Operasyonla ilgili kararın Perşembe günü Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında alınması bekleniyor. Ancak ABD'den operasyona şimdiden itiraz geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Türkiye'nin "güney sınırındaki meşru güvenlik endişelerini anladıklarını ancak yeni bir operasyonun bölgede istikrarı daha da baltalayacağını" söyledi. Price, IŞİD'e karşı yürütülen mücadele ile bölgedeki ABD askerlerini riske atacağını da belirtti.
Türkiye'nin Suriye'de hem işbirliği yaptığı hem de karşı karşıya geldiği Rusya'dan ise operasyonla ilgili şimdilik bir açıklama yok.
Peki Türkiye'nin böyle bir operasyon için ABD ve Rusya'yı ikna etmesi mümkün mü? Ve Türkiye neden şimdi böyle bir operasyona kalkıştı?
Uzgel: Hem iç hem dış politik bir hamle
Uluslararası ilişkiler uzmanı İlhan Uzgel ise Erdoğan'ın operasyon açıklamasının hem iç hem de dış politikaya dönük bir hamle olduğu görüşünde.
Muhalefetin son dönemde etkisini artırdığını, AKP'nin de bu etkiyi kırmak istediğini kaydeden Uzgel, "İktidar, gündemi yine ulusal muhalefetin kendisini eleştiremeyeceği bir konuya döndürmek istiyor" diyor. Türkiye'nin Suriye ile arasına güvenlik hattı çekmeyi amaçladığını ve bunun da Barış Pınarı harekatında yarım kaldığını ifade eden Uzgel, hükümetin dış politika hedefini "Şu sıralarda ABD içe gömülmüşken, NATO Ukrayna’ya yoğunlaşmışken eksik kalan parça tamamlanmak isteniyor olabilir" şeklinde özetliyor.
Ancak Uzgel'e göre Türkiye açısından zamanlama yine de uygun değil. Uzgel, "Ekonomi iyi durumda değil. Erdoğan iç siyasette zemin kaybediyor. Arap ülkeleri de muhtemelen bu harekata karşı" ifadesini kullanıyor.
"Batı ile ilişkiler bir kez daha darbe alır"
Rusya'nın sessizliğini koruduğuna dikkat çeken Uzgel, Türkiye'nin biraz da bu duruma güvendiği kanısında. "Ancak bu süreç, yalnızca Rusya'nın ses çıkarmamasıyla yürümez. Türkiye'nin Batı ülkelerini tekrar karşısına alması, stratejik açıdan elde edeceğinin maliyetini kurtarmaz gibi duruyor" diyen Uzgel, son dönemde Türkiye'nin bölgede diplomasi dilini ön plana çıkardığını hatırlatıyor ve şöyle devam ediyor: "Ancak yeniden askeri bir dile dönülmesi Türkiye'ye zarar verir."
ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlar
Orhan, şu anki mevcut durumun ABD ve Rusya ile imzalanan mutabakatlar çerçevesinde ilerlediğini de vurguluyor.
Türkiye, 2016 yılının Ağustos ayında Fırat Kalkanı, 2018 yılının Ocak ayında Zeytin Dalı ve 2019 yılının Ekim ayında da Barış Pınarı olmak üzere üç sınır ötesi harekat düzenlemişti. Türkiye, Barış Pınarı harekatının ardından ABD ve Rusya ile iki ayrı mutabakat yapmıştı. ABD, YPG ve PKK'nın sınırdan 32 kilometre güneye çekileceğini taahhüdünü vermişti. Rusya da YPG ve PKK'yı Tel Rıfat ve Münbiç'ten çıkarmayı taahhüt etmişti. Türkiye'nin tüm sınırı PKK ve YPG'den arındırmayı hedeflediğini kaydeden Orhan, Erdoğan'ın yeni adımıyla ilgili "Uzun yıllardır sürdürülen stratejinin bir parçası olarak görmek gerek" diyor.
"Operasyonun ekonomik ve siyasi riskleri olabilir"
Türkiye'nin bölgede harekat alanını daraltan başlıca iki etken Rusya ve ABD'nin itirazları. Rusya, Suriye'de güvenli bölgelerin Beşar Esad yönetimiyle işbirliği içerisinde oluşturulması gerektiğini savunurken ABD ise Türkiye'nin bölgedeki askeri eylemlerinin ABD'nin güvenliğini ve IŞİD'le mücadeleyi tehdit ettiğini savunuyor.
Ancak Orhan, "Ukrayna savaşının NATO nezdinde Türkiye'nin önemini ön plana çıkarması ve Rusya'nın Suriye'deki pozisyonunun zayıflamasının Türkiye açısından uygun koşullar oluşturduğunu" düşünüyor. Orhan, Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliği sürecini pazarlık konusu yapabileceğini ve iki ülkenin üyeliğini engelleyerek harekata karşı gelinmemesini isteyebileceğini ifade ediyor.
Askeri anlamda bir soru işareti bulunmadığını ancak Türkiye'nin siyasi bir karar vereceğini vurgulayan Orhan, siyasi ve ekonomik risklere dikkat çekiyor. Her ne kadar şartların uygun hale geldiği düşünülse de ABD ve Rusya'nın tavrının önemini koruduğunu kaydeden Orhan, "ABD açısından yaptırımlar gündeme gelebilir. Rus askeri de sınırlı da olsa sahada bulunuyor. Rus askeri ile Türk Silahlı Kuvvetleri arasında olası bir kaza büyük bir krize dönüşebilir" diyor.
Orhan, mevcut durumda her iki ülkenin Türkiye'ye yönelik temel itirazlarından vazgeçmediğini de vurguluyor.
Türkiye operasyonda hangi bölgeleri hedef alacak?
Türkiye'nin Barış Pınarı'nda olduğu gibi burada da sınırdan Hava Kuvvetleri ile operasyona destek sağlayabileceğini ifade eden Babüroğlu'na göre Tel Rıfat bölgesinde yapılacak harekatta Rusya ile koordinasyonun önemli olduğu görüşünde.