Evlere şenlik Bank Asya kararı!
GÖLGE BANKACI
Bank Asya, Türkiye’nin en büyük katılım bankası iken Adalet ve Kalkınma Partisi’nin keyfi kararları ile 3 Mayıs 2016’da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilmişti.
15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bahanesiyle 20 Temmuz 2016’da iflasına karar verilen Bank Asya’nın ortakları hukuki mücadeleye devam ediyor.
Bank Asya’nın B tipi hissedarlardan Kenan Işık, Danıştay’ın “mülkiyet hakkı ihlali” talebini reddetmesi üzerine 30 Mayıs 2017'de Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaat etmişti.
ÖNCE MÜLKİYET İHLALİ VAR, SONRA YOK!
Kenan Işık’ın müracaatını 17 Temmuz 2019’da karar bağlayan Anaysa Mahkemesi, Bank Asya'da “mülkiyet hakkının ihlal edildiğine dair iddianın kabul edilebilir olduğuna” karar verdi.
Ancak aynı kararda anayasanın 35’inci maddesinde teminat altına alınan mülkiyet hakkının ise ihlal edilmediğine hükmetti.
Resmi Gazete'de bugüh yayımlanan Anayasa Mahkemesi kararına göre, Işık hissedarı olduğu Asya Katılım Bankası AŞ'nin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından TMSF'ye devredilmesi kararına karşı İdare Mahkemesinde iptal davası açtı.
Müracaat dilekçesinde, bankanın hukuka aykırı olarak TMSF'ye devredildiği, böylelikle mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilmişti.
BEŞ KİŞİLİK HEYET OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERDİ
Engin Yıldırım başkanlığındaki Anayasa Mahkemesi 2’nci Bölümü heyeti, aynı kararda kendileri ile çelişti.
AYM kararında Bank Asya’nın TMSF’ye devrini gerekli kılacak somut veriler yerine BDDK’nın “bankanın mali durumu kötüye gidebilir” şeklindeki sübjektif yorumlarına atıf yapılması dikkati çekti.
2014 yılında zarar ettiği için Bank Asya’ya el konulduğunu iddia eden BDDK, Yüksek Mahkeme’ye gönderdiği belgelerde böyle bir kararı haklı çıkaran hükmün Bankacılık Kanunu’nun hangi maddesinde yer aldığına ise temas etmemişti.
Buna rağmen AYM, “zarar ediyorsa el konulabilir” manasına gelen evlere şenlik bir karara imza attı. Herhangi bir bankanın dönemsel zararı hiçbir şekilde fona devir gerekçesi sayılmıyor.
Aradan üç yıldan fazla zaman geçtiği halde Bank Asya'ya el konulmasını gerektirecek somut tek bir madde gösterilemiyor.
EN ÖNEMLİ KISTAS SERMAYE YETERLİLİK RASYOSU OLDUĞU HALDE
Zira Bankacılık Kanunu’na göre herhangi bir bankaya kayyım atanması ya da bankanın TMSF’ye devri için “sermaye yeterlilik rasyosunun kanuni sınırların altına inmesi” ve “mali yükümlülüklerini yerine getirememesi” gibi çok somut ihlallerin tespit edilmesi gerekiyor.
Oysa kayyım atandığı 4 Şubat 2015 tarihi itibarıyla Bank Asya’nın sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16’nın üzerindeydi. Kanun ve yönetmelikler yüzde 12’yi alt sınır olarak işaret ediyor.
Faizsiz bankacılık yapan Bank Asya’nın öz kaynağı da 1,7 milyar TL seviyesinde idi.
Bankan mudiler başta olmak üzere ticari ilişkide bulunduğu muhatapları nezdinde bütün yükümlülüklerini aksatmadan ifa ediyordu.
AYM EL KOYMA KARARININ HUKUKA AYKIRI OLDUĞUNU İTİRAF ETTİ
“Bank Asya’nın fona devrinde mülkiyet hakkı hem var hem de yok” diyen Anayasa Mahkemesi, Bankacılık Kanunu’nun “el koyma ve fona devir” işlemlerini düzenleyen maddeleri ile örtüşen bir ihlalden bahsetmedi.
Böylece Yüksek Mahkeme, BDDK’nın el koyma kararının hukuka aykırılığını itiraf etmiş oldu.
Anayasa Mahkemesi kararında dikkati çeken bir diğer nokta ise şu: Bank Asya son güne kadar devletin verdiği ruhsatlı bankacılık faaliyeti yürüttü.
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, Asya Katılım Bankasının 24 Ekim 1996'da faaliyetine başladığı, 12 Mayıs 2006'da da Borsada işlem görmeye başlayan banka hisselerinin yüzde 23'ünün halka arz edildiği anlatıldı.
HİSSELERİ BORSA İSTANBUL’DA İŞLEM GÖRÜYORDU
AYM kararında bankanın TMSF'ye devrinden hemen önce 31 Mayıs 2015 itibarıyla 900 milyon lira ödenmiş sermayesi ve toplam 200 şubesinin bulunduğu, banka hisselerinin yüzde 54,75'inin Borsa İstanbul’da (BİST) işlem gördüğü kaydedildi.
Bir başka ifadeyle Bank Asya kapatıldığı 20 Temmuz 2016’da bizzat TMSF tarafından idare ediliyordu ve devletin lisansı ile bankacılık faaliyetinde bulunuyordu.
Borsada işlem görecek kadar şeffaf bir bankanın TMSF’ye devrini icap ettirecek tek makul ve somut bir gerekçe şu ana kadar sunulamadı.
Bankanın tamamen fona devredildiği 2016 yılı mayıs ayına kadar bağımsız denetçi raporları ve BDDK murakıpları tarafından hazırlanan raporlarda da böyle bir tespit yer almadı.
DEVLETİN İZNİ İLE FAALİYET GÖSTEREN BANKADA HESAP AÇMAK SUÇ!
Buna karşılık 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bahanesiyle Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik cadı avında Bank Asya’da hesap açmak da örgüt üyeliğine dair suç delili olarak sayılıyor.
Bu da gösteriyor ki yarın kapatılacak herhangi bir bankanın mudileri "teröre yardım ve yataklık etmek" suçlarından hapse atılabilecek!
AYM, Bank Asya hissedarı Kenan Işık’ın yüklendiği külfeti hafifletebilecek mekanizmaların mevcut olduğunu, tasfiye bakiyesi yönünden talepte bulunabileceğini belirtti.
AYM’nin 17 Temmuz 2019 tarih ve 2017/26291 sayılı kararı Bank Asya ortakları için Türkiye'de iç hukuk yollarının tükendiğini tescil etti.
BU KARAR AİHM'DE ORTAKLARIN ELİNDEKİ EN KUVVETLİ DELİL OLACAK
Hukukçular baştan sona çelişkilerle dolu Anayasa Mahkemesi kararının Bank Asya ortakları ve küçük yatırımcılar namına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) açılan davalarda “mülkiyet hakkı ihlalini” ispat eden en kuvvetli delil olacağını belirtiyor.
Anayasa Mahkemesi kararını okuduktan sonra Türkiye’de mülkiyet hakkının nasıl pamuk ipliğine bağlı olduğunu bir kere daha anladım.
Bank Asya ortakları evlere şenlik AYM kararını AİHM’e taşıdığında Türkiye’nin karşı karşıya geleceği tazminat tutarı kimsenin tahmin edemeyeceği kadar yüksek olacaktır.
Bakınız AİHM’nin Kentbank, Demirbank kararları...
AİHM, Türkiye'yi bu bankaların aktif büyüklüklerinin 10 katına yakın tazminat cezasına çarptırmıştı. Bank Asya'nın aktif büyüklüğü 30 milyar TL civarında idi...
NOT: Anayasa Mahkemesi'nin Kenan Işık (Bank Asya) kararı için lütfen tıklayın.
-----------------------------------------
İletişim için e-posta adresim: [email protected]