Türk güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki çatışmalarda, sınırın her iki taraftan da sivil ve askeri kayıp haberleri gelirken, yüz binlerce kişi yollara düşerek bulundukları yerlerden kaçıyor.
Financial Times Gazetesi'nin haberine göre, Şam yönetimi, savaşın vurduğu Kuzey Suriye'de Türk askeri istilasına karşı toprak bütünlüğünü savunacağı açıklaması yaptı ve "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın saldırısının pek çok askeri ve politik riskleri bulunduğu"na dikkat çekildi.
Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad, "Suriye topraklarında yasadışı bir şekilde bulunan işgalci güçlere karşı koyacağız" diye konuştu.
Perşembe günü bir basın toplantısı düzenleyen Mikdad, Türkiye'nin harekatını 'istila' olarak tanımladı.
Haberde şu hususlar dikkat çekti:
"Türkiye'nin çarşamba günü başlattığı hava ve kara saldırıları nedeniyle 70 bin Suriyeli güvenlikleri için kaçarken, çok sayıda sivil ve savaşçı da yaşamını yitirdi. 400 bin kişiye su sağlayan tesisler de çatışmalarda yok edildi.
BM verilerine göre, Suriye'den Türkiye sınırına ateşlenen havan topu ve roketler nedeniyle altı kişi hayatını kaybetti. Türkiye, bir askerinin de operasyonda öldüğünü açıkladı. Askerin cenaze töreninin cumartesi günü düzenlenmesi bekleniyor.
Türkiye medyasına göre, Suriyeli savaşçı güçlerle birlikte, Türk ordusu sınıra yakın çok sayıda köyü ele geçirdi.
Diplomatlar, Şam'ın tehditlerini hayata geçirebileceği konusunda ihtiyatlı ancak analistler, Ankara'nın, Beşhar Esad'ın en önemli destekçisi Rusya tarafından kabul edilen sınırları geçmeme konusunda dikkatle olması gerektiğini belirtiyor.
Suriye krizinde Erdoğan ile yakın düzeyde çalışan Moskova, Türkiye'ye 'duruma ölçülü müdahale' konusunda uyarılarda bulundu ve 'toprak bütünlüğü' uyarısı yaptı.
Mikdad'ın açıklamaları, Suriye'nin on yıla yaklaşan iç savaşının, Türkiye, Rusya ve ABD gibi ülkelerin kendi çıkarları için nasıl bir tiyatro sahnesine dönüştüğünü ortaya koyması açısından da önemli.
Ülkenin kuzeyi halihazırda Esad rejimi tarafından kontrol edilmiyor.
Suriye rejimi, Şam rejimini yok etmeleri için aşırıcı Suriyeli direnişçilere verdiği destek nedeniyle Ankara'ya çok öfkeli. Türkiye, 2016 ve 2018'de gerçekleştirilen iki operasyonla, Kuzey Suriye'nin bir bölümünü işgal etmiş durumda.