yol açtı. Dolar kurlarındaki artışı frenlemek için her yolu deneyen ekonomi yönetiminin, dolarda yaşanan krize “ her şeye yutan girdap anlamına” gelen, “anafor” ismini verdikleri ortaya çıktı. Yapılan hesaplanmaya göre, ekonomik göstergelerdeki bozulma bu hızda devam ederse, devlet Eylül ayında memur maaşlarını ödemeyecek hale gelecek.
HÜSEYİN ÖZAY - TARAF