Ancak inşaat lobisiyle yakın ilişkisi bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizlerin düşürülerek inşaat sektörünü hareketlendirmek isteği de biliniyor. Hatta yersiz indirim yapmayan eski Başkan Erdem Başçı'yı hain ilan edip dolarda büyük bir dalgalanmaya yol açan Erdoğan'ın, eğer faiz artışı yaşanırsa kendi atadığı başkanı neyle itham edeceği bilinmiyor.
Hürriyet Gazetesi yazarı Erdal Sağlam para piyasalarından aldığı bilgileri derleyerek bir faiz artışının yaşanabileceğini yazdı. İşte o yazısından ilgili bölüm...
***
PİYASALARDA "Merkez Bankası faiz artırmadan kur artışı durmaz" kanısı iyice hakim oldu.
Hafta sonundaki ekonomi zirvesi sonrasında yapılan açıklamadan bir sonuç çıkaramayan piyasaların, bu haftayı da hareketli geçirmesi bekleniyor.
Piyasalarda “Hükümet istese de istemese de faiz artışına mecbur kalacak” kanısı hakim. Bankacılar, zirveden somut bir sonuç çıkmış olsaydı bu haftanın nispeten rahat geçeceğini ama bunun olmadığını söylüyorlar.
Bankacılar, faiz artışına karşı ısrarı bilindiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sorulmadan karar verilmemiş olabileceğini söylüyorlar.
İşte tüm bu tartışmalarla birlikte piyasalardaki ana gündemin “Merkez Bankası kaç puan faiz artırırsa, kur ne olur?” olduğunu söyleyebiliriz. Bir başka deyişle gününü bilemeseler de, piyasalar yakın süre içinde bir faiz artışı bekliyorlar.
Peki, pazartesi günü somut bir karar çıkmazsa, en azından Merkez Bankası faiz artırabiliriz açıklaması yapmazsa piyasa ne olur diye sorduğumuzda, pek de olumlu yanıtlar alamıyoruz. Perşembe günü rutin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı
olduğunu hatırlatan bir bankacı, “Eğer o güne kadar bir karar çıkmaz ya da önemli bir faiz artışı sinyali gelmezse, PPK toplantısına girerken dolar kurunu 3.5 TL, hatta daha üstünde bile görebiliriz” tahmininde bulundu.
Küresel iklimin zaten aleyhimize olduğunu, Merkez Bankası’nın müdahale için döviz satamayacağının bilindiğini kaydeden bankacılar, faiz artırmadan kuru frenlemek için Merkez Bankası’nın son haftada 3-4 adım attığını, bunlarla döviz likiditesini artırmaya çalıştığını ama işe yaramadığının görüldüğünü hatırlattılar. Bu nedenle faiz artışının şart olduğu konusunda herkes hemfikir gözüküyor.
Merkez Bankası’nın son faiz indirimlerinde olduğu gibi, 0.25’lik bir artırıma gitmesi halinde ne olacağını sorduğumuzda ise bir bankacı, piyasaların çeyrek puanlık faiz artırımını “Hükümet ve Merkez Bankası durumun vahametini hâlâ anlamadı”
biçiminde yorumlayacağını söyledi. Bu nedenle 0.25 puanlık artırım halinde de doların yukarı gitmesinin kaçınılmaz olacağı görüşü var.
Daha doğrusu hükümetin ve Merkez Bankası’nın, “Gerekirse faiz artışını gerektiği kadar yaparım” algısı yaratmak zorunda olduğunu, piyasaların bunu görmesi halinde sakinleşebileceğini söylüyorlar...