Hollandalı futbolcu, FB TV'de kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Söze transfer hikayesini anlatarak başlayan Lens, "Aslında eski kulübümde tuhaf bir durumla karşılaştım, transfer hikayem buradan başlıyor aslında. 6 aylık bir dönemde forma şansı bulamadım açıkçası. Birkaç maç oynadım ama ilk on birde oynadığım maç yoktu. Yaz sonu kulübümden kötü bir haber aldım, bana kulüp bulmam söylendi. Git kendine yeni bir kulüp bul dediler. Sezon öncesi hazırlık dönemine başından itibaren çok iyi çalışarak girdim. Böyle bir giriş yaptım ve kendimi başka bir seviyede gösterebileceğim bir fırsat arıyordum aslında. Karşıma çıkan fırsatlardan biri de Fenerbahçe'ydi. Fenerbahçe'nin bana olan ilgisini duyunca gerçekten çok büyük bir mutluluk yaşadım. Görüşmelerimiz yaklaşık 1 hafta sürdü ve imzaladım. Burada olduğum için gerçekten mutluyum. Türkiye güzel bir ülke futbol oynamak için çok güzel bir ülke. Burada gerçek bir futbol atmosferi var, bunu hissediyorum. Burada olmaktan mutluyum" dedi.

Fenerbahçe'ye gelmeden önce Dirk Kuyt ve Pierre van Hooijdonk ile konuşma şansı bulamadığını, ancak Robin van Persie ile kendisinin aynı menajerlerle çalıştıkları için oradan bilgi aldığını, aldığı bilgilerin da çok iyi şeyler olduğunu kaydeden Lens, Advocaat'ın transferindeki etkisi konusunda ise, "Onunla buraya gelmeden önce konuştum. Buranın benim için güzel ve doğru bir seçim olabileceğini, oynayarak kendimi gösterebileceğimi söyledi. Türkiye'de iyi bir futbol seviyesi olduğunu görüyorum. Böyle iyi bir seviyede, Fenerbahçe gibi bir kulüpte oynayarak kendimi yeniden gösterebileceğimi konuştuk. Aynı zamanda Avrupa Ligi'nde de mücadele ediyoruz. Bu tarz şeylerden bahsettik. Doğru bir seçim olacağından bahsettik" diye konuştu.

Advocaat'ı tanımlaması istendiğinde ise Lens, "Onunla ilk kez bundan yaklaşık 10 yıl önce çalışmaya başladım. AZ Alkmaar'da beraber çalışma fırsatı bulduk. Orada zor bir sezon geçirirken takımın başına Advocaat geldi. Geldikten sonra takıma gerçekten güven ve iyi hisler verdi. Kendimizi iyi hissetmemizi sağladı ve ardı ardına iyi sonuçlar geldi. Ben de kendi gerçek seviyeme onunla birlikte geldim o sezon. Birçok gol attım ve asist yaptım. Daha sonra PSV'de de onunla beraber başarılı bir dönem geçirdiğimi düşünüyorum. Orada 3 sezon oynadım. Son sezonu Advocaat yönetimindeydi ve kariyerimin en fazla sayıda gol attığım sezonunu yaşadım. 15 gol 12 asistle oynadım. Oyuncuların kalitesini ortaya çıkarmayı gayet iyi bilen bir teknik direktör. Onun en büyük özelliğinin de bu olduğunu düşünüyorum. Oyuncularda nasıl davranması gerektiğini, takımı doğru seviyeye nasıl getireceğini biliyor. O yüzden onunla tekrar çalışacağım için son derece mutluyum" ifadelerini kullandı.

Lens saha içinde ve sana dışında kendisini, "Sahada çok güçlü bir oyuncu olarak görüyorum kendimi ve hızlı bir oyuncuyum. Golü ben atmışım, takım arkadaşım atmış benim için hiç fark etmiyor. Ben sadece takımın başarısını, beraberce başarıyı istiyorum her zaman. Asit yaptığımda sanki ben atmışım gibi mutlu olurum. Takımın başarısından başka bir şey düşünmem ve takımım için sahada her şeyimi vermeye çalışırım her zaman. Saha dışında ailemle vakit geçirmeyi severim. 3 çocuğum var iyi bir baba olmaya çalıyorum saha dışında. Arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum. Ayrıca bir futbolcu olarak hayattan keyif alabilmek önemli. Hayattan keyif alıp ciddiyetle işimi yapmaya çalışıyorum" cümleleriyle ifade etti.

Türkiye hakkında Lens, "Aslında birkaç kez tatil için Türkiye'ye gelmiştim ve İstanbul'u da görmüştüm. Buranın büyük bir şehir olduğunu biliyordum ama bu kadar büyük bir şehir olduğunu bilmiyorum. Asya ve Avrupa'da yönü var. Ama şu ana kadar İstanbul'da çok fazla bir şey yapamadım. Ancak İstanbul'da bir çok alternatif var elinizde. İlk izlenimim burası büyük ve çok güzel bir şehir" diye konuştu.

Ailesini henüz getirmediğini söyleyen Lens, bu konunun belirsiz olduğunu da ifade etti.

Türkiye Ligini ise Lens, "Şu ana kadar ligde bir maçta forma şansı buldum ama daha önceden Fenerbahçe'nin burada nasıl bir atmosfer oluşturduğunu, nasıl bir taraftarı olduğunu gayet iyi biliyordum. Çünkü AZ Alkmaar'da oynarken Fenerbahçe'ye karşı oynama şansı bulmuştum. Burada ne kadar dev bir kalabalık olduğunu, büyük taraftarlar olduğunu fark etmişim. Açıkçası şu anda Türkiye Ligi hakkında çok şey söyleyemem. Çünkü çok tecrübem yok. Bir maçta gördüğüm daha çok Hollanda Ligi'ne benzettim Türkiye'ye. Daha çok futbol oynamaya çalışılan bir lig olarak görüyorum. Geriden oyun kurmaya, hücum yapmaya çalışıyorsunuz. Daha çok bur tarz bir oyun yapısı gördüm. Örneğin İngiltere'de uzun topa dayalı bir oyun vardır, fizik ve kuvvet öndedir" şeklinde değerlendirdi.

Fenerbahçe'nin lige kötü başlaması ve toparlanma süreci hakkında Lens, "Birkaç sene önce Fenerbahçe'nin ilk 5 maçta 7 puanla başlayıp, sezon sonunda şampiyon olduğu bir sezon da var. Ben bunu da biliyorum. O zaman olduysa şimdi de olabilir. Ama her şeyden önce biz bu işi buradan çevirebileceğimize inanmalıyız ve kazanma moduna en hızlı bir şekilde girmeliyiz. En kısa sürede bu seriyi artık yakalamalıyız. Örneğin önümüzde bir Avrupa Ligi maçı var. O maçta hedefimiz kesinlikle 3 puan. Zaten bir maç kazansak güvenimiz de gelecek. O kazanma serisini de başlatacağız hep birlikte. Hedefimiz şampiyonluğa oynamak, şampiyonluğu istiyoruz" dedi.

D. Kiev'de oynarken Zorya ile birkaç maç oynadığını söyleyen Lens, "Bundan 2 sezon önce çok iyi bir kadroları vardı. Ama bilmiyorum hala aynı oyuncular mı var? İyi bir tamı olduklarını biliyorum. Ama onları orada mağlup etme konusunda şansımızın yüksek olduğunu söyleyebilirim" dedi. Lens, maçın Odessa'da oynanacak olmasının da kendilerine bir avantaj sağlayacağını sözlerine ekledi.

UEFA Avrupa Ligi'ndeki grubu değerlendirmesi istendiğinde ise Lens, "Fenerbahçe'nin bu gruptan çıkma konusunda şansının olduğuna inanıyorum. Belki MANU büyük bir tamı ve çok para harcadılar ama bu her şey değil kesinlikle. Çünkü siz takım halinde oynar, kendinize güvenerek, şansınız olduğuna inanarak oynarsanız işleri değiştirebilirsiniz. İyi bir şekilde özgüveniniz yüksek bir şekilde sahaya çıkıp umudunuzu yüksek tutarsanız, o zaman büyük bir şansınız olur diye düşünüyorum. Bizim de bu grupta büyük bir şansımız var. Zor rakipler de olsa Fenerbahçe'nin turu geçme şansını yüksek görüyorum" dedi.

Lens; kendisinin, Skrtel ve van Persie ile teknik direktör Dirk Advocaat'in tüm rakip takımları yakından tanımasının bir avantaj oluşturacağını da sözlerine ekledi.

Ajax Futbol Akademisi ve Ajax altyapısından yetişmesinin hatırlatılması üzerine, bunun kendisini için çok önemli ve futbolu açısından çok faydalı olduğunu söyleyen Lens, futbol stilini orada kazandığını sözlerine ekledi.

Surinam asıllı Hollandalı futbolcular içinde ilk 5 ismi sıralaması istendiğinde Lens, unutma ve yanılma payını da ekleyerek, "Ruud Gullit, Frank Rijkaard, Clarence Seedorf, Aron Winter ve Edgar Davids" isimlerini söyledi ve "Aslında çok sayıda oyuncu var Surinam asıllı Hollanda Milli Takımı'nda da. Ben de onlardan biriyim" dedi. Lens, Hollanda Milli Takımı'nın yaşadığı sıkıntı sorulduğunda ise, "Şu anda çok fazla sayıda genç oyuncumuz var Hollanda Milli Takımı'nda. Tecrübesiz oyuncumuz çok fazla. Tecrübe de yıllarla edinebileceğiniz bir şey. Bence problemlerden biri bu. Hepsi iyi oyuncular ama takım olabilmek için tecrübeye de ihtiyacınız var" diye konuştu.

3 ve 6 yaşlarında 2 kızı ve 1 yaşında 1 oğlu olduğunu söyleyen Lens, büyük kızının kendisine en çok benzeyen çocuğu olduğunu belirtti. Maça çıkmadan önce kendince dua ettiğini söyleyen Lens, uğurlu sayısının 7 olduğunu ancak takımda 7'yi Alper aldığı için 77'yi seçtiğini söyledi. Daha önce 17 numarayı giydiğini ancak 77'yi ilk kez giydiğini belirten Lens, 7'den dolayı bu numaranın kendisine çifte şans getireceğine inandığını söyledi.