Kürt siyasetinin önde gelen isimlerinden, kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) kurucusu ve Genel Başkanı Yaşar Kaya, Türkiye'nin 90'lı yıllara geri döndüğünü söyledi. Ankara Tren Garı'ndaki patlamayı 'ucube'ye benzeten Kaya, bu skandaldan sorumlu olan İçişleri ve Adalet Bakanı'nın görevden alınması gerektiğini ifade etti. IŞİD'in Türkiye'den öç almaya başladığını ileri sürerek, güvenlik güçlerinin çok dikkatli davraması gerektiğini vurguyan Kaya, Samanyolu TV, Bugün TV, Kanal Türk ve Yumurcak TV'nin de bulunduğu bazı kanalların platformlardan çıkartılmasına tepki gösterdi. Kaya, yapılanların ancak diktatör rejimlerinde görülebileceğini savundu.
DEVLET GÜVENLİĞİ SAĞLAYAMIYOR, TÜRKİYE 90'LI YILLARA DÖNDÜ
Türkiye'ye 21 yıl sonra dönen 77 yaşındaki Gazeteci-Yazar Yaşar Kaya, gündeme ilişkin CİHAN'a açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yeni bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Kaya, şunları kaydetti: "90'lı yıllara dönüldü maalesef. Ankara Tren Garı'ndaki patlama tamamen ucube bir patlamadır. Bu ne biçim devlet, bu ne biçim istihbarat… İki tane canlı bomba Gaziantep'ten sızarak Ankara'ya geliyorlar. Ankara'da ellerini kollarını sallayarak kalabalığın toplanacağı yere geliyorlar. Bu patlamayı yapıyorlar. Bu bir skandaldır. Devlet güvenliği sağlayamıyor. Devletin bu konuda birçok eksiği olduğu ortada. Bir iki bürokratı görevden almak önemli değil. İçişleri ve Adalet Bakanları görevden alınmalı idiler. Çünkü bunlar görevlerini yapmamışlardır."
IŞİD TÜRKİYE'DE HER YERDE ÖRGÜTLENİYOR
Ankara'da hayatının kaybeden 102 vatandaşa Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyen Kaya, şöyle konuştu: "IŞİD ve IŞİD'in hücreleri Türkiye'de çeşitli yerlerde yer bularak yaşıyorlar. Başbakan'da diyor ki; 'bu IŞİD üyeleri harekete geçene kadar biz tutuklayamayız' bu ikinci bir hukuk skandalıdır. Böyle bir şey söylenmez bu şüpheliler gözaltına alınır. Başka şeylerden insanları hemen gözaltına alıyorlar. Bu Başbakan'ın büyük bir gafıdır. Türkiye'yi bundan korumak lazım. Bunlar her yerde örgütleniyorlar. Geçtiğimiz İstanbul'da bunlara yönelik operasyon yapıldı. Camilerde, mescitlerde, Kur'an kurslarını da bunlar örgütlenmiş durumdalar. Devletin bu işe bir çare bulması lazım. Bu patlama devletin bir beceriksizliğidir. Biz bunu vatandaş olarak kınıyoruz. Vergilerimizle ayakta duran, bizi korumakla görevli olan devlet burada görevini yapmamıştır. Bu açık ve nettir. IŞİD Ortadoğu'da Suriye ve Irak'tan sonra Türkiye'yi hedef olarak seçti. Bu hedefte de büyük zayiatlar büyük patlamalar yapmaya başladı. Buna güvenlik güçlerinin çok dikkat etmesi gerekmeli. IŞİD, Türkiye'den öç almaya başladı. Seçimlere kadar böyle ikinci skandalın, patlamanın olması demek bu ülkenin güvenlik birimlerinin görevini yapmaması demektir. İnşallah sükûnet içinde bir seçime gidilir. Sükûnet içinde bir seçim yapılarak, bu ülkeyi idare edecek olanlara halk iradesi yansıtılır, biz bunu bekliyoruz."
IŞİD İLE KOMŞU OLACAĞINA KÜRTLERLE KOMŞU OL
Yaşar Kaya, Türkiye'nin Suriye konusunda oradaki Kürtlerin bir statüye sahip olmasını istemediğini ileri sürerek, şu ifadeleri kullandı: "Bu yanlış bir politikadır. IŞİD ile komşu olacağına Kürtlerle komşu olursun. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasından sonra Irak gibi Suriye gibi devletlerin sınırlarını maalesef cetvelle çizdiler. Kürdistan'ın büyük bir bölümü Suriye'de kaldı. Şimdi Kürtler işgal edilen bu topraklarını geri istiyorlar. Kobani'de ölesiye bir savaşta bunu gösterdiler. Oradaki kantonların Türkiye'ye hiçbir zararı yok. Kuzey Irak içinde kırmızı çizgiler vardı. Kısa bir zaman sonra Kuzey Irak ile dost olundu, alışverişte ortak olundu. Bugün de petrol ve gaz enerjisinin kilit noktası olan Kürdistan'da münasebetlerini Türkiye götürmek zorunda kaldı. İleride Suriye'deki Kürtlerle de bizim iyi komşuluk münasebetleri yapmamızdır. Onlara düşman olmamak gerekli."
TELEVİZYONLARI SUSTURMAK DİKTATÖR REJİMLERDE OLUR
Samanyolu TV, Bugün TV, Kanal Türk ve Yumurcak TV'nin de bulunduğu bazı kanalların, Tivibu, Digiturk ve Turkcell TV, Kablo TV ve Teledünya platformlarından çıkartılmasına tepki gösteren Kaya, şöyle konuştu: "Seçime çok kısa bir zaman kala iktidarın bu yedi televizyon kanalını susturması büyük bir skandaldır. Bunu lanetlemek lazım. Çünkü, insanlara ekmek kadar su kadar lazım olan haber alma hürriyetidir. Bunun önüne geçmek ancak diktatör rejimlerinde görebildiğimiz bir olaydır. Buna tevessül etmemek gerekli. RTÜK, bu kararı geri çevirdi. Bu karara karşı çıktı. Diğerlerinin RTÜK'ü örnek alarak böyle yapması gerektiğine inanıyorum. Bunun başka çaresi yoktur." CİHAN