Türkiye içindeki insan hakları ihlalleri sık sık yabancı basının gündemine geliyor. Bu kez Türkiye’nin muhalifleri ‘arananlar listesi’ yayınlayarak Interpol nezdinde hedef alması eleştirildi.

Artı Gerçek'in haberine göre, Foreign Policy dergisinde Jago Russel’in kaleme aldığı makalede, Türkiye içersinde muhaliflere yönelik baskıların sınır dışına da taşındığı vurgulandı. 15 Temmuz sonrasında aralarında çok sayıda politik muhalif, gazeteci ve hak savunucusunun da bulunduğu 50 binden fazla insanının tutukladığının hatırlatıldığı yazıda muhaliflere yönelik baskının sınır ötesine taşındığı şu satırlarla ifade edildi:

‘Türkiye içerisinde yaşananlar aralarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de dahil olduğu pek çok makam tarafından kınandı. Ama Türkiye hükümetinin muhaliflere baskısı ülke sınırları içerisinde bitmedi. Türkiye uzun bir süredir Interpol gibi uluslararası yasal mekanizmaları muhalif isimleri sınır ötesinde kovuşturmak için suiistimal ediyor. Geçen yıl bu adımlar yurt dışındaki politik muhaliflerin kovuşturulması ve sindirilmesi için adımlara dönüştü.”

INTERPOL'ÜN REFORMLARI YETERLİ DEĞİL

Erdoğan Yönetimi’nin 60 binden fazla ismi Interpol’ün datalarına eklediğini belirten Russel, Ankara’nın suiistimalleri karşısında Interpol’ün bazı reformları hayata geçirdiğini ancak bunların yeterli olmadığını belirtti. Bu duruma örnek olarak da Almanya ve Türkiye çifte vatandaşı Doğan Akhanlı ile İsveç ve Türkiye çifte vatandaşı Hamza Yalçın’ın İspanya’da gözaltına alınmalarını örnek gösterdi. Bu gözaltıların ardından Almanya başbakanı Angela Merkel, Interpol gibi organizasyonların böyle durumlarda suiistimalini engellemeliyiz” demişti.

Yazıda Interpol’ün suiistimali konusunda verilen diğer bir örnek de Belçika vatandaşı olan Bahar Kimyongur’un durumu. 12 yıldır AB vatandaşı olan Kimyongur, Interpol kullanılarak Hollanda, ispanya ve İtalya’da farklı zamanlarda gözaltına alındı. Her seferinde de gözaltına alan ülke Kimyongur’u Türkiye’ye iade etmeyi reddetti.

'YURTDIŞINDAKİ MUHALİFLER MARJİNALİZE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR'

Yazıda kırmızı bülten ve terörden aranalar listesinin de muhaliflere baskı aracına dönüştüğü belirtildi. Bahar Kimyongur’un yanı sıra Grup yorum üyesi İhsan Cibelik ve Sevil Sevimli’nin de listeye alındığı belirtilen yazıda, “Erdoğan rejimi kendi politik ajandasını AB içinde uygulamayı ve baskılar nedeniyle Türkiye’den kaçmak zorunda kalan kendisine muhalif AB vatandaşlarını marjinalize etmeyi hedefliyor” denildi.  

Yazının sonunda, AB’de yaşayan Türkiyelilerin özgürce hareket etme hakkına vurgu yapılarak AB hükümet ve kurumlarının bu konuda harekete geçmesi gerektiği belirtildi:

“Avrupa hükümetleri, Türkiye hükümetinin baskıları karşısında savunmasız olan gazetecilerin, politik aktivistlerin ve mültecilerin AB ülkelerinde güvende oldukları konusunda kamuoyuna açıklama yapmalı”