AKP'nin kurucu isimlerinden Prof. Hüseyin Çelik, KRT'de katıldığı programda hem bakanlık dönemini değerlendirdi hem de ‘içeriden' eleştirilerde bulundu. Çelik'in sözleri şu şekildeydi:
FATİH PROJESİ YANLIŞ
Orta öğretime giriş sınavına uzun araştırmalardan sonra karara vardık. Benden sonra Nimet Hanım geldi dedi ki, bu üç sınav eziyet oluyor demişler, teke düşürdüm dedi. Sonra Ömer Bey geldi dedi ki, tamamen sınavları kaldıracağım. Onun ömrü kifayet etmedi, o gitti Nabi Bey geldi, TEOG diye bir şey çıktı. Sonra TEOG gitti LGS geldi. Yaz bozdan kastım budur. Bizim başlattığımız icraatlar eğer devam ettirilseydi, bugün çok daha farklı bir yerde olacaktık. Ben burada Fatih projesini de sorguluyorum. Türkiye'ye bunun kadar yük getiren, bundan daha yanlış bir proje olamaz. En uzun bakanlık yapan benim… Özer sekizinci bakan. Bu yaz bozların AK Parti hükümetleri döneminde artık sona ermesi lazım.
YÖK GESTAPO ŞEFLİĞİ
YÖK, 12 Eylül rejiminin üniversiteleri kışla nizamına sokmak için kurduğu bir kuruldur. Ama YÖK ne zaman ki bizim YÖK'ümüz oldu, kaldırmaktan vazgeçtik, ‘Eski haliyle kalsın' dendi. Ben bunu her mahfilde söylüyorum yanlıştır. Bizim elimize geçti, o zaman eski haliyle kalsın, deniyor. Benim itiraz ettiğim budur. Türkiye yüksek öğretimine yapılabilecek en büyük iyilik, YÖK'ün derhal kaldırılmasıdır. Dünyanın her yerinde üniversiteler arası kurul işlev görüyor, yeterlidir. YÖK, Gestapo şefliği işlevi görüyor.
MERKEL'İN ÇAKARLI ARAÇLA DOLAŞTIĞINI DUYDUNUZ MU?
Şatafata karşıyım. Eğer bir ülkenin halkı geçim derdi içindeyken devleti yönetenler şatafat ve lüks içindeyse o ülkenin tipik bir 3.dünya ülkesi olduğu anlamına gelir. Batı demokrasilerine bakın, vatandaşın seviyesi ile yönetenlerin refah seviyesi üç aşağı beş yukarı birbirine denktir. Siz Almanya'nın efsane şansölyesi Merkel'in hiç şatafatını duydunuz mu? Böyle 250-300 arabalık, yarısı çakarlı arabalarla dolaştığını hiç duydunuz mu? Duyamazsınız.
‘ÇIKAR TELEFONU BAKAYIM' ÇOK AYIP
AK partili yetkililerde veyahut AK Partili vatandaşlarda şöyle bir yanlışlık var. Sokak röportajlarında görüyorum mesela birisi geçim sıkıntısından ülkedeki ekonomik durumun zorluğundan söz ettiği zaman ‘çıkar bakayım cep telefonunu' diyor bu ayıp çok ayıp.
BİZİM BAHÇEYE GECEKONDU YAPTILAR
Sayın Arınç vicdan sahibi bir insandır. Dürüst ve namuslu bir insandır. Ve aklına yatmayan vicdanına yatmayan, hukuka uygun olmadığını düşündüğü, demokrasiye uygun olmadığını düşündüğünü çıkıp bir yerde söylüyor. Bundan siz memnuniyet duymalısınız. Hemen bir taraftan birileri saldırmaya başlıyor. Birçok arkadaşımız Ak Partiyi kuran ve Ak Partiyi iktidar yapan insanlarız, bizim kurduğumuz bahçede birileri gelip gecekondu yapmış oradan abuk sabuk şeyler söylüyor. Bu benim de zoruma gidiyor, Sayın Arınç'ın da başkalarının da zoruna gidiyor.
50 ÇEŞİDİ VAR
Efendim ‘kral çıplaktır' ifadesi şudur, diyelim ki Türkiye yüksek enflasyon var bugün. Bunu gör arkadaş. Yani ben iktidar mensubuysam, enflasyon yoktur demenin manası var mı, var enflasyon. Hukuksuzluk var mı var, adaletsizlik var mı var, bunun 50 çeşidi var. Gündüz ortasında gözünü kapatan sadece kendine gece yapar, gün ışımaya devam eder.
KAVALA'YI SÜRÜNDÜRÜYORUZ
Osman Kavala haksız yere hapisteyse ve bunu söylemezsem vicdanımın gereğini yapmamış olurum. Önce Gezi'den dava açacaksınız bundan beraat edecek, tam hapisten çıkacak, başka bir iddianame hazırlayacaksınız, Sorosçu diyeceksiniz. Peki, açık toplum vakfı mıdır Sorosçuluğunun sebebi? Yıllarca faaliyet gösterdi, kendilerini kendi faaliyetlerine son verdi. Peki madem bu kadar ajanlık yapan bu derneği biz niye kapatmadık? Osman Kavala’yı süründürüyoruz, ama onun başkanına soru bile sorduk mu?