CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, dokunulmazlığının kaldırılması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan fezleke ile ilgili açıklama yaptı. İddiaları reddeden Erdem, "Sorgulanması gereken olaydan ziyade, bir savcılığın hukuk tanımazcasına böyle bir konuda iddianame düzenleyip dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmesidir." dedi.
Eren Erdem, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'ne gönderilen fezlekeyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Fezlekede bahsi geçen olayın ve haberin itibarsızlaştırma amacıyla yapıldığını belirten Erdem, şunları söyledi: "Havuz medyası her zamanki gibi gerçek dışı bir haberle şahsımı hedef almış. Bu konuda son derece istikrarlılar. Ama haberin içeriği tamamen uydurma ve itibarsızlaştırma amacıyla yapılmış. Olay 04 Ocak tarihinde 'yakın bir akrabamı' uğurlamak için hava alanına gittiğimde, oradaki çalışan bir memurun benim ısrarla 'silahım yok' dememe rağmen silahım varmış gibi beni durdurup ve anons yaptırıp olay çıkarmasından kaynaklanmaktadır. İlgili şahıs tarafından üstüm aranmak istendi ve kabul etmedim. Çantalar rutin olarak X-Ray cihazından geçirildi. Silah taşımadığımı beyan etmeme rağmen defalarca ilgili şahıs, emniyeti aradı ve gelen polislere de aynı yanıtı verdim. Akabinde aramadan geçen çantalarımızı alıp perona geçtik ve 'birinci derece akrabam' olan yolcuyu bindirip evime döndüm. Olay budur. Ancak burada sorgulanması gereken olaydan ziyade, bir savcılığın hukuku tanımazcasına böyle bir konuda iddianame düzenleyip dokunulmazlığımın kaldırılmasını talep etmesidir."
Hakkında verilen fezlekenin yargının içinde bulunduğu durumu özetlediğini ifade eden Erdem, şöyle devam etti: "Yargı ne yazık ki öyle bir hale geldi ki, sırf birilerinin gözüne girebilmek veya yükselebilmek adına, muhalif kesimlere yalan yanlış birçok soruşturma başlatılan bir erk haline dönüştürüldü. Şahsıma Cumhurbaşkanı başta olmak üzere Başbakan, bakanlar, aktroll zırvaları ve havuz tetikçilerinin en çok saldırdığı ve binlerce ölüm tehdidi aldığım ve resmi korumayla gezdiğim dönemde bile silah taşımama rağmen, güvenlik açısından tedirginliğim dolayısıyla Kabahatler Kanunu'na dayanarak yasal olarak böyle yetki olmamasına rağmen soruşturma açılıyor ve dokunulmazlığım kaldırılmak isteniyor. Diğer taraftan, alenen Anayasayı çiğneyen, hukuk tanımayan, işlemediği kabahat kalmamış iktidar bozuntularına hiçbir girişimde bulunulmuyor. İlgili savcıyı gerekli yerlere şikayet edip hukuki yollara başvuracağız."
CİHAN