SAMANYOLUHABER.COM MOSKOVA
Hmeymim Üssü, Rusya’nın hava savunma ve istihbarat operasyonları için kritik öneme sahip. Tartus Üssü ise Akdeniz’deki Rus donanma operasyonlarının merkezinde.
Moskova yeni yönetimle müzakereler yaptığı gelen bilgiler arasında. Esad sonrası kurulacak yönetimin Rusya ile olan ilişkileri belirleyici olacak. Suriye muhalefetinin bazı unsurları, Rusya’nın askeri varlığına karşı çıkarken, diğerleri bunu kabul edebilir.
Rusya’nın bu üslerdeki varlığı, büyük olasılıkla Moskova’nın yeni yönetimle yapacağı anlaşmalara bağlı olarak sürecek. Esad sonrası Suriye’de Rusya’nın askeri üslerinin kaderi, Moskova’nın diplomatik yeteneklerine ve yeni Suriye yönetimi ile kuracağı ilişkilere bağlı olacak.
ABD ve Batı’nın Tutumu:
Batılı ülkeler, Rusya’nın Orta Doğu’daki etkisini azaltmak isteyebilir ve yeni Suriye yönetimine, Rus askeri varlığını sınırlandırması için baskı yapabilir.
Türkiye, Suriye’de güvenlik koridorları oluştururken, İran ise Esad yönetiminin önemli bir destekçisiydi. Esad sonrası oluşacak boşluk, iki ülkenin de Rusya ile olan işbirliği ve rekabetini etkileyebilir.
Rusya’nın, üslerinin geleceğini güvence altına almak için şu adımları atması muhtemel:
Diplomatik Müzakereler: Geçiş hükümeti ve uluslararası aktörlerle anlaşmalar yapmak.
Askeri Varlığı Sürdürme: Üslerin korunması için yeni anlaşmalar imzalamak.
Ekonomik ve Siyasi İşbirliği: Yeni yönetimin ihtiyaçlarına yanıt verecek ekonomik yardımlar veya siyasi destek sağlamak.
Bölgedeki diğer aktörlerin bu süreçte alacağı pozisyon, dengelerin yeniden şekillenmesinde belirleyici rol oynayacak. Rusya, üslerinin devamlılığını sağlamak için diplomasi ve güç dengesi politikalarını devreye sokacaktır.
Rusya, Suriye’deki Askeri Varlığını Yüksek Alarma Geçirdi
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki askeri üslerinin savaşa hazırlık durumunun artırıldığını duyurdu. Hmeymim Hava Üssü ve Tartus Deniz Üssü’nde güvenlik önlemleri artırılırken, üslerin halen “ciddi bir tehdit altında olmadığını” belirtti.
Bu üsler, Rusya’nın hem Orta Doğu’daki askeri gücünü hem de Akdeniz’deki jeopolitik etkisini sürdürmesi için hayati öneme sahip.
Beşar Esad’ın görevi bırakması sonrası Suriye’de güç dengelerinin değişmesi ve potansiyel güvenlik riskleri nedeniyle Rus üsleri alarm durumuna geçirildi. Suriye’de muhalif grupların ve bazı dış aktörlerin Rus üslerine yönelik tehdit oluşturabileceği endişesi var.
ABD ve Batı’nın Politikaları da belirsizliğini koruduğu için Rusya’nın Suriye’deki etkisini azaltma girişimleri ve bu doğrultuda yapılan baskılar da bu kararda etkili. Ayrıca Bölgedeki diğer büyük aktörler Türkiye ve İran’ın rolü, Suriye’nin geleceğine ilişkin stratejik hamleleri bölgedeki Rus üslerinin varlığına bir tehdit olarak duruyor.
Rusya’nın Alabileceği Ek Önlemler
Askeri Güçlerin Yeniden Konumlandırılması: Rusya, Suriye içindeki üslerin savunma kapasitesinin artırabilir, Hmeymim ve Tartus’a ek hava savunma sistemleri konuşlandırabilir.
Ayrıca Yeni Suriye yönetimiyle askeri üslerin statüsünü garanti altına alacak anlaşmalar yapılması da gündemde.
Türkiye, İran ve Arap ülkeleriyle koordinasyon sağlanması masada dururken, olası gerilim ve saldırılarda üslerin çevresinde herhangi bir saldırı durumunda hızlı müdahale kapasitesinin artırılması konusunun da gündemde olduğu belirtiliyor.
Rusya’nın Suriye’deki üslerinin savaşa hazırlık seviyesini artırması, bölgedeki değişen dengeler ve olası tehditlere karşı bir önlem niteliğinde.
Moskova, bu üsleri sadece askeri değil, aynı zamanda bölgesel güç projeksiyonu için stratejik bir araç olarak görüyor.
Mevcut durumda, Rusya’nın Suriye’deki varlığını sürdürme kararlılığı, hem askeri hem de diplomatik çabalarla desteklenecektir.