İşte o yazı...
R.Erdoğan- Binali Yıldırım görüşmesinin önemli bir bölümünü referandum süreci, Bakanlar Kurulu revizyonu ve bürokraside yapılacak değişiklikler oluşturmuş. Görüşmenin ardından saray kaynakları, Binali Yıldırım’ın Beştepe’den pek de memnun ayrılmadığını ifade ettiler. Başbakanlık kaynakları ise “sıkıntı yok” havasında.
3 saatlik saray görüşmesi ile ilgili iktidar kulislerinde konuşulanlar şöyle;
Referandum öncesi kabine revizyonu eli kulağında. MHP’ye iki bakanlık verilebilir. Bu bilgiyi alınca saray danışmanına hemen sordum; “MHP için 4-6 Bakanlık diyordunuz. Ne oldu?” diye.
“Onu bana ne soruyorsun Devlet Bahçeli’ye git sor. Reis yeni kabinede bazı bürokrat isimlere de yer vermeyi düşünüyor. Onlar MHP tandanslı da olabilir” şeklinde bir ekleme yapınca aklımca kontra soruyu yapıştırdım; “Erdoğan ile Bahçeli hâlâ bire bir görüşmeye devam ediyorlar mı?..”
Aldığım cevap;
“Safa mı yatıyorsun. Bu sana olmadı. Yine de cevap vereyim. Evet.”
Bu arada, sarayda Valiler kararnamesinin yazıldığını ve son aşamaya gelindiğini, bazı atamalarda Doktor Devlet Bahçeli'ye de kontenjan verildiğini öğrendim.
Ankara'da herkes referandum kampanyalarını ve tarihini konuşuyor. Benimkine "ayrı bir gariplik" diyebilirsiniz!.. Saray danışmanına, eğer anayasa değişikliği sandıktan çıkarsa Erdoğan'ın ilk gündem maddesini sordum. Net bir cevap verdi; "AKP"
Yakın halka danışmanının anlattığına göre, "AKP'de neredeyse her Bakan potansiyel genel başkan adayı haline geldi. O yaparsa ben niye yapmayım. Ben Bakan olduysam Genel Başkan da olurum diyor ve o havada hareket ediyor. Referandumdan sonra Erdoğan bu kargaşaya kesin çözüm getirecek."
Anlayacağınız!.. Saray, referandum sandığından istediği sonucu alırsa gündemin birinci sıralarına AKP kongresi girecek. Anladınız siz onu!.. Doktor Devlet Bahçeli'nin katkılarıyla filli durum hukukileşirse, hukuki fiili durum olacak. Tarafsızlık yemini etmiş, parti genel başkanı/Cumhurbaşkanı!..
Ha!.. Sağda solda yazılıp çiziliyor, "AKP'li hayırcılar", "muhalifler" vs. vs.. diye...
Merak da ediyorsunuzdur... Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Bülent Arınç ne yapıyorlar?.. Referandumda tavırları ne olacak?.. Referandum kampanyalarında Erdoğan'ın tarafında meydanlarda olacaklar mı?.. Bu üç isim, ABD Başkanı Trump'a eleştiri demeçleri patlatmakla meşguller şu sıralar. Saray kaynaklarına göre, referandumda sahada olmayacaklar, kulaklarının üstüne yatacaklar. Söylediklerine göre; azledilen Başbakan Ahmet Davutoğlu'na R. Erdoğan'dan son bir ihtar daha gitmiş, "unutma oturduğun bütün makamlara seni ben getirdim" mealinde. Ahmet Davutoğlu da mesajı iyi anlamış, pek kıpırdamaya niyeti yokmuş gibi gözüküyormuş!.. Saraycılar, "Abdullah Gül tüm hesaplarını referandum sonrası için yapıyor" görüşlerini yineliyorlar. İşler sarayın istediği ve planladığı gibi giderse referandum sonrası Abdullah Gül'ün yakınında kimler kalır ve ne kadar nefes alırlar?.. Tabii ki bu da ayrı, başlı başına bir yazı konusu ama yansıtmak istediğim iktidar kulislerinin havadisleri bunlar.
Pazar Pazar, daha fazla kafanızı ütülemeden yazıya nokta koyuyordum ki aklıma son bir not geldi. Saray'da günün trend topiklerinden biri de neden yolcu olduğu anlaşılmayan eski etkin bir bakanla ilgili. Muhterem, Ankara'nın en lüks mevkilerinden biri olan Angora evlerinden, iki rakamlı, milyonla ifade edilen bir fiyatla "şahane" bir konut satın almış. Ne anlatıyorlar ne!.. Bu da Pazar yazısının siyasi magazin haberi olsun..