Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile Adalet Bakanı Heiko Maas, Spiegel Online haber portalı için "Erdoğan'ın kültür savaşına Almanya'da yer yok" başlıklı ortak bir makale kaleme almış ve cami ve derneklerin denetiminin sıkılaştırılması gibi bir dizi önlem açıklamışlardı. Bu açıklamadan bir gün sonra ise Avrupa Bakanı Ömer Çelik Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel’i “aşırı sağcı ve ırkçılardan kopya çekmekle” suçladı. Frankfurter Allgemeine Zeitung'un bu yeni restleşme çerçevesinde kaleme alınmış yorumunda şu görüşler yer alıyor:
"İki bakan, gerçekleştirilmesi çok kolay olmayan eski bir talebi gündeme getirdi. Bakanlar Türk hükümetinin Almanya'daki muhaliflerini ne ölçüde takibe aldığını inceletmek, ayrıca Almanya'daki cami cemaatlerinin Erdoğan'ın etkisi altına girmesini engellemek istiyor. Her iki talep de önemli. Yabancı ülkelerin, özellikle de otokratik rejimlerin başka ülkelerin içişlerine karışmasına izin verilemez. Burada önemli olan Almanya'daki camilerde ne gibi vaazlar verildiği ve dış ülkelerden nefret ve şiddet çağrılarının yapılıp yapılmadığıdır. Türkiye'nin Avrupa Bakanı Gabriel'e istinaden ‘ırkçılar, faşitler ve İslam düşmanlarından' söz ediyor ve bu sözleriyle aslında Alman hükümetini haklı çıkarmış oluyor. Böylece Erdoğan rejimi herkesle ve kendi halkı ile de tüm köprüleri atmış oluyor.”
Karlsruhe'de yayımlanan Badische Neueste Nachrichten gazetesinden seçtiğimiz yorumda ise Türk hükümetinden yapılan son açıklamalarla dikkatlerin başka yöne çekilmek istendiği görüşü savunuluyor:
"Hep aynı strateji uygulanıyor. Erdoğan ve diğerleri büyük laflar ve tehditlerle Alman politikacıları sindirmeye, Alman hükümetinin izlediği politikalara etkide bulunmaya ve Almanya'da yaşayan vatandaşlarını baskı altına almaya çalışıyorlar. Oysa ki Erdoğan'ın son çıkışlarıyla dikkatleri, izlediği otokratik politikalar nedeniyle kendi kendine yol açtığı sorunlarından başka yöne çekmeye çalıştığı apaçık görülüyor.”