Türkiye siyasetinin tansiyonunu arttıran açıklamalara bir yenisini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekledi. Erdoğan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu PKK’nın ana karargahının bulunduğu Kandil’in desteklediğini iddia etti ve “Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” dedi.
Geçtiğimiz hafta bir televizyon canlı yayında rahatsızlandıktan sonra birkaç gün dinlenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumartesi günü İzmir’de Pazar günü başkentte halka hitap ettikten sonra Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Yerleşkesi’nde konuştu.
Erdoğan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu PKK’nın ana karargahının bulunduğu Kandil’in desteklediğini savundu.
Cumhur İttifakı’ndaki ortakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın hazır bulunduğu etkinlikte konuşan Erdoğan, “Milletimizin canına kasteden DEAŞ’ından PKK/YPG’sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiçbirine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, Bestler Deresi’nde aldırdık mı? Aldırmadık, aldırmayacağız. Ama ne yazık ki birileri, başta Bay Bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez” dedi.
Erdoğan: “Bay Bay Kemal, Kandil’den talimat alıyor”
Açıkça Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsa da “Türk milleti bu ülkeyi teslim etmez” diyen Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, siyaseti sertleştireceğinin işaretini Pazar günkü büyük Ankara mitinginde verdi.
Ankara Mitingi’ndeki konuşmasında tüm Millet İttifakı bileşenlerini hedef alan Erdoğan, “Bunların gözlerini öyle bir hırs bürümüş ki bu şehrin onlarca insanının kanına girmiş PKK mensuplarının siyasi uzantılarıyla pazarlıklara oturdular. Bunların içerisinde Bay Bay Kemal var, Meral Hanım var, HDP var, öbür tarafta bakıyorsunuz Davutoğlu'su var, Bebecan’ı var. Bakıyorsunuz, Ankara Büyükşehir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları, onlar da var.
Avucunuzu yalayacaksınız. Sormak lazım, Bay Bay Kemal, sen talimatı nereden alıyorsun? Kandil'den. Ne diyor Kandil? ‘Biz, artık Bay Bay Kemal'i destekliyoruz.’ Ne kadar güzel. Şimdi ben de diyorum ki söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana kim olduğunu. Arkadaşı Kandil baronu olanlardan bu ülkeye fayda olur mu?” ifadelerini kullandı.
Mehmet Uçum: “2023 seçimlerinde bir iktidar değişikliği Türkiye'nin tam bağımsızlık sürecine darbe olur”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından Mehmet Uçum da Habertürk’te katıldığı programda 14 Mayıs’ta muhalefetin kazanmasının Türkiye’nin tam bağımsızlık sürecine “darbe” olacağını öne sürdü.
Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlayan Uçum, “Milli devletlerle küresel devletler arasında bir çatışma var. Türkiye de burada milli devletlerden biri. Türkiye hem Batı’yla hem Rusya’yla çözüm konuşabilen ülke. (Muhalefetin) Terör örgütlerine sistematik yaklaşımlarla ilgili güven veren hiçbir pozisyonları yok. Yakın zamanlarda CHP’nin üst yöneticilerden biri ‘Suriye ve Irak’ta Türk askerinin çekilmesini değerlendireceğiz’ şeklinde açıklamaları oldu. 2023 seçimlerinde bir iktidar değişikliği Türkiye'nin tam bağımsızlık sürecine darbe olur. ‘Batıcı mandacı’ iktidar felsefesinin egemen olacağını, (Türkiye’nin) hem coğrafi bütünlüğünün hem siyasi birliğinin tehlikeye gireceğini düşünüyorum. Bu başarılabilir mi? O ayrı konu. Ancak böyle bir kökten devlet doktrininin gündeme geleceği şeklinde bir izlenimim var” dedi.
Soylu da “14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir” demişti
Geçtiğimiz hafta Nur cemaatine bağlı İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nda yapılan toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da 14 Mayıs Seçimlerini “siyasi darbe girişimi” olarak nitelemişti.
Soylu, “14 Mayıs 2023, Batı'nın siyasi darbe girişimidir. Türkiye'yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların 14 Mayıs'ta her birini bir araya getirerek oluşturulabilecek darbe girişimidir. Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika'nın başındaki zat yıllar önce söyledi. Yıllar önce denedikleri bütün yöntemler berhava olunca ancak böyle bir yöntemle Türkiye'yi ele geçirebileceklerini ifade ettiler. Bu seçim, kolay bir seçim değildir. Bu seçim herkesin bütün müktesebatını ortaya koyduğu bir seçimdir. Bu seçim, herkesin bütün birikimini ortaya koyduğu bir seçimdir. Bu sadece bizim memleketimizin meselesi de değildir. Bu mesele alem-i İslam’ın meselesidir, bu mesele önümüzdeki yüzyılların meselesidir. Bu mesele dünyaya yeniden nizam verip vermeme meselesidir” demişti.