[Esra Büyükcombak] Çikolata hakkında ilginç bilgiler

Samanyoluhaber.com yazarı Akademisyen Esra Büyükcombak bu haftaki yazısında, okuyucularına yediden yetmişe herkesin yerken keyif aldığı 'Çikolata'yı anlattı

[Esra Büyükcombak]  Çikolata hakkında ilginç bilgiler

ESRA BÜYÜKCOMBAK 
Akademisyen (Genetik ve Biyoloji Mühendisliği)


Her yaş grubunun damak zevkine hitap eden çikolata her zaman popüler olan tatlar arasındadır. Benim gibi sevmeyeni olsa da seveninin çok daha fazla olduğu çikolata, kalorisi yüksek olmasına ve kilo alımına neden olan kötü şöhretine, (yüksek yağ ve şeker içeriği nedeniyle akne, obezite, yüksek tansiyon, koroner arter hastalığı ve diyabet) rağmen, 300'den fazla güçlü kimyasalı ve antioksidanıyla faydaları da çok fazla olan bir besindir. Ancak baştan belirteyim; tüm çikolatalar aynı değildir. Çikolatanın faydalarını etkileyen, eklenen süt veya şeker oranı değil, çikolatadaki kakao oranıdır. 


Çikolata üretimi, dünyanın dört bir yanındaki tropikal iklimlerde yetişen kakao ağaçlarından meyvelerin hasat edilmesiyle başlar. Meyvelerin içinde beş, altı sıra halinde, beyaz ya da açık mor renkli taneleri vardır. Badem biçimindeki bu taneler “kakao” dediğimiz içeceğin ve çikolatanın ham maddelerini meydana getirir. Bu tanelerden ayrıca çeşitli şekerlemelerin, ilaçların yapımında kullanılan kakao yağı çıkarılır. 



İlginç etkileri olan bileşenleri

Çikolata, beyinde endorfin (endojen, ağrı kesici; morfin olarak da adlandırılır) adı verilen ve rahatlık duyguları iletebilen nörotransmiterleri salgılatır, bu nedenle rahatlatıcı besin olarak rol oynar. Çikolata ayrıca, ilginç bir şekilde hem uyarıcı hem de yatıştırıcı olan teobromin (Yunanca theos [“tanrı”] ve broma [“gıda”)] adlı bir kimyasal içerir. Çikolatanın çeşidine göre ve kakao miktarına bağlı olarak, teobromin enerji seviyemizi etkiler. 

Oregon Üniversitesi Sağlık ve İnsan Bilimleri Bölümü’nde yapılan araştırmalara göre bir fincan sıcak kakao 200 mg theobromin ve 10 mg kafein içeriyor. Ortalama bir şekerde 155 mg theobromin ve sadece 12 mg kafein vardır. Kafeinin etkisine benzer bir enerji artışı sağlarken zihinsel ve fiziksel rahatlama sağlar. Kafein de önemli bir bileşendir. Bilindiği gibi kafein uyarıcıdır ve zindelik verir. Kahvenin içindeki kafein oranı daha yüksektir ve çarpıntıyla neden olabilir, tüketirken dikkat edilmelidir. Ancak çikolatada bulunan kafein oranı o kadar yan etkiye sebep olmaz. 

Çikolata ayrıca nörotransmitter serotoninin açısından da zengindir. Serotonin, depresyon ve antianksiyete önleyici kimyasal madde olarak bilinir. Çikolatanın "mutluluk" etkisinin neden anlık olduğunu kısmen açıklayabilmek için, kimyasal reaksiyonun bağırsak yolunda gerçekleştiğini hatırlamak gerekir. 

Çikolatada bulunan belki de en ilginç kimyasal madde, uyuşturucu maddelerde bulunan ve bağımlılık yapan aktif bileşen olan THC'ye (tetrahidrokanabinol) çok benzemesi bakımından Anandamid maddesinin bulunması çok etkileyicidir. Anandamid esrara benzer bir etki gösterir. Çok rahatlatıcıdır ve kardiyovasküler sistemi durgunlaştırır ve düzene sokar. Aynı zamanda mutluluk duygusu verir. Aslında, kelime Sanskrit dilinde “huzur ve iç mutluluğu taşıyan” anlamına gelen “ananda” kelimesinden geliyor. Anandamid, insan vücudunda doğal olarak bulunurken, çikolatanın içeriğinde de vardır. Vücutta kısa süreli bir etkisi olan bu madde sakinleştirici etkisiyle birlikte, solunum sisteminin çalışmasını geliştirir ve bilişsel fonksiyonları etkiler. Beyinde bulunan dopamin reseptörlerini aktive eden bu maddeye "almalıyım" hormonu da denir. Çünkü beyin, çikolata gibi dopamin salınımını tetikleyen maddenin etkilerine aşina olduğunda, o maddeyi görme, koklama ve hatta düşünmeyle, beyni bu maddeyi tekrar istemek için tetikler. 

Çikolata genellikle ruh halini değiştiren bir besin olarak düşünülse de, kalp sağlığına iyi gelen flavonoidlerle de yüklüdür. Bu flavonoidler, meyvelere koyu rengini ve antioksidan etkisini veren bileşenlerdir. Kolesterolü kontrol etmek, kan basıncını düşürmek, hayati organlara kan akışını iyileştirmek gibi etkilerle sağlığınıza iyi gelebilir. 

Kakao doğal olarak flavanoidlerden gelen çok güçlü, keskin bir tada sahiptir. Kakao, çikolata için işlendiğinde, flavonoidleri azalır. Yapılan çalışmalarda, beyaz çikolata bu flavonoidlerden yoksun olduğu için, bitter çikolatada görülen kardiyovasküler faydaları göstermez. 


Beyaz Çikolata

Peki beyaz çikolata çikolata mıdır? Öyle olmadığını duymuş olsanız da beyaz çikolata FDA tarafından çikolata olarak kabul edilir. Bu söylentilerin nedeni, beyaz çikolatanın kakao tozu içermemesidir; yalnızca benzersiz rengini ve tadını veren kakao yağı içermesidir. Bu yüzden de kafein içermez ve hassasiyeti olanlar için ideal bir seçenektir.



Sütlü Çikolata

Sütlü çikolata genellikle en popüler çikolata türü olarak kabul edilir. Genellikle bitter çikolatadan daha tatlı ve kremsidir ve beyaz çikolatanın sahip olmadığı çikolata açısından zengin bir tada sahiptir. Ağırlıklı olarak, sütlü çikolata en az yüzde 10 çikolata likörü, yüzde 3.39 süt yağı ve yüzde 12 toplam süt katı maddesi olmalıdır. Sütlü çikolata için belirli miktarlarda kakao yağı veya ilave şeker gerekli değildir. 


Bitter Çikolata

Bitter çikolata tipik olarak sütlü çikolata ve beyaz çikolatadan daha acı ve daha az tatlıdır. Çünkü en az işlenmiş çikolatadır, yani en yüksek oranda flavonoid dolgulu kakao içerir.
En az yüzde 35 kakao içeriğine sahip olanlar bitter çikolata olarak tanımlanır. En faydalı çikolatalar içeriği yüzde 70 ile yüzde 85 kakao oranına sahip olanlardır.

[email protected]                                Twitter:@esrabc

<< Önceki Haber [Esra Büyükcombak] Çikolata hakkında ilginç bilgiler Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER