Gerçek Gündem'de yer alan habere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 13. Çalışma Meclisi Programı'nda konuştu. Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nü Taksim'de kutlamak isteyen sendika, STK ve siyasi partileri hedefine aldı. Erdoğan, "İstanbul'da gösteri, yürüyüş, miting alanları bellidir. Gerekli izin ve tedbirler alındığı sürece herkes barışçıl protestosunu yapabilir. Taksim miting yeri değildir. 1 Mayıs için yapılan dayatmaları masum bulmuyoruz. Gün aşırı yaptıkları çağrılarla 1 Mayıs'ı propaganda aracına dönüştürmek isteyen terör örgütlerine istismar zemini sunulmamalıdır. 55 ilimizdeki 103 etkinliğe izin verilmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü tebrik ediyorum. Helal rızık peşinde koşan işçilere selamlarımı iletiyorum. Emek veren işçilerimize Allah razı olsun diyorum. Kavganın çatışmanın sembolü olarak görüldü 1 Mayıs. 2008 yılında 1 Mayıs'ı Emek ve Dayanışma Günü olarak ve 2009 yılında tatil ettik. 2010 yılında da Taksim'de kutlamaya izin verdik. Buna rağmen muhalefet ve bazı marjinal guruplar 1 Mayıs'a gölge düşürmeye çalışıyor. Taksim meydanının mitinge uygun olmadığı herkesin malumu iken bu türdeki dayatmaları doğru bulmuyorum.
"MUHALEFET 1 MAYIS'IN BAYRAM HAVASINDA GEÇMESİNE GÖLGE DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYOR!"
Muhalefet ve bazı marjinal yapılar, Taksim tartışmasıyla 1 Mayıs'ın bayram havasında geçmesine gölge düşürmeye çalışıyor. Sendikalarımızı ve siyasi partilerimizi 1 Mayıs atmosferine zarar verecek adımlardan uzak durmaya davet ediyorum.
İstanbul'da yapılacak kutlamalar için 40 ayrı güzergah belirlenmiştir. Müsaade edilenler dışında bir alanda yürüyüş ve miting düzenlemek iyi niyetli değildir. Terör örgütlerine istismar zemini sunulmamalıdır.
"DARBECİLERİN YAPTIĞI YASAYI 29 YIL SONRA DEĞİŞTİRMEK BİZLERE NASİP OLDU."
Çalışma hayatının içerisinde bulunmuş bir kardeşinizim. Belediye başkanı başbakan ve cumhurbaşkanı sıfatıyla ülkemize hizmet ederken nereden geldiğimizi asla unutmadık. Net asgari ücreti 17.002 liraya yükselttik. 2016'da başlattığımız asgari ücret desteğini aylık 700 liraya yükselttik. Tüm gelir gruplarına asgari ücret kazançlarına kadar vergi muafiyeti getirdik. İstihdam sayımız 33 milyona yükseldi. Bir önceki yıla göre işgücü sayısı 775 bin kişi istihdam sayısı 1 milyon 156 bin kişi arttı. Gelecekte işsizlik oranının daha da artacağına inanıyorum. En önemli sorununun işçi bulamama olduğu görülüyor. Ara eleman sorunu yaşanıyor. Çırak bulamamaktan şikayetçi esnafımız. Çalışma hayatının tarafları olarak mesleki eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi dahil kalıcı çözümler gerekiyor. Son verilere göre işsizlik oranı yüzde 8,7 seviyesinde gerçekleşti. Son 1 yılda iş gücü sayısı 775 bin kişi arttı.
Son 21 yılda tarihi nitelikte adımlar attık. Darbecilerin yaptığı yasayı 29 yıl sonra değiştirmek bizlere nasip oldu. Memurların toplu sözleşme yapma hakkına anayasa düzenlemesi getirdik. 2013 yılında 1 milyon sendikalı işçi sayısını 2.5 milyona yükselttik. Ana muhalefetin Anayasa Mahkemesi'ne başvurusu sonucu 2 milyonu aşkın memurumuzun aylıklarında düşüş yaşandı.
"500 BİNE YAKIN SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADROYA GEÇME İMKANI TAŞIDIK"
Kısa çalışma ödeneğini getirdik. Salgın sonrası normalleşme desteği sağladı. 500 bine yakın sözleşmeli personele kadroya geçme imkanı tanıdık. İşçi memur esnaf herkese eşit şartlarda sosyal güvenlik hakları verilmesini ilke edindik. Ülkemizde ve dünyada maalesef çalışma hayatı taraflarını birbirine düşmanmış gibi gösteriliyor. Asla uzlaşmayacağını savunuyorlar. İşçi ve işvereni çatıştırıyorlar. İşçi işveren patron rekabetine sokmayı doğru bulmuyorum. İşçinin de işverenin de hakkını alabilmesinin tesisi önemlidir.
"MİLLET OLMA BİR OLMAYI BERABER OLMAYI GETİRİR"
Yani ne işçi ezilecek ne de işveren mağdur edilecek. Aynı gemide olduğunun bilinciyle birbirlerine sorumlu olacaklar. İşçinin hakkının alamadığını düşündüğü sermaye sahibinin kendisini güvende hissetmediği bir tablodan hiçbirimize hayır gelmez. Millet olma, bir olmayı beraber olmayı gerektirir.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN EYLEMLERİNİ BİLE GÖRMEZDEN GELDİLER"
Ruhsatı sıkıntılı bir gece kulübündeki yangında maalesef 29 işçimiz hayatını kaybetti. İhmallerin adresi muhalefet belediyelerine çıkınca adeta dillerini unuttular. 29 insan hiç can vermemiş gibi hak adalet özgürlük demeye pişkince devam ettiler. Bayramın 2. günü teleferik faciasında da aynı aymazlığı gördük. Ellerinden gelse böyle rezaleti bizlere yaşatanları başımıza taç edecekler. Sırf aynı ideolojik kaynaklardan beslendikleri için terör örgütünün eylemlerini bile görmezden geldiler. Söz konusu insan ve insan hayatıysa diğer her şey ikinci planda kalır. Bu skandallara biz vicdan penceresinden bakıyoruz.
Sizlerin de güçlü desteğiyle Türkiye Yüzyılı öykümüzü gerçekleştireceğiz. Burada müzakere edilen sonuçların bakanlığımız tarafından dikkate alınacağını özellikle vurgulamak istiyorum. Sayın Bakan ve ekibini tebrik ediyorum. Sendikalarımıza, sivil toplum örgütlerimize, akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Her birinize sağlık afiyet dolu günler diliyorum Allah'a emanet olun kalın sağlıcakla.