Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı için "Sayın Cumhurbaşkanı'nın ağzından çıkanı kulağının duyması lazım. Bu kavgayı tek başına verebileceğini mi sanıyor? Böyle bir şey mi var?" dedi. Tahliyeler konusunda ise Erdoğan, "Şu anda gönderilen başmüfettişlerin rapor olarak hazırladıkları raporu biliyoruz. Öyle zannediyorum HSYK da bu raporların istikametinde kararını verecektir." şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunacağı Kuveyt'e hareketi öncesinde Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanlığı'na seçilen Mustafa Akıncı'nın 'Yavru vatan-ana vatan değil iki kardeş ülkeyiz' ifadesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Akıncı, şu anda Kuzey Kıbrıs halkı tarafından seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır. Burada 'iki kardeş ülke' dediğiniz zaman ortaya çok farklı tablolar çıkar. Sayın Cumhurbaşkanı'nın ağzından çıkanı kulağının duyması lazım. Türkiye, Kuzey Kıbrıs'ı bugüne kadar niye sahipleniyor, bunun esbab-ı mucibesi var. Bunu burada dillendirmemize gerek yok. Bu ülke Kuzey Kıbrıs'ta bir bedel ödemiştir. Hala bu bedeli ödemeye devam etmektedir. Biz, şehitler vermişiz. Niye? Bu yavru vatan böyle bir bedeli ödemeyi gerektiriyor diye bu adımlar atılmıştır." diye konuştu.

'ACABA SAYIN AKINCI BU KAVGAYI TEK BAŞINA VEREBİLECEĞİNİ Mİ SANIYOR?'

Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a yıllık 1 milyar dolar aktardığını ifade eden Erdoğan, "Hiçbir zaman burayı görmemezlikten gelmedik. Şu anda uluslararası camiada Kuzey Kıbrıs'ın kavgasını veren kim? Acaba Sayın Akıncı, bu kavgayı tek başına verebileceğini mi sanıyor? Böyle bir şey mi var? Orayla ilgili onların baktığı açıdan biz Kuzey Kıbrıs'a bakamayız. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs'a bakışı –evet yavru vatandır- bundan sonra da yavru vatan olarak bakmaya devam edecektir. Bir ananın yavruya olan ilgisi, alakası neyse bundan sonra da o ananın yavruya olan ilgisi aynen devam edecektir." ifadesini kullandı.

ERDOĞAN: GÖNDERİLEN BAŞMÜFETTİŞLERİN HAZIRLADIKLARI RAPORU BİLİYORUZ

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve 62 emniyet mensubu hakkında tahliye kararı verilmesine rağmen tahliye kararının uygulanmaması ve HSYK'nın ilgili hakimleri görevden almak için toplanması konusunun sorulması üzerine Erdoğan, yetki kullanımı açısından şu anda kendilerine ait olmayan bir yetkiyi kullanmak suretiyle bir yetki gaspı yapan bir yargı merciinin olduğunu savundu. HSYK'nın saat 14.00'de başlattığı toplantının kendisine göre geç kalmış bir toplantı olduğunu ifade eden Erdoğan, yaşananların Türkiye'de ilişkilerin nerelere geldiğini göstermesi bakımından çok sıkıntılı bir süreç olduğunu ifade ederek, "Şu anda gönderilen başmüfettişlerin rapor olarak hazırladıkları raporu biliyoruz. Öyle zannediyorum HSYK da bu raporların istikametinde kararını verecektir. Dolayısıyla bu karar verilmeden şu anda benim burada herhangi bir açıklama yapmam doğru olmaz." dedi.

'AVUKATLARIN BELLİ BİR SAATTEN SONRA ADLİYEYE GİTMESİNİN HUKUKLA ALAKASI YOK'

Yine de bir şey söylemek istediğini kaydeden Erdoğan, "Bazı milletvekilleri İstanbul'da Adalet Sarayı'na gidiyorlar. Anayasamızın 138. maddesine baktığımız zaman bu maddede bir defa yargı esnasında ister milletvekili olun, ne olursa olun yargıyı baskıyı altına alamazsınız. Bunlar, oraya gelip Adalet Sarayı'na giriyorlar. Adalet Sarayı'na bu milletvekillerin sokulması yanlış bir olay. Aynı şekilde avukatların belli bir saatten sonra oraya girmek suretiyle onların da orada bir baskı oluşturma gayretleri, onlar da ayrı bir sorun. Bunların hukukla falan bir alakası yok, tamamen hukuk dışı ve Pensilvanya'dan aldıkları talimatla, orada yapılmış olan dualarla vesairelerle bir yönlendirme burada söz konusu." diye konuştu.

'NE OLDU DA 'BİZE DAVETİYE GELMEDİ' DİYORLAR?'

Çanakkale törenlerinde muhalefetin davet edilmediği iddiaları karşısında ise Erdoğan, "Doğrusu, ben davet edilip edilmediklerini bilmiyorum. Ama şunu söyleyeyim; 12 yıl bu ülkede başbakanlık yaptım. Başbakanlığım süresince bir gün ne Sayın Kılıçdaroğlu'nu, ne Sayın Baykal'ı, ne Sayın Bahçeli'yi ben Çanakkale'de görmedim. Her yıl 18 Mart'ta orada olmuşumdur ama onlar hiçbir törene katılmamışlardır. Şimdi ne oldu da 'bize davetiye gelmedi de onun için gelemedik' diyorlar? Bir kez 18 Mart törenlerine gelmediler, ben görmedim." diyerek, mevzunun siyasi bir spekülasyon malzemesi yapılmak istendiğini söyledi.

ERDOĞAN: PUTİN'E KIRGINIM

100. yıl törenleri çerçevesinde Ermenistan'ın başkenti Erivan'da Rusya Federasyonu Başkanı Putin'in 'soykırım' ifadesini kullanmasının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rusya bu ifadeyi ilk defa kullanmıyor. Daha önce de bunu kullandı. Benzer ifadeyi Fransa da kullandı. Ben şahsen Putin'in böyle adımı atmasına üzgünüm. Kırgınım, bunu da söyledim. Şunu da çok açık net söyledim; Eğer bu tür soykırımlar noktasında bazı adımlar atılıyorsa o zaman Rusya kendi tarihini bir defa masaya yatırması lazım. Fazla gerilere gitmeye gerek yok, şu anda Ukrayna'da olanlar ortada. Kırım, Dones ortada. Bunların da hesabını versinler." diye konuştu. Türkiye'nin asla bir soykırım yapmadığını ifade eden Erdoğan, Türkiye olarak arşivleri açtıklarını kaydederek, Ermenistan'ın da varsa arşivlerini açmasını istedi. CİHAN