Milli İstihbarat Teşkilatı'nın (MİT) Malezya istihbaratı ile işbirliği yaparak kaçırdığı ve Türkiye’ye getirdiği tutuklu hasta İsmet Özçelik’in eşi Hatice Özçelik, eşinin ikinci kez kalp krizi geçirmesinden ve hayatından endişe ettiğini söyledi.
Malezya’ya gittikten 9 ay sonra eşinin kaçırılmaya çalışıldığını belirten Özçelik, bu süreçte yaşadıkları hukuksuzlukları Kronos’a anlattı.
MALEZYA'DA MAHKEMEYE DAHİ ÇIKARILMADI
Hem Türkiye’nin hem de Malezya’nın hukuku çiğnediğini kaydeden Hatice Özçelik, eşinin Malezya’da mahkemeye dahi çıkmadan teslim edildiğini söylüyor.
Malezya makamları kendilerine hakkında bir iddia var ise mahkemeye çıkacağı, terör örgütleriyle bir bağlantısı var ise teslim edileceği ancak bağlantısı yoksa Malezya’da kalmaya devam edeceğini söylemiş.
Ancak Malezya makamlarının sözlerinde durmadığını söylüyor Özçelik şöyle devam ediyor: “Hiçbir şekilde mahkemeye çıkmadan, ifadesi alınmadan, biz nerede olduğunu, hangi şartlarda tutulduğunu bilmeden, bize herhangi bir bilgilendirme yapılmadan 12 Mayıs’ta Türkiye’ye göndermişler."
Çok tehlikeli için eşinin iddianamesinin hazırlanması 15 ayı bulduğunu kaydeden Hatice Özçelik, “15 ay boyunca hiçbir şekilde bir şey yok, sadece eşim orada esir tutuluyor. Neden tutulduğunu bilmeden tutuluyor. 15 ay sonra iddianame hazırlandı.” diyor.
TANIK POLİS ZORU İLE İFADE VERDİĞİNİ SÖYLEDİ
Özçelik sözlerini şöyle sürdürdü: “19. ayda ise ilk mahkemeye çıktı. İddianamede onlar için çok tehlikeli gördükleri Bylock yok, Bank Asya yok, tanık ifadelerinde ise bir kaç kişi polis zoru ile ifade verdiğini söyledi. Verdikleri ifade ise aleyhte bir ifade değil, sadece tanıdıklarını beyan eden bir ifade. Onların istediği şekilde aleyhte ifade veren biri olmadığı için iddianameye bir tanık ifadesi de girmedi. İddianamede yer alan suçlama ise dernek üyeliği ve parantez içerisinde söylüyorum kendi canavarlarının ürettikleri o hayali örgüte üye olmasıydı.”