'Düşük faiz politikası' ısrarıyla harlanan ekonomik krize de değinen gazeteci, tespitlerine şöyle devam etti:
"Erdoğan'ın bu seçimlerde ‘pozitif kampanyaya ağırlık’ vereceği söylenmişti. EYT’nin halledilmesinden asgari ücrete kamu işçilerine zamdan bedava doğalgaza bir dizi ‘atak’ yaptı da. Ancak kiradan gıdaya öyle ağır bir ekonomik fatura var ki ne kadar artış yapılırsa yapılsın vatandaş-seçmen sürekli bir bunalım içinde. Burada yeterli desteği göremeyince kutuplaştıran siyasete ağırlık vermeye başladı.
Üstelik; Sultanahmet Camii’nin restore edilmesinin ardından avluya toplanan kitleye yaptığı konuşmayı saymazsak ‘korku ögesi ağırlıklı negatif kampanyada’ ana yörünge milliyetçilik oldu. Kendisi ve ittifak ortakları ‘yerli-milli’, karşısındakiler ‘terörist-terör işbirlikçisi-emperyalistlerin Truva atı.’ Güvenlik-beka-terör propagandasının karşılığını da aldı. Oylarını biraz olsun yükseltti, çekirdek kitleyi tahkim etti, ama ne yazık ki başta Erzurum kimi yerlerde ‘seçim için kullanışlı, memleketin geleceği için tehlikeli’ bu dilin yarattığı risklerle yüzleşilmeye başlandı.
'KARARSIZ KİTLENİN DE MUHALEFET LEHİNE OY VERMEYE GİTME EĞİLİMİNDEN BAHSEDİLİYOR'
İttifakta özellikle iki isim İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ‘milliyetçilik’ üzerine kitlelere konuşuyor. Yavaş son mitingde ’40 yıllık Türk milliyetçisiyim terörün benle işi ne’ diye konuştu.
Erdoğan’ın seçim galibiyetlerinde her zaman Kürt seçmenin önemli payı oldu. Çözüm sürecinin bitimi MHP ile ortaklık, HÜDA PAR’ın ittifaka dahil olması Erdoğan’ın Kürt seçmenden alacağı oyları da minimuma indirdi.
Bitirirken…
'ERDOĞAN İLK TURDA KAYBEDECEK'
'KİMSE UNUTMASIN UMUTLAR KORKUYU YENER'