Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmî bir ziyaret gerçekleştirmek üzere Türkiye'ye gelen Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Çoviç ve Bakir İzzetbegoviç'i resmî törenle karşıladı. Törenin ardından Külliye kapısında basına fotoğraf veren Erdoğan, Konsey Başkanı Çoviç ve Konsey üyesi İzetbegoviç, daha sonra baş başa görüşmeye geçtiler. Görüşme sonrasında kameralar karşısına geçen Çoviç, İzzetbegobiç ve Erdoğan temasta ele aldıkları konuları ve Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki ilişkilerden söz etti. Musul'da Türk askerlerinin varlığı ve Barzani ile görüşmesi sorulan Erdoğan, "Musul meselesinde Türk askerinin buraya gitmesi aslında 2002 yılında olan bir harekettir. 2014'de merkezi yönetimin bizden eğitim noktasında talepleri olmuştur. Bizim oraya giden askerlerimiz muharip olarak gitmemiştir. Eğitim işi yapıyorlar. Eğitimi veren askerlerimizin, eğitimi verdikleri peşmerge sayısına göre bu sayı çoğaltılır veya azaltılır. Bunu geri çekmek gibi bir şey şu anda söz konusu değil. Bu ayın 21'inde de zaten gerek Kuzey Irak, gerek Türkiye, gerekse Amerikalı dostlarımızla üçlü bir toplantı da ayrıca yapılacak." dedi.
'TÜRKİYE OLARAK KOALİSYON GÜÇLERİ İLE MÜŞTEREK HAREKET EDİYORUZ'
Rusya Federasyonu'nun BM Güvenlik Konseyi'ne başvurmasına da değinen Erdoğan, "Bir defa Rusya Federasyonu burada taraf değildir. Ne adına oraya gidiyor? O da ayrı bir konu. Türkiye olarak bizler oradan verilen cevabı da gördük. Nitekim BM Güvenlik Konseyi bu müracaatı reddetti. Bundan sonraki süreçte olanları da izlemeye devam ederiz. Ama biz Türkiye olarak şu anda dünyada özellikle bölgedeki gelişmelerde koalisyon güçleri ile müşterek hareket alanını kendimize seçmiş bulunuyoruz. Talep edilmediğimiz bir yerde yokuz. Her talep eden ülkeye de olumlu cevap vermeye kimse mecbur değildir." diye konuştu.
'TÜRKİYE OLARAK GERİLİMDEN YANA OLMAYACAĞIZ'
Rusya'nın dünyaya Suriye'de neden bulunduğunu izah etmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Çok farklı bir yaklaşım içerisindeyken şimdi artık duygusal yaklaşımları görüyoruz. Biz Türkiye olarak yine gerilimden yana olmayacağız. Sabırlı olacağız. Bu sabırla yaklaşım inanıyorum ki diplomatik ilişkilerimizi güçlü hale getirecektir. Belki yeniden inşasına vesile olacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin her zaman Bosna-Hersek'in yanında olduğunu ve uluslararası ilişkilerde desteklerinin süreceğini ifade ederek işbirliği kapsamının genişletilmesi konusunda hem fikir olduklarını kaydetti. Terörün amacının sosyal dokuyu tahrip etmek olduğunu kaydeden Erdoğan, terör eylemlerine karşı Bosna-Hersek halkının gösterdiği birlik ve beraberliğin önümüzdeki süreçte de göstermeye devam edeceğine inandığını söyledi. Bosna-Hersek ile serbest ticaret anlaşması ile ticaretin daha ileriye taşınacağını kaydetti.
Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Dragan Çoviç, ise Türk halkına ve idarecilere desteklerinden dolayı teşekkür etti. Dostane işbirliği ve yardım için şükranlarını sunan Çoviç, NATO üyelik sürecinde gördükleri desteğe özellikle teşekkür etti. Bosna-Hersek olarak NATO ve Avrupa Birliği yolunda ilerlemeye devam edeceklerini kaydeden Çoviç, "Önümüze çıkan sorunlar için çok çalışmamız gerekiyor. Türk halkın Bosna-Hersek'e duyduğu derin saygının farkındayız." dedi. Mülteci konusunda Türkiye'nin çalışmalarından da takdirle söz eden Çoviç, "Dert ortaklığı bize de güzel örnek teşkil etmektedir. Dostane ilişkilerimizin devam edeceğinden eminiz." diye konuştu.
Basın toplantısının soru cevap kısmına ise Sırp eyaletinde yaşanan bazı sorunların hatırlatılması üzerine Konsey Başkanı Çoviç, Avrupa yolundaki konumun alternatifinin olmadığını söyleyerek, "Bizim aramızda kızmaya yer yoktur. Uzlaşma bulmak zorundayız. Bosna-Hersek tek ve yegane bir ülkedir. Ekonomik ve siyasi anlamda bu böyledir. Sorunlardan bugün haberdar olduk. Herhangi bir çatışma işaretinin algılanmamasını istiyoruz. Var olan sorunlar diyalog yoluyla Bosna-Hersek'te çözmemiz gerekiyor. Anlayış metodunu uygulamamız gerekiyor. Var olan yasaların uygulanması gerekir." dedi. Bakir İzetbegoviç ise Sırp heyetinin bu şekilde hareket etmeye hakkının olmadığını ve Dayton Sözleşmesi'ne uymak zorunda olduğunu kaydederek, "Ülkemizin istikrarını tehdit eden her gelişmesinin karşısında duracağız. 10 senedir devam eden oyunun durması gerekiyor." diye konuştu. İzetbegoviç, ayrıca AB'nin de devreye girmesi gerektiğini sözlerine ekledi.