Doksan yıldan uzun bir süredir faaliyette olan ABD merkezli şirketin dünya genelinde 120’den fazla ofisi 14 binin üzerinde çalışanı bulunuyor. Euronews Türkçe'den Faruk Can, kozmik bilgi tartışmalarını araştırdı.
McKinsey’in çalışma prensibi ve ücretlendirme politikası nasıl?
Eski bir McKinsey çalışanının verdiği bilgilere göre şirkette hiyerarşik olarak 5 seviye bulunuyor. Bunlar business analyst (analist), associate, engagement manager (proje yöneticisi), associate partner (yardımcı ortak) ve partner (ortak) olarak adlandırılıyor. Projeden projeye farklılık gösterse de standart bir takım 1 partner, 1 engagement manager ve 2 consultant yani danışmandan oluşuyor.
Partner, anlaşmayı bağlayan kişi oluyor ve aynı anda birden fazla projeden sorumlu olarak her biri için haftada 4-5 saatini ayırıyor. Proje yöneticisi ve danışmanlar ise tüm mesailerini müşteri ile birlikte geçiriyor.
Böyle bir takımın müşteriye maliyeti de aylık 500 ila 750 bin dolar seviyesinde. Maaşların da dolar üzerinden ödendiği firmada elbette takımda istihdam edilen kişilerin sayısı ve yetkinliğine göre ücretlendirmede farklılıklar olabiliyor.
Türkiye’de McKinsey’le yapılan anlaşmanın detayları ile ilgili bilgiler sınırlı o yüzden projenin maliyetini kestirmek şu anda zor ama detaylar açıklandıkça tüm dünyada aşağı yukarı aynı olan bu fiyatlandırma düzeyinden toplam maliyet üzerine bir fikir yürütülebilir.
Öte yandan Bakan Albayrak’ın 20 Eylül’de açıkladığı Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) bahsedilen kamu maliyesine yönelik harcamalarda tasarruf sağlanması ve ilave gelir üretici tedbirlerin alınması ve bu amaçla bakanlık bünyesinde Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi'nin kurulması McKinsey’le çalışmanın Program Yönetim Ofisi (Program Management Office – PMO) şeklinde olacağı ipuçlarını veriyor.
Nitekim McKinsey’in hazırladığı makalelerde dönüşüm programlarının başarıya ulaşmasındaki en etkili yöntemlerden birinin değişim çabalarına liderlik edecek ve ilerleyişini denetleyecek PMO yapısı kurmak olduğu vurgulanıyor. Farklı birimlerden temsilcilerin olduğu bu ofisi yönetecek kişinin kurum içinden olabileceği gibi dışarıdan liderlik kabiliyeti yüksek bir isim de olabileceği belirtiliyor.
Tüm bakanlıklardan temsilci olacağı bilinen Dönüşüm ve Değişim Ofisi bu haliyle PMO görevi üstleneceği anlaşılıyor. McKinsey’in görevi bu ofisin kuruluşu ve çalışma prensiplerini belirlemekle sınırlı mı kalacak yoksa bizzat işleyişini de denetleyecek mi zaman gösterecek.
Kozmik bilgilere erişimi olacak mı?
Şirketlerin yanı sıra devletlere ve sivil toplum kuruluşlarına yönetim danışmanlığı veren şirket müşterinin ihtiyacı olan her türlü hizmeti sunmayı vaadediyor.
Türkiye’de daha önce de çok sayıda kamu projesinde de yer alan firma 2001 krizi sonrası sorunlu bankaların satılmasının yanı sıra enerji ve adalet bakanlığının altyapısının güçlendirilmesi gibi projelerde yer aldı. Bu yönüyle Türkiye’de kamu projelerine yabancı değil.
Her ne kadar hangi bilgilerin ne kadar paylaşılacağına müşteri (bu durumda Türk hükümeti) karar verse de McKinsey en iyi çözümü sunma hedefiyle elbette tüm bilgilere sahip olmak isteyecek. Hiç de ucuz olmayan bir ücret karşılığında alınan bu hizmetten de verim alabilmek için bu bilgilerin paylaşılması kaçınılmaz olacak.
Tabii ki bu paylaşım konusunda gizlilik anlaşmaları imzalansa ve McKinsey her fırsatta müşteri bilgilerinin korunması konusunda aşırı hassas olduklarını vurgulasa da firmanın tarihinde buna riayet edilmediği örnekler bulmak mümkün..
Euronews