(...)
Gündem değişiyor ve gündemle birlikte kanaat sahiplerinin daha önce açıkladıkları kanaatleri de hızla o değişime ayak uyduruyor; bunu görmemek, fark etmemek hiç mümkün değil.
Düne kadar “Türkiye, geçmişte yaptığı yanlışlıklardan ders çıkarıp sorunlarını savaşarak çözmek yerine diyalog yolunu tercih etmeli; bakın ‘barış süreci’ nasıl yolunda gidiyor; Öcalan İmralı’da, HDP’liler Meclis’te sürecin başarıya ulaşması için ne güzel çaba harcıyor” kanaatini en güçlü biçimde savunanlar...
Bugün “Savaşsa savaş arkadaş; HDP kapatılmalı; kapatmak ayıp kaçıyorsa milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırılmalı” görüşünü aynı keskinlikte savunuyorlar...
Hani aradan çok vakit geçse neyse... 2 ay önce, ülke sandık başına gitme hazırlığındayken, ‘barış süreci’ aynı ağızlarda hâlâ savunulabilir bir ‘değer’ idi; değişim 7 Haziran sonrasında meydana geldi. Son 1 hafta içerisinde iyice belirgin oldu.
(...)