Yalan ve iftira dolu haberlerine her gün yenilerini ekleyen Havuz medyasının iddia ettiği gibi Ergenekon operasyonlarını Hrant Dink suikastıyla başlamadığını söyleyen Mercan, Dink'in ailesinin o dönemdeki taleplerini hatırlattı. Gazeteci Mercan yazısının sonunda "Havuz gazeteleri iki yıldır hayali senaryolarla bir paralel hikâyesi uydurma gayretindeler. Bunlara sorarsan, memlekette olup biten her şeyin arkasında paralel var. Ve herkesi de kendileri gibi paralel paranoyası ile hipnoz olmuş zannediyorlar.Hrant Dink dosyasından size rant çıkmaz. Boşuna uğraşmayın." dedi
İŞTE O YAZI
Havuz gazetesinin manşet haberine bakın:
“Paralel yapı, İstanbul Emniyeti İstihbarat Şubesi’ni ele geçirip Ergenekon operasyonlarını başlatabilmek için Hrant Dink suikastına göz yumdu...”
Şimdi bu haberin neresini düzelteyim.
Bir defa, Ergenekon operasyonlarını Hrant Dink suikastı başlatmadığı gibi, Hrant Dink dosyası daha sonra Ergenekon davasına hiç dahil edilmedi.
Hatta Dink ailesinin avukatları ısrarla mahkemeye şu talepte bulundular:
“Agos Gazetesi’nin önüne gelerek Hrant Dink’i tehdit edenler, mahkeme çıkışında Dink’i linç etmeye kalkışanlar ve duruşma salonunda ona bağırıp bozuk para atanlar Ergenekon davasında yargılanan kişiler. Davayı genişletin ve Ergenekon davası ile birleştirin.”
Ama Hrant Dink davasına bakan mahkeme her seferinde bu talepleri reddetti ve dava, 17 yaşındaki Ogün Samas’ta suikast emrini veren örgüt aydınlatılmadan bitirildi.
Birkaç tarihle dikkatinizi çekeyim:
Hrant Dink’in İstanbul’da Agos Gazetesi’nin önünde öldürüldüğü tarih: 19 Ocak 2007.
Ergenekon davalarını başlatan, Ümraniye’deki 27 el bombası ile ilgili ihbarın tarihi 12 Haziran 2007.
Doğu Perinçek ve Veli Küçük’ün gözaltına alındığı ilk büyük Ergenekon dalgasının tarihi ise 22 Ocak 2008...
Ve bu olayların hiçbirinde Hrant Dink suikastı geçmiyor. Daha sonra belki 20’ye yakın Ergenekon dalgası yaşandı. Binlerce sayfalık iddianameler hazırlandı. Birçok dava dosyası birleştirildi. Ama Hrant Dink dosyası bunlar arasında yoktu.
Mesela Danıştay suikastını yapan Alparslan Aslan’ın davası da Ergenekon’la birleştirildi. Alparslan Aslan Ergenekon davasında yeniden yargılandı. Ama Hrant Dink’i vuran Ogün Samast, hiçbir şekilde Ergenekon davasına dahil edilmedi.
2006 yılı Şubat ayında Trabzon’da yaşanan Rahip Santoro cinayeti, 2007 yılı Ocak ayındaki Hrant Dink suikastı ve aynı yılın nisan ayında Malatya’da meydana gelen misyoner cinayetleri birbirinin devamıydı. O tarihte Avrupa Birliği ile müzakere sürecini yürüten bir Türkiye vardı. Bu cinayetlerin emrini verenler, Avrupa’ya şu mesajı verdiler:
“Avrupa’nın içine almak istediğiniz Türkiye, Hıristiyan din adamlarının öldürüldüğü, ülkenin en ünlü Ermeni gazetecisinin göz göre göre suikasta uğradığı, Hıristiyanların boğazlanarak katledildiği bir ülke. Bunların sorumlusu da iktidardaki İslamcılardır. Bu Türkiye’yi mi Avrupa Birliği’ne üye yapacaksınız?”
Böylece müzakere süreci askıya alınan Türkiye, giderek içine kapalı hale gelecek ve 2007’deki darbe senaryosu gerçekleşecekti. 1999’un Ekim ayında yeniden yapılanan Ergenekon’un, eylem safhasına geçme tarihinin 2007 olmasının sebebi de bu...
Hudson Enstitüsü’ndeki toplantı
Nitekim Amerika’da Hudson Enstitüsü’nde darbe senaryolarının tartışıldığı tarih de 2006... Buradaki toplantıya katılan gazeteci Zeyno Baran, “Newsweek” dergisinde yayımlanan makalesinde şunu yazmıştı:
“2007’de Türkiye’de darbe olması ihtimali yüzde 50, yüzde 50...”
Hrant Dink suikastındaki gerçekler böyleyken, havuz gazeteleri iki yıldır hayali senaryolarla bir paralel hikâyesi uydurma gayretindeler. Bunlara sorarsan, memlekette olup biten her şeyin arkasında paralel var. Ve herkesi de kendileri gibi paralel paranoyası ile hipnoz olmuş zannediyorlar.
Hrant Dink dosyasından size rant çıkmaz. Boşuna uğraşmayın.