İdlib’le ilgili gelişmelerde bizim istediğimiz noktadadır dersek bu yalan olur. Zira İdlib’de şu anda 60 bin civarında insan öldürüldü. Bunun dışında 1-2 katı göç var. Bunlar tabii kuzeyi zorluyorlar, bize doğru geliyorlar. Bu konuda da bizim tedbirli olmamız lazım. Biz de bütün tedbirlerimizi şu anda almış durumdayız.

12 gözlem kulemiz zaten teyakkuz halinde. Biliyorsunuz 9-10 No'lu gözlem kulelerimize bazı tacizler olmuştu. Putin ile görüşmelerden sonra bu konuda da gerekli uyarılar yapıldı. Trump ile görüşmelerde Münbiç konusunu ele aldık. 20 mil talimatı olmuştu. Bu konuda daha sonra Amerikalı heyet bizim heyetimizle yaptıkları görüşmelerde bunu daraltma gibi durumları oldu. Arkadaşlarımız geçici de olsa mutabakatı sağlamış durumdalar.

Önümüzde bir BM Genel Kurulu var. BM Genel Kurulu'nda da sayın Trump ile bir araya geleceğiz. Ama bu arada onların heyetleriyle, bizim heyetlerimiz arasındaki görüşmeler de devam ediyor. Temennim odur ki, bu süreci Cenevre'den önce çok daha olumlu bir şekilde tamamlayalım.

Bunların birbirlerine göre çok farklılıklar var. F-35'ler konusunda şu andaki tutumunu devam ettirirse biz tabii başımızın çaresine bakacağız. SU-35 mi 57 mi artık bunun masaya yatırılmasından öte biz savunma sanayimiz veyahut da savunmaya yönelik ne gibi tedbirler alırız, bu tabi şu andaki bizim tedbir paketlerimizin içinde konuşulan konulardır. 

Vakti saati geldiğinde şartlar masaya yatırılarak, ortak üretim, kredi planlamaları... Bunlara bakarak adımlarımızı atacağız. Biz pazar olmaktan çıkıp pazar aramaya giden ülke olmak istiyoruz.

Bu arkadaşlar söyleyecekleri ne varsa bunların hepsini söylesinler. Öyle lafla herhangi bir tehdit olmaz. Şu anda onlar bu söyleyebilecekleri bagajlarında ne varsa ortaya dökmelerinde fayda var. Ama bizim bir endişemiz yok. Bizim partimizden grup kuracak şekilde ayrılıp şu anda CHP'nin içinde sığıntı durumuna düşenler oldu. Bunlar derdimiz değil. Lafla tehdit olmaz. Bunlar söyleyebileceklerini ortaya dökmelerinde fayda var. Bizim endişemiz yok. Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.

Dünya ne der demiyorum. Eğer parlamentomuz bu konu ile ilgili idam konusunda kararını verirse ben onaylarım hiç düşünmem. Vicdanım da rahattır. Yavrusunun gözleri önünde öldürülen bir anneyi ağırlaştırılmış müebbet ile onun hakkı ödenmez.''