Tank-Palet Fabrikası'nın yüzde 50'sine Katar silahlı kuvvetlerinin ortak olduğu BMC'ye bedelsiz devredilmesine karşı başlatılan hukuk mücadelesi sürüyor.
Danıştay savcısının "Anayasa ve kanunlara aykırı, iptal edilmeli" şeklindeki mütalaa verdiği devir işlemi Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) tarafından Anayasa Mahkemesi'ne taşındı.
1971'DEN BERİ FAALİYETTE
Sakarya Arifiye'de 1971 yılından beri Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) envanterindeki paletli zırhlı taşıtların bakım-onarımının yapıldığı Tank-Palet Fabrikası'na aradan geçen zaman zarfında toplam 4,5 milyar dolar yatırım yapıldı.
Tesis ocak ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ethem Sancak'ın yönetim kurulu başkanı olduğu BMC'ye herhangi bir ihale yapılmadan devredilmişti.
Zırhlı taşıtların bakım-onarımının yapıldığı Tank-Palet Fabrikası'nda "Fırtına" Obüs topları ile gece görüş dürbünleri gibi TSK için hassas kalemler de imal ediliyor.
ETHEM SANCAK'A PEŞKEŞ ANAYASA MAHKEMESİ'NE TAŞINDI
HKP Ankara İl Sekreteri Avukat Doğan Erkan tarafından Anayasa Mahkemesi'ne yapılan müracaatta, Tank-Palet Fabrikası'nın devrine dair itiraz safhasında hukuk ve sosyal devlet ilkelerinin, tam kanunsuzluk halinin, hak arama hürriyetinin ve iki dereceli yargılanma haklarının ihlal edildiğini belirtildi.
Müracaat dilekçesinde, Tank-Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesi kararının kanunla yetkilendirilmiş bir kurul yerine kanuna aykırı olarak genelgeyle verildiğine işaret edildi.
"ÜLKE GÜVENLİĞİ DEVREDİLEMEZ"
Dilekçede, askeri fabrikanın özelleştirilmesiyle anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesinin de ihlal edildiği belirtilirken şu kritik tespit yapıldı:
*Türk Silahlı Kuvvetleri, anayasal bir güç olup, anayasanın da ülkenin de varlık yokluk organıdır.
*Bu organın bir uzvunun özelleştirilmesi, anayasal bir hukuk devletinin olmadığı, piyasalaştırılmış ve giderek ordusuz kalmış, hukukta tarifi olmayan bir amorf devlet yapısı oluşturur.
*Vatandaşların, beşeri yaşam ve toplumsal kurumların korunmadığı ya da bu koruma görev ve yetkisinin devlet dışı özel kişilere, özellikle de yabancı ortaklı özel kişilere devredildiği ülkedeki devlet sosyal bir devlet değildir.
TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN ZARARA YOL AÇILABİLİR
Başvuru dilekçesinde, Danıştay 13'üncü Dairesi'nin yürütmeyi durdurmayarak hem geri dönüşü ve telafisi imkânsız zararların oluşma ihtimalinin önünü açtığı hem de etkili bir hak arama hürriyetini engellediği belirtildi.
Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre mahkemenin ret kararına itiraz yolunu da kapatarak iki dereceli yargılama hakkını ihlal ettiği ifade edilen dilekçede, “Özelleştirme tam kanunsuzluk ve tam bir anayasaya aykırılık niteliğinde olup memleket için bir beka sorunu olduğundan, özelleştirme kararının tedbiren durdurulmasını talep ediyoruz.” ifadelerini yer verildi.
DANIŞTAY SAVCISI "İPTAL EDİLMELİ" DEMİŞTİ
1'inci Ana Bakım Merkezi Komutanlığı'na bağlı Tank-Palet Fabrikası'nın özelleştirilmesi davasının esastan görüşüldüğü sırada Danıştay savcısı, özelleştirme işleminin iptali yönünde bir mütalaa vermiş, yapılan özelleştirmenin “verimliliği” artırmayacağına dikkati çekmişti.
Savcı mütalaada özelleştirme kararının kanunlara aykırı olduğunu ifade ederken, “Kamu yararına aykırılığı yönünde de iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.” tespitinde bulunmuştu.