Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaklaşık 10 saat arayla meydana gelen, başta Hatay olmak üzere Gaziantep, Osmaniye, Malatya, Adıyaman, Adana, Kilis, Diyarbakır, Elazığ ve Şanlıurfa'da yıkıma neden olan depremlerin ardından Türkiye'nin başlıca gündem maddesi, arama kurtarma çalışmalarının yetersizliği oldu.
Hayati öneme sahip ilk 48 saatte birçok yerleşim bölgesinde Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'na (AFAD) bağlı ekipler yoktu. İnsanlar, bireysel çabalarıyla komşularını enkaz altından kurtarmaya çalıştı.
Gazeteci Tolga Şardan, felaketin ilk saatlerinden itibaren devlet yönetiminde yaşananlara dair edindiği kulis bilgilerini paylaştı. Buna göre AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD'ın süreci tek başına götüremeyeceğini belirterek askerin görev başına geçmesi talimatı verdi. Akabinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya konuyu iletti.
Ancak bu noktada Soylu'nun askerin sahaya çıkmasına tepki gösterdiği, "Askeri niye karıştırıyorsunuz, AFAD'ın sorumlusu benim" dediği ileri sürüldü. Yaşanan trafiğin sonrasında AFAD sahaya çıkarken, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) göreve hazır halde ilk gün 'sadece' bekledi.
Şardan'ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"(...) Kulislerin konusu depremin ilk saatlerinden itibaren devletin yönetiminde yaşananlar elbette.
AKP içinde önemli iddialar var bu konuda.
Fakat bu iddiaları yazmaya başlamadan evvel bir not düşeyim. Hatırlarsanız, deprem süreciyle ilgili bir takvimleme yapmak sanırım AKP'de yaşananların daha iyi okunmasını sağlayacak.
Tarih: 10 Şubat. Depremin yarattığı tabloyu görmek için Adıyaman'a giden Erdoğan, devletin zamanında müdahale edemediği itiraf etti adeta:
'Müdahaleleri istediğimiz hıza ulaştıramadık. Depremin yıkım etkisi 10 il ve 500 km'lik alana yayıldığı için işimiz maalesef çok zor oldu. Buna bir de bölgedeki kamu görevlilerinin kendisinin ya da ailesinin yıkım altında kalması eklenmiştir. Bölgede sert bir kış yaşanıyor olması da bir diğer engel olarak önümüze çıkmıştır. Yolların bir kısmı da ciddi bir trafik yüküne maruz kalmıştır.'
Tarih: 15 Şubat. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AKP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ana gündemi depremdi.
Tarih: 17 Şubat. Toplantının ardından, Erdoğan'ın depremin ilk 48 saatinde yaşanan aksaklıklar için, 'Bunun hesabını tek tek soracağım' dediği bilgisi kulislere yansıdı. Cumhuriyet'ten gazeteci Selda Güneysu, bu bilgileri haberinde paylaştı.
Tarih 17 Şubat: AKP içinden elde edilen bu önemli bilginin kamuoyuna yansıdığı günün akşamında İçişleri Bakanı Soylu, katıldığı televizyon programında şu değerlendirmeyi yaptı:
'3 - 4 yıldır Türkiye, 99 depreminden itibaren deprem hazırlıklarını sürdürüyor. Devletin gücünün nasıl olabileceğini ortaya koymaya çalışıyor. Bizim hazırlığımız İstanbul depremiydi. Fakat Kahramanmaraş hattı da bizim için önemli alanlardan bir tanesiydi.'
Soylu, depremin hemen ardından bölgeye neden müdahale edilmediğine yönelik eleştirileri 'Havalimanlarının kapalı olması, telefonların çekmiyor olması, hava şartlarının ciddi şekilde etkilemesi, evet bir zaman diliminde alana ulaşmayı zorlandırdı' sözleriyle yanıtladı.
Tarih: 19 Şubat. Depremde yaşanan süreci kontrol etmekle görevlendirilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ilk anından itibaren AFAD Merkezi'nde olduklarını söyledi. Oktay, "Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, ilk andan itibaren, 04.17'den itibaren buradaydık" dedi.
Tarih: 20 Şubat. Kamuoyunda artan tepkiler üzerine bu kez devreye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar girdi. Akar, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
'Saat 05.00 itibarıyla Genelkurmay Başkanı Orgeneral Güler ve Kuvvet komutanlarından bilgi aldım. Bilgileri aldıktan sonra Saat 05.10'da sayın Cumhurbaşkanımızı arayarak TSK ile ilgili ilk raporları sunduk. Aldığımız ilk bilgilere göre, Hatay'da bir binamızın yıkılıp 3 erimizin şehit olduğu haberini kendilerine sunup, Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile Hatay'a hareket edeceğimizi kendilerine arz ettik. Uygun buldular ve bu çerçevede çalışmalarımızı sürdürdük. Deprem bölgesinde yer alan 2. Ordu Komutanlığı birlikleri, valilik ve AFAD ile koordineli olarak saat 06.00'da Kahramanmaraş, Malatya ve İskenderun'da arama kurtarma çalışmalarına başlandı. Çalışmalar kapsamında saat 07.00'de iki askeri ambulans uçağı da Etimesgut'taki askeri havaalanında hazırdı.'
İDDİA: SOYLU ASKERİ İSTEMEDİ
Bu takvimlemeye bakıldığında; deprem sürecinin yönetilmesiyle birlikte AKP içinde de ciddi 'fay kırılmasının' yaşandığı anlaşılıyor.
Yansıyan bilgiler ve açıklamaları 'sıradan' olarak görmemek lazım. Hepsinin AKP içindeki siyasi kırılmayı gösteren işaretleri var.
Fotoğrafa bakalım:
AKP kulislerinden yansıyan bilgiye göre; Erdoğan, ilk önce Fuat Oktay ile görüşerek "AFAD'ın süreci tek başına götüremeyeceğini belirterek askerin görev başına geçmesi" talimatını verdi.
Ardından MSB Akar ve İçişleri Bakanı Soylu ile Ankara'daki AFAD merkezinde bir araya gelen Oktay, her iki bakana Erdoğan'ın talimatını iletti.
Akar, talimat üzerine askerin sahada koordine edilmesini sağlayan hazırlıklarda bulundu. O sabah yapılan hazırlıklara 20 Şubat'taki açıklamasında yer verdi.
Ancak İçişleri Bakanı Soylu, askerin sahaya çıkmasına tepki gösterdi. Kulislere yansıyan iddialara göre, 'Askeri niye karıştırıyorsunuz, AFAD'ın sorumlusu benim' mesajını Oktay'a aktardı. Bu arada Akar ile Soylu arasındaki ilişkilerin geçmişte yaşanan bazı olaylar sebebiyle "limoni / gergin" olduğunu ekleyeyim. (Burada CHP grup Başkanvekili Özgür Özel'in, askerin yeterli ve etkili ölçüde afet bölgesinde sahada olmamasını eleştirirken, "Soylu'nun 'bir şekilde hallederiz' mantığıyla 'askeri sahaya sürelim' talebine itiraz ettiğini, sürülmüşlerin bir kısmının geri çağrıldığını" söylediğini ve "Askeri sahaya sürmemesi 'Askere sığındı' dedirtmemek için midir? Bir ihtimal 'darbe paranoyası' diyorlar, bundan mıdır, başka bir sebebi mi vardır, cevaplayacak olanlar Hulusi Akar'dır, Ömer Çelik'tir, Tayyip Erdoğan'dır" dediğini hatırlatayım).
Yaşanan trafiğin sonrasında AFAD sahaya çıkarken, TSK, göreve hazır halde ilk gün 'sadece' bekledi.
Depremin yarattığı tahribatla birlikte AFAD'ın ilk müdahalede yetersiz kalmasının verdiği sıkıntı sebebiyle deprem bölgesinden ve kamuoyundan başlayan sert eleştirilerin akabinde TSK, ikinci gün sahaya çıktı. (...)"