Ali Emir Pakkan / samanyoluhaber.com
Ezana Uzanan Eller
Taksim’de bir grup, “ezana uzanan eller kırılsın” diye yürüyor.
Ne olmuş?
Kadınlar günü münasebetiyle düzenlenen gösteri sırasında ezan ıslıklanmış. Bunu (tarafsız kalması gereken) cumhurbaşkanı bir mitingde söylüyor! Bayrak düşmanı ilan ediyor kadın göstericileri.
Peki öyle mi?
Görüntüler ve şahitler, 'öyle değil' diyor.
Kadın göstericilere polis müdahale edince ıslıklı protesto başlıyor. O esnada ezan okunuyor. Ezana yönelik hiç bir tepki yok!
Açık gerçeğe rağmen yalanda ısrar ediliyor. Bazı dernekler harekete geçiyor. Sokaklar hareketleniyor. Ertesi gün zift medyası yalanı sürdüren aynı başlıklarla çıkıyor: Ezan düşmanları!
Tarihte bu tür kışkırtmaların nasıl korkunç sonuçlar verdiği bilinmese, bu da yeni bir zırva denilip, geçilebilir.
İnsanların milli manevi duyguları tahrik edildiğinde küçücük kıvılcım, bütün ülkeyi saran bir yangına dönüşebilir.
Tıpkı 1980 öncesi Çorum, Maraş ve Malatya’da yaşandığı gibi. “Aleviler cami yaktı” yalanı camilerden anons edilmiş, mezhep çatışması ile insanlar birbirine kırdırılmıştı.
1990’larda Madımak, “Kuran’a saygısızlık edildi” kışkırtması ile ateşe verilmişti.
Daha geride ise 6-7 Eylül olayları var. “Atatürk’ün evi bombalandı” yalanı gündemi değiştirdi. Beyoğlu’na kamyonlarla taşınan insanların, ellerine kazmalar, sopalar verilerek Rumlar’a ait iş yerleri ve evler yağmalattırıldı.
Sonradan anlaşıldı ki, sabotajı bir MİT mensubu yapmış. Rumlar’ın evleri önceden işaretlenmiş. Bir gazeteye haberi gündüz vakti yayınlaması için kağıt verilmiş.
Seçim öncesi yine tehlikeli bir oyun kurgulanıyor. Ne yazık ki, İktidarları için bütün ülkeyi ateşe verebilecek bir zihniyet var karşımızda.