Erdoğan, geçen ayki Dolmabahçe görüşmesini doğru bulmadığını, o görüşme ardından okunan 10 maddelik bildiriye de karşı olduğunu söyledi.
28 Şubat’ta Dolmabahçe’deki Başbakanlık Ofisi’nde Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efgan Ala, HDP’li Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken’le bir araya gelmişti. Heyet daha sonra hep birlikte kameraların karşısına geçmiş, Önder, çözüm sürecinin ‘omurgasını şekillendirecek’ 10 maddeyi tek tek okumuştu.
Cumhurbaşkanı, Ukrayna ziyaretinden dönerken uçakta gazetecilere konuşurken bu toplantıyı değerlendirdi.
‘Yan yana resim vermesini doğru bulmuyorum’
erdogan sb1Hürriyet yazarı Akif Beki’nin aktardığına göre Erdoğan’ın HDP için ‘şu an parlamento içinde olan bir grup’ ifadesini de kullandığı sözleri şöyle: “Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda başbakan yardımcısıyla şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana resim vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum.”
‘Neresini kabul edeceğim?’
Cumhurbaşkanı daha sonra söz konusu toplantı sonrası Önder tarafından okunan metne itirazını dile getirdi: “O metinde bir demokrasi çağrısı yok. Neresini kabul edeceğim? Çoğunun demokrasiyle falan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya çıkıyor.”
‘İki metin var, tamamen aksi’
Erdoğan söz konusu metnin bir ‘ortak açıklama’ olmadığını da vurguladı: “Bir metin okunmadı, iki metin okunda. Onların okuduğu metinle Yaçın beyin (Akdoğan) okuduğu metin birbirinden tamamen ayrı. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı?”
‘İmralı başka, dağ başka; eş başkan başka Dolmabahçe’de konuşan başka’
Cumhurbaşkanı PKK ve HDP liderliğine yönelik olarak da şu ayrımı yaptı: “Silahların gölgesinde siyaset yapanlar var. Tablo ortada: İmralı başka, dağ başka; parti içinde de eş başkanları başka Dolmabahçe’de konuşanlar başka.”
‘İzleme Heyeti’ne itirazına açıklık getirdi
Erdoğan gazetecilerle sohbetinde ‘İzleme Heyeti’ne itirazına da açıklık getirdi. ‘İzleme Heyeti': “Çünkü birileri hep bundan prim yapmıştır. Bazı köşe yazarları dağa gitmiştir. Sonra da kitabını yazmış, prim yapmıştır. Vakıa bu. Şöhret basamaklarını daha kolay tırmanmak için böyle bir şey içersine giriyorlar. Dolayısıyla bu husus istismara açık bir olay.
Mesele İmralı’nın ne dediğini öğrenmek değil mi? Bunu öğrenmek için bunun temsilcisi olan parti üç temsilci seçiyor ve muntazaman kendisiyle konuşuyorlar. Mesele bilgi almak ve mesaj vermekse bu zaten yapılıyor.
Ama adaya (İmralı) bir de böyle bir ekibin gönderilmesini yanlış buluyorum. Bu ayrı bir felakettir. Bu, adanın meşruiyetini artırmadır. Dolayısıyla bu tehlikeli bir adımdır.”Diken