İlk kez Mayıs ayında Denizbank Levent Şube Müdürü Seçil Erzan’ın tutuklanması sonrası kamuoyunun gündemine gelen ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde olunduğundan dolayı o günlerde fazla dikkat çekmeyen olay, geçtiğimiz gün İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 14 saat süren ilk duruşması sonrası yeniden gündem oldu.

İlk duruşmada dört tutuklu sanıktan Nazlı Can ile Atilla Yörük tahliye edilirken, 28 Nisan’da tutuklanan Erzan ile ona yardımcı olduğu iddia edilen Ali Yörük’ün tutukluluğuna devam kararı verildi.

Mahkeme, Denizbank’ın müştekilik talebini ise kabul etmedi.

Saadet zinciri ve yüksek faizli fon sarmalı nasıl başlıyor?

Uzun yıllar Galatasaray Spor Kulübü’nün antrenman sahasının bulunduğu İstanbul’un Florya semtinde Denizbank şube müdürü olan Seçil Erzan, burada sarı kırmızılı kulüpte görevli teknik sorumlularla ve sporcularla kurduğu ilişkiyi 2022 yılı Haziran ayında atandığı Levent şubesi müdürlüğü sırasında “yüksek faizli yüksek fon” vaadiyle bir çeşit “saadet zincirine” dönüştürüyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talebiyle Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Hukuk İşleri Başkanlığı’nın 18 Ağustos 2023’te yayınladığı rapora göre, 29 şikayetçi 43 milyon 920 bin 82 dolar ve 15 milyon 625 bin lira tutarında yüksek getirili fon vaadiyle Seçil Erzan’a verdikleri paranın kendilerine geri iade edilmediğini iddia ediyor.

Olay nasıl patladı?

Hem iddianameye hem de Denizbank’ın dün yaptığı yazılı açıklamaya göre, bankaya ilk şikayet 7 Nisan 2023’te yapılıyor. Şikayetçi olan kişi bir dönem Seçil Erzan’ın yakın arkadaşı olduğunu söyleyen Denizbank Florya şubesinde eşi Bülent Çeviker’in hesabı bulunan İnci Çeviker.

Çeviker, Erzan’a bir aylık yüzde 27 dolar faiziyle verdikleri 2 milyon 198 bin doların kendilerine geri ödenmediğini belirterek şikayetçi oluyor.

İnci ve Bülent Çeviker, daha sonra savcılığa verdikleri ifadelerde de kendilerini 20 gün oyalayan Seçil Erzan’ın telefonuna ulaşamadıkları gün bankaya gittiklerinin altını çiziyor.

Neden "Fatih Terim fonu" deniyor?

Türk basınında bu dolandırıcılık “Fatih Terim Fonu” olarak adlandırılıyor. Bu kavramı iddianamede iki kişi dile getiriyor. Bunlardan ilki Bülent Çeviker.

Çeviker ifadesinde, “Fatih Terim’in fonu” derken bir dönem Galatasaray Spor Kulübü’nde yöneticilik yapan İbrahim Çağlar ise Erzan’ın kendisine “Galatasaray takımının eski teknik direktörü Fatih Terim'in en önemli müşterisi olduğunu, 10-15 yıldır çalıştıklarını, bu fondan Fatih Hoca'nın 20 milyon dolar kar elde ettiğini, hatta fonu 'FATİH TERİM FONU' olarak andığını” dediğini söylüyor.

Ancak Fatih Terim, kızı Buse Terim ve yeğeni Terim Arıcı’nın da mağdur sıfatıyla ifade verdiği, 18 kişinin şikayetçi, 7 kişinin şüpheli olduğu iddianamede ne şikayetçi ne tanık ne de şüpheli olarak yer alıyor.

Şüphelilerden özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlaması ile tutuksuz yargılanan Levent şubesi operasyon müdürü Asiye Özkan, Fatih Terim ya da Hakan Ateş Fonu hakkında hiç kimseden bir söz duymadığını söylüyor.

Arda Turan soruyor: “Fatih hoca karda mı?”

Ancak Denizbank’ın dün yaptığı yazılı açıklamada, bir gün sonra Fatih Terim ve Emre Belözoğlu ile birlikte Denizbank Genel Müdürü ve banka yöneticileri ile görüşecek Arda Turan’ın 7 Nisan akşamı aldığı ses kaydında Terim’in ismi geçiyor.

“Saadet zinciri” krizinin patlamasından bir hafta sonra Eyüpspor’un teknik direktörlüğüne getirilen Arda Turan ile nişanlandığında Rolex saat hediye ettiği Seçil Erzan arasında geçen konuşmanın deşifresinde şu ifadeler yer alıyor:

“Arda Turan: Peki Fatih hoca, Fatih hoca karda mı bu işten?

Seçil ERZAN: Valla Arda bir şey söyleyeceğim normal şartlarda hoca kardaydı yani çünkü hocanın… sen yalnızsın dimi...

Arda Turan: Yalnızım yalnızım. Hoca kardaydı dimi

Seçil ERZAN: Hı hı… Hı hıı…

Arda Turan: E Hocanın da krediler çıkmış. O adamcağız da oradan darmadağın.”

Erzan geçen hafta yapılan duruşmada ise, 2020 yılında Fatih Terim’den 300 bin dolar aldığını söyledi.

Sporcular ve menajerleri Denizbank’tan uğradıkları zararın tahsil edilmesini istiyor ancak bu talebi banka reddediyor

İddianame kapsamında ifade veren tümü Galatasaray’da forma giymiş futbolcular Selçuk İnan, Emre Çolak, Arda Turan, Fernando Muslera, hem Galatasaray hem Fenerbahçe forması giymiş olan Emre Belezoğlu, Belezoğlu’nun menajeri ve Fatih Terim’in damadı, Volkan Bahçekapılı, Bahçekapılı’nın eşi ve Fatih Terim’in kızı Buse Terim, Muslera’nın menajeri Mert Çetin ifadelerinde Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Denizbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Aydoğdu’ya güvenerek Seçil Erzan’a paralarını verdiklerini söylüyor ve zararlarının tanzim edilmesini istiyorlar.

Ancak banka dün yayınladığı açıklamada, “Bu şikayetçilerden hiçbiri, Seçil Erzan tarafından dolandırılırken Bankamızın herhangi bir yöneticisinin adının kullanıldığına dair bir beyanda bulunmamış ve fakat bizim Savcılık şikayetimizden sonra şikayette bulunan bazı avukatlar herhangi bir delil göstermeksizin Seçil Erzan yanında olayla hiç ilgisi olmayan yerli yabancı bütün banka Yönetim Kurulu üyeleri ve bir kısım yöneticilerinin de adlarını olaya karıştırarak, Seçil Erzan’dan tahsili mümkün olmayan paraların banka yöneticilerine baskı kurularak bankadan tahsiline çaba göstermeye başlamışlardır” sözleriyle bu taleplerin haksız olduğunu savunuyor.

Denizbank açıklamanın “20 Soru-20 Yanıt” başlıklı kısmında ise, “Bu dönemlerde döviz hesaplarında yıllık faiz oranı yüzde 4’leri geçmemiştir. Sözü edilen yüzde 4 faiz oranı, yıllık faizi ifade etmekte olup örneğin bir ay süre ile yatırılan mevduat için yüzde 4’ün 12’de biri mudiye ödenmektedir. Bankacılık sistemi genelinde, bütün oranlar yıllık olarak ifade edilir. Öte yandan saadet zincirinde, dolar cinsinden kısa vadelerde (üç gün, beş gün, bir ay gibi) dahi önerilen yüzde 30-40 seviyesindeki getiri, yıllık basit oranda yüzde 250’lerden başlayıp yüzde 2607 gibi fahiş oranlara varan faizlere denk gelmektedir ki böyle oranların gerçekçi olmayıp bankacılık uygulamalarında da yeri olmadığı herkesin malumudur” ifadeleriyle, bu kişilerin haksız kazanç talep ettiklerinin altını çiziyor.

İddianamede Erzan’ın suçladığı Ayhan Akman ve Semih Kaya neden yok?

Seçil Erzan hem iddianamedeki hem de mahkemedeki ifadesinde bir dönem Galatasaray’da futbol oynayan Ayhan Akman ve Semih Kaya ile Barış Tari, Atilla Baltaş ve Fırat Özdemir’in tehditle ve baskıyla kendisinden fazla para aldıklarını iddia ediyor.

Akman, Kaya, Tari, Baltaş ve Özdemir’in bu iddianamede ne tanık ne de sanık olarak ifadeleri alınmış değil.

62 sayfalık iddianamenin sonunda bulunan beş numaralı notta, “Dosya kapsamında henüz delilleri tam olarak toplanamayan bir kısım müşteki ve müşteki şüpheliler hakkında ayrıca yürütülen soruşturma dosyalarında, delillerin toplanmasına müteakip birleştirme talepli mahkemenize iddianame düzenlenecektir” ifadelerinin yer alması bu kişiler hakkında da iddianame düzenlenme ihtimali olduğunu ortaya koyuyor.