Erdoğan'dan Milli Görüş'e Erbakan hamlesi mi?

Kira ödemedikleri gerekçesiyle babasının manevi lideri olduğu Saadet Partisi’nin hesaplarına ve araçlarına haciz koyduran Fatih Erbakan'ın, 29 Ekim’de yeni parti kurmak için çalışmalara başlayacağı iddia edildi.

SHABER3.COM

Birgün Gazetesi'nde yer alan habere göre, 2019’da yapılacak başkanlık seçimi için “Yüzde 50 artı 1” hedefine kilitlenen AKP lideri Erdoğan, “Metal yorgunluğu var” adıyla faturayı bazı teşkilatlara ve belediye başkanlarına kesip, parti içi tasfiyeyle imaj tazelemeye çalışırken, kulislerde referandum sürecindeki ‘Hayır’ cephesinde gedik açmaya yönelik hamleler de konuşulmaya başladı.
 
‘Hayır’ cephesinde gedik açma çabaları

Erdoğan’ın AKP’nin kuruluşu aşamasında “Milli Görüş gömleğini çıkardık. Geçmişi unutun, yeni bir partiyiz” diyerek sırtını döndüğü eski dava arkadaşları, kritik başkanlık seçimine giden süreçte kıymete bindi.

Referandum sürecinde ‘Hayır’ cephesinde yer alan ve ardından da iktidara yönelik muhalefetini sürdüren Saadet Partisi, Erdoğan’ı kızdırmaya devam ederken, 16 Nisan’da “güçlü bir yürütmeye ihtiyaç var” gerekçesiyle Anayasa değişikliğine destek veren oğul Fatih Erbakan, Saadet Partisi’ne yönelik dikkat çekici bir hamle yaptı.
 
29 Ekim’de düğmeye basacak

Erbakan’ın damadı Mehmet Altınöz ile mülkiyeti kendi şirketlerine ait Genel Merkez binasının kirasını ödemedikleri gerekçesiyle Saadet Partisi’ni dava eden, partinin hesap ve araçlarına haciz koyduran Fatih Erbakan, bununla yetinmeyerek babasının manevi lideri olduğu partide bölünmeye yol açabilecek bir adım daha atmaya hazırlanıyor.

Bir süreden beri başkanlığını yaptığı Erbakan Vakfı’nın bölge ve il toplantıları ile tüm Türkiye’yi dolaşan Fatih Erbakan’ın, babasının doğum günü olan 29 Ekim’de Ankara’da düzenlenecek bir toplantıyla yeni parti için düğmeye basması bekleniyor.

Perde arkasında AKP mi var?

Kulislerde Oğul Erbakan’ın Saadet Partisi’ni bölmeye yönelik bu girişimine AKP’nin el altından destek verdiği konuşuluyor. Fatih Erbakan’ın da seçim sürecine girildiğinde eski HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ve eski Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu’ya bakanlık yolunu açan katılım sürecine benzer bir şekilde AKP’ye geçmeyi planladığı öne sürülüyor

Karar gazetesi yazarı Akif Beki de olayı bugün Saadet Partililerin ağzından yazdı. Beki'nin yazdıklarına göre binalar ve araçlar Erbakan ailesine ait gözükse de aslında bu varlıklar Milli Görüş'ü sevenlerin bağışlarıyla edinildi ve Necmettin Erbakan sağken onun üzerine yapıldı. Ölümünün ardından da çocuklarına geçti. Ancak çocukları şu an bunu istismar ediyor. 

Beki'nin yazısı şöyle devam ediyor:

İbretlik bir ders

Skandal, “Milli Görüş cephesini sarsan haciz krizi” olarak patladı. 

Meğer, hareketin kurucu lideri Erbakan’dan devreden parti binası, Erbakan’ın mirasçılarına kalmış. Mülkiyeti, Fatih Erbakan’la damadı Mehmet Altınöz’ün ortak şirketlerine kayıtlıymış.

Mirasçılar da, taşınmazlarının kirasını ödemediği gerekçesiyle, kiracı gördükleri Saadet Partisi’ne tahliye davası açmışlar.

Kiracı, çıkarılan borca itiraz edince, bir adım daha ileri gitmesinler mi!..

Genel Merkez binası da dahil, partinin gayrimenkulleri ve banka hesapları ile Genel Başkan Karamollaoğlu’nun makam aracına haciz koydurup icraya vermesinler mi!..

Kızılca kıyamet orada kopmuş işte, nasıl kopmasın!

Erbakan’ın varisleri, yasalar karşısında tamamen haklı. Şekil şartları bakımından, yaptıklarında bir yanlışlık yok.

Yasal alacaklarını tahsil için icra takibi başlattılar diye kimseyi suçlayabilir misiniz? Niye kira istiyorsunuz diye ayıplayıp kınayabilir misiniz?

Hissedarı oldukları şirketin mülkleri üzerinde her türlü tasarrufa hak sahibiler.

Fakat gelin görün ki, söz konusu mülkün gerçek sahipliği tartışmalı deniyor.

İddia o ki ortada muvazaalı bir tapu var.

Bina, Erbakan’a gönül veren ‘Milli Görüş’ sevdalılarının helal kazançlarından arttırdığı bağışlarla alındı deniyor. Yoksa, üzerine tapulu olduğu şahısların alın teriyle edinilmiş değil.

Kulağa korkunç geliyor

Sıradan bir mülkiyet anlaşmazlığı davası değil bu.

Eğer iddia doğruysa, zırva tevil götürür de bu ‘alacak davası’ götürmez.

Dilim varmıyor bile Milli Görüş siyasetine inanmış, adanmış garibanların fedakârlıklarının iç edilip üstüne konulmuş olabileceğini söylemeye.

Nasıl yadırgamam, gel de yadırgama!...Delice, çılgınlar gibi yadırgıyorum ‘dava’nın geldiği son durağı.

O derece vahim. Sözün bittiği yer, nokta!
<< Önceki Haber Erdoğan'dan Milli Görüş'e Erbakan hamlesi mi? Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER