Öztrak gündeme ilişkin yaptığı açıklamada, hükümetin ekonomi politikalarını ve eleştirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın millete yeni kazık atma derdinde olduğunu söyleyen Öztrak özetle şunları söyledi:
Almanya Türkiye'yi riskli bölgeler listesine aldı. Test yaptırmak zorundalar. Aksi halde karantinaya girecekler. Şahsım devleti Merkel'den Putin'den medet umuyor. Turizm sektöründe binlerce işsiz var. Bu vatandaşlarımız yazın kazanıyor kışın yiyordu. Bu vatandaşlarımız yazın bir şey kazanamzsa, bırakın kışı yazın bile geçinemez. En azından bu insanlarımız için kısa çalışma ödeneğinden yararlanma kolaylığı sağlanmalı. Turizmciyi rahatlatmak için kesintileri tamamen kaldırın. Bu zor günlerde insanlarımız yanında durun.
Kayınpeder ve sosyete damadı iktidarlarının 21. paketini açıklamaya hazırlanıyorlar. Bu pakette işçinin kıdem tazminatını gaspetmeye hazırlanıyorlar. Sendikalarla görüşüyorlar ama oraya DİSK gibi büyük sendikaları çağırmıyorlar. Bu kayınpeder ve damadın milletimize atmaya hazırlandığı kazık sadece bu dğeil.
Erdoğan 25 altı gençlerimize ve 50 yaş üzerinden vatandaşlarımıza esnek istihdam getirmekten bahsediyor. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi iş hukukunun sağladığı pek çok güvence olmadan onları çalıştıracaklar.
Mart 2020 itibarıyla her yüz gençten ancak 27 kişisine iş bulabildi. Biz bu güne kadar gençler arasındaki işsizlik dönemine hiç rastlamadık. 20-29 yaş arasından her yüz gençten 38'i ne bir işte çalışıyor ne de eğitim alıyor. Halan annesinin babasının eline bakıyor. Ne eğitimde ne istihdamda olan en kötü ülke Türkiye. Gençlerimize ne iş ne eğitim verebilyorlar. Saray beslemelerine iş de çok para da çok.
Hafta başında bunlar yaptıkları rezillikleri Hamza Yerlikaya'nın arkasına saklamaya çalışıyorlar demiştim. Bir AKP'li vekil çıkıp, "Hamza'dan rhatsız oluyorsanız vatan sevginizden şüphe ederim" dedi. Beyefendi biz Hamza'dan rahatsız değiliz, Hamza'yı devletin bankasına atayıp milletin diline pelesenk edenlerden rahatsızız. Saray'ın senin altın adını bakıra çıkarmasına izin verme, o bankanın yönetiminden derhal istifa et.
THY yandaşların arpalığına dönmüş. Diğer ülkelerin varlık fonları, atadan kalanlara gümüş koyarlar. Kendilerinden sonra gelecek nesillerin yararlanacağı kaynakları korurlar. Bunların kurduğu varlık fonu ise, milletin atasından dedesinden kalan gümüşün ayarıyla oynar.
Eş dost akraba buralara doluşmuş. Yabancıların bir an önce kaçıp gitmek istediği şirketler Varlık Fonu'na satılıyor. Devlet bütçesini bitirdiler. Bütçenin gelirleri ancak maaş ücret ve faize yetiyor. Şimdi de paralel bütçe olan Varlık Fonu üzerinden eski düzeni nasıl sürdürürüz ona bakıyorlar.
T.C.'nin İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan kişi bu ülkede 40 yıldır gazetecilik yapmış birine alenen hakaret etti. Bağımsız basın mensuplarına karşı iktidarın uyguladığı baskı tahammül edilemez seviyelere ulaşıyor. Bağımsız basına bu tahammülsüzlük, aslında iktidarın koltuğu bırakma noktasına geldiğinin kendilerinin de gödüğünün göstergesi.
Saygı Öztürk'ün yazdığı iddialar yanlış mı soruyorum... Diğer taraftan aynı yazıda Trabzon'da yapılan kamulaştırma bilir kişiler üzerinden devletin zarara sokulduğu yönünde iddialar da var ama İçişleri Bakanı bu iddialara hiçbir tepki göstermiyor. O zaman bu iddialar doğru mu?
Kamunun gücüne yaslanıp sağa sola racon kesmek hangi kitapta var? Küfür etmek, hakaret etmek nereden çıktı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde devlet kurumlar hiç bu kadar çürümemişti. Bu ucube rejimin ne devlet adamlığı kaldı ne devlet ciddiyeti.
Trump yönetiminin eski ulusal başdanışmanının yazdığı kitapta Erdoğan'ın talebi üzerine Trump'ın Halkbank davasında savcıları değiştirme sözü vermiş. Aslında savcıları değiştirmişmiş, dolayısıyla değişen eden olmamış. Trump da burda Erdoğan'ı aldatmış. Trump'ın sevdiği diktatörlere kişisel iyilikler yapmaya istekli olduğu için yazılmış.
Bu iddiaların Türkiye'deki muhataplarına soruyorum Trump'tan böyle bir şey istediniz mi? Kitapta adı geçen damat kanalı nedir?